banner440

banner445

BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Güçlü bir önsezilere sahibim.

Allah vergisi bir yetenek bu.

Hayatımda bilerek isteyerek kimseyi yalanla dolanla kandırıp kafalamak için bir kez bile özel gayret sarf etmedim.

Kim olursa olsun, karşımda oturan kişinin gözlerinin içine bakarak doğru bildiğimi söylemekten de çekinmedim.

Beden dili, yani yüz ve mimik hareketleriyle gözler bir insanın karakterini kolaylıkla ele verir.

Boşuna dememişler insanı gözler ele verir diye.

Onu yaklaşık 5 ay önce gördüm.

Alçak bir ses tonuyla konuşan ve birinden şikayet edip yakınırken bile göz bebekleri aniden büyüyen biri.

Hatta bir gün bana ‘Çok kafama takılıyor, ben biraz hassasım onları bir daha çayocağına sokmayacağım’ dediğinde şaşırdım.

Çünkü çayocağına sokmayacağım dediği kişi kuzeniydi.

Yine bir gün sohbet ederken bana ‘Ben her türlü alemin içinde bulundum’ dedi. ‘Nasıl yani? deyince de sustu.

Merak gazeteciliğin itici gücüdür.

Uzun yıllardır gazetecilik yapıyorum ve gözlemlerimi kaleme almak da benim için bir yaşam biçimi.

Gazeteciliğin ruhunda şüpheyle yaklaşma, araştırma ve doğru sonuca ulaşıp gerçeği halka yansıtma vardır.

İnsanın gözünün içine baka baka yalan söylemelerine rağmen, birde utanmadan sıkılmadan inkar edenlerden de uzak durmak lazım.

Bu yazıya konu olan kişi benim yanımda çalışan muhabir arkadaşa bakın bir konuda nasıl yalan söylemiş.

Bir kavgayı kastederek ‘Ayaklarından tuttum sürükleyerek tuvalete götürdüm ve başını klozete soktum. Ortalık kan gölüne döndü. Onu mutfağa kilitledik biz 10-15 dakika karşılıklı sigara içip geyik yaptık. Onu dövdüm ve bunu kutlayacağız’ demiş.

Oysa aynı kavgada kimse ayağından sürüklenerek tuvalete falan götürülmemişti. Tam tersine tekme atıp onu tuvalete sokan kişi yerde ayaklarından sürüklendiği iddia edilen kişiydi. Mutfak kapısı da 15 -20 dakika değil, 2 dakika sonra hemen açıldı.

Bu ayrıntıya neden mi girdim? En basit konuyu bile bire bin katarak abartıp yalan söyleyene güvenilmezde ondan.

Daha bitmedi, o ayaklarından tutup sürükleyerek tuvalete soktuğunu iddia ettiği kişiyi ses kayıtlarıyla tehdit eden bir genç kızı telefonla arayıp ‘Biz bir şey yapmayacağız, sen ses kayıtlarıyla onu kışkırtmaya devam et’ demiş.

Biraz düşününce neden böyle davrandığını da kolaylıkla anladım.

Zira kandırıp kafalamak istediği kişiyi iyice ağına düşürmek istiyordu.

Kafaya taktığı kişiyi kandırana kadar kafelerde buluşup fikrini aldığı ve yardım istediği o genç kızı da daha sonra Facebook hesabında bile engelledi.

Çünkü amacına ulaşmıştı, ‘konuşursa yanarım’ diye düşünerek uzak durmayı tercih etti.

Sorulduğunda da her seferinde ‘Biz arkadaşız’ diyerek gerçek niyetini hep gizlemeye çalıştı.

Bunalımından yararlanarak teselli ayaklarıyla yaklaşıp bir insanı kandırmak, geleceği ile ve hayatı ile oynamak ahlaksızlıktır.

Boşuna dememişler, davul bile dengi dengine diye.

Aynı kişi çayocağında bir müşterisinin elemanına ’Senin patron 10 TL’lik çay borcunu bile vermedi. Bu adamda para var. Elbiseler aldır yont onu’ bile diyerek gaz vermiş.

Çok iyi bir insan olan ve 20 TL avansı bile mahcup bir şekilde isteyen o elemanda daha sonraki günlerde patronundan her gün yüksek rakamlarda para talep etmeye başlamış.

