banner440

banner445

BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Daha sonra kendini matbaa baskı işlerine adadı.

Fakat işyerinin sadece 300 TL olan kira bedelini bile ödemekte güçlük çekiyordu.

Ben dahil pek çok meslektaşımdan kartvizit siparişi konusunda destek olmalarını rica ediyordu.

Bugün 1000 tane kartvizit bastırsanız maliyeti 50 TL bile tutmaz. 

Demek ki çaresizlik insana küçük hesaplarda yaptırabiliyor.

Bir kartvizit için dil döken Ömer Polat’ın kaderi AKP iktidarı ile birlikte değişti.

Aslında kuruluş aşamasında o AKP’de bile yoktu.

AKP’nin kurucu il Başkanı Nihat Ergün’den gelen ısrarlı teklifleri reddetti.

Seçim çalışmalarında da hiç ortalarda görünmedi.

Fakat Nihat Ergün’le olan dostluğunun etkisiyle o dönemde bile AKP’nin tüm baskı işlerini kendisi yaptı.

Kapısını çalan AKP’lilerden baskı parasını peşin aldı.

“Kaçmıyoruz, paranın peşin ödenmesi konusunda bu kadar ısrar etme” diyenlere de “Belli mi olur belki seçimi kaybedersiniz, sonra bizim alacakta güme gider” diyecek kadar öngörüsü zayıf bir adamdı.

Seçimlerde beklenen oldu ve AKP tek başına iktidara geldi.

Hiç ortalarda görünmeyen, AKP’lilere mesafeli davranan Polat’ta iktidar partisinde yer alan isimlerin etrafında dolanmaya başladı.

Fikri Işık’ın İl Başkanlığı koltuğuna oturmasından sonra il yönetiminde görev aldı.

Ama hiç kimseyi tanımıyordu.

O yıllarda Ömer Polat’ın “Bu kim, şu kim?” şeklindeki sorularına yanıt vermekten bende yorgun düşmüştüm.

Gazetecilik döneminde de iktidara gelen her partinin yöneticileriyle bir şekilde yakınlık kurarak matbaa baskı işlerini yürüten Ömer Polat’ın uzun yıllar belli bir siyasi görüşü