banner440

google.com, pub-6607037292168000, DIRECT, f08c47fec0942fa0
BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Küçükkaya’nın en büyük artısı hiç şüphesiz ki gençlik kollarından geliyor olması.

İyi bir konuşmacı, iyi bir hatip olan Küçükkaya, Yıldırım’ın istifasının ardından gösterdiği performansla rüştünü ispat etmiş oldu.

Bilindiği üzere CHP İzmit İlçe Başkanlığı 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde, çok partili dönemde ilk kez yüzde 42 oy oranını yakalayarak büyük bir başarıya imza attı.

Halbuki Sefa Sirmen 1999 yılında İzmit Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde bile CHP, İzmit’te yüzde 40 oy oranını yakalamıştı.

İşte böyle bir atmosferde CHP İzmit İlçe Başkanı Selman Yıldırım görevinden istifa etti.

Yıldırım’ın ardından ise herkesin bildiği üzere Gökhan Ercan ve Mehmet Ümit Küçükkaya isimleri siyasi kulislerde konuşulmaya başlandı.

Sonuçta Küçükkaya başkan oldu.

Küçükkaya’nın yönetimi, daha doğrusu CHP İzmit İlçe Başkanlığı’nın kurumsal yapısı bir takım çevreler tarafından hep yıpratıldı.

Toplantılar düzenlendi ama Küçükkaya ve ekibi yılmadı, yıpratılamadı.

Tabi bu toplantılar yapıcılıktan uzak, samimiyetsiz olunca zaman içerisinde herkes gerçeği anladı, doğruyu okudu.

CHP İzmit İlçe Başkanlığı’nı bir çınara benzetirsek, bu birtakım çıkar çevreleri hep o çınarın köküne çamaşır suyu döktüler.

Dökmeye çalıştılar lakin başarılı olamadılar.

Küçükkaya’nın hedefte olmasının nedeni ise basit, sadece ekipçilikti.

Küçükkaya, kimilerine göre Yıldırım’ın, bazılarına göre ise Sefa Sirmen’in adamıydı.

Sırf siyasi hırslar, ihtiraslar uğruna Küçükkaya ve ekibi yalnız bırakılmak istendi.

Peki tüm bu kişisel hırslarla yapılan saldırılar karşısında Küçükkaya ne yaptı ?

Birincisi moralini ve motivasyonunu düşürmedi.

İkincisi de daha çok çalıştı.

Çünkü çalışmak zorundaydı.

30 Mart’ta yaşanılan büyük psikolojik yıkımın ardından birilerin partiyi toparlaması gerekiyordu.

O kişi de Küçükkaya oldu.

Önce profesyonel, kurumsal bir beyin fırtınası düzenledi.

Partinin geleceğini aradı, sorunlara kısa vadeli değil orta ve uzun vadeli çözümler üretmeyi tasarladı.

Kurumsal olarak düşünüp, kurumsal hedefler belirledi.

Ardından sanki bir yerel yönetim gücü varmışçasına organizasyonlar düzenledi.

Haluk Levent’in katıldığı bir sosyal sorumluluk projesine imza attı.

Şimdilerde de harıl harıl çalışıyor yine.

Ne için mi ?

Bu kentin çocukları için.

Bonzai ile mücadele için Tarık Akan’ı, Mustafa Denizli’yi ve Şafak Pavey’i getirecek İzmit’e.

Yazının başlığını bir kez daha vurgulamakta fayda var.

Küçük”KAYA” fakat büyük adımlar…

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.