Yani o çaycı herkese kolay inanan saf bir insanı da kendine benzetmiş.

Üstelik onu yıllardır beraber çalıştığı ve hiçbir kötülük görmediği insanlara karşı arkadan konuşma ve laf taşıma konusunda da kışkırtmış.

Foyasının ortaya çıkmasından korktuğu içinde Facebook’ta engellediği kıza ‘Yukarı çıkarsan sakın konuşma’ diyerek aba altından sopa göstermeyi de ihmal etmemiş.

Mahallesi’nde kabadayı tiplerle gezip tozan, çayocağında da tam tersi tavırlarla ikiyüzlü bir tutum sergileyen bu şahsın, birine verilmesi, yani sahiplendirilmesi için kendisine emanet edilen bir ev kedisini bile hiç acımadan tekmeleyip sokağa attığı da ortaya çıktı.

Bunun adı vicdansızlıktır.

Sen insan olamazsın.

Üstelik kediyi başka birine vermesi için kendisine emanet eden kişi sorduğunda da ‘iyi iyi deyip salladım’ diyerek utanmadan sıkılmadan bu durumu gülerek birilerine de anlatmış.

O çaycının kafaya almayı istediği kişinin gözüne girmek için ‘tabi ben sahiplendiririm havasına girip’ bir hayvanı bile kendi çıkarı için kullandığı da ortaya çıktı.

Neredeyse sabahtan akşama kadar kartal şöyle, kartal böyle diyerek Beşiktaş sevgisinden ve Beşiktaş aşkından bahsediyor, ama bir hayvanı tekmeleyip gözünü bile kırpmadan sokağa atıyor.

Bu ne yaman çelişki.

Bu ne vicdansızlık.

Bu köşede kaleme alınan bu yazıdaki her kelime tamamıyla doğrudur, şahitli ve ispatlıdır.

İftira atmak ve yalan söylemek bizim kitabımızda yazmaz.

Gerçek Kocaeli’nin faaliyet merkezinin de üst katında yer aldığı İş Merkezi’nden gelip geçen bazı kişilere ters ters bakan hayvan düşmanı bu çaycıya hiçbir şey ama hiçbir şey emanet edilemez.

Böylelerinden uzak durmak lazım.

Bir hayvanı tekmeleyip sokağa atmak ne insanlığa, ne Müslümanlığa ne de vicdana sığar.

Bir hayvansever olarak ben köpeğimi kaybettiğimde günlerce aramış ve sonunda bulmuştum.

Bırakın insanı bir hayvana bile kıyamam

Hiç acımadan daha önce evden dışarı adımını bile atmamış bir hayvanı tekmeleyip sokağa atanları şiddetle kınıyor, lanetliyorum.

İçinde Allah korkusu olmayan insanlar da merhamet olmaz ve böylelerinden her türlü kötülükte beklenir.

Bu şahsın daha en başında uyarılmasına rağmen gözüne kestirdiği kişiye arkadaş gibi yaklaşıp kafalamak için gayret sarf ederken, o sonradan sırt çevirdiği genç kızı bir kafeye çağırıp bir saat kafa ütülediği de ortaya çıktı.

Bu görüşmede neredeyse her kelimesi şöyle döveceğim böyle döveceğim mekan basacağım şeklinde geçmiş.

Maskesinin düştüğünü ve kendisiyle ilgili gerçeklerin ortaya çıkacağını anladığı anda da Selamün Aleyküm diyerek Allah’ın selamıyla birini telefonla arayan ve yapmacık nezaket rüzgarları estiren bu şahsın eylemleri ile söylemleri arasında da yaman bir çelişki var.

Tekrar ediyorum; içlerinde birazcık Allah korkusu olanlar masum bir hayvanı tekmeleyerek acımasızca sokağa atmaz.

Bu kentte ve bu ülkede bir partinin il yönetimine girmek için dindar havası yaratarak namaz kılıyor numarası yapanlara bile şahit olundu.

Yani uyanık olmak, iki güzel söze kanmamak, ölçüp biçmek lazım.

Bu hayvan düşmanı E. K. isimli vicdansız çaycıyla ilgili çok ama çok şaşırtıcı yeni bilgilerde var.

Bunu da önümüzdeki günlerde herkesle paylaşacağız.

Bizim işimiz gerçeklerle, dedikodularla değil.

Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner447

banner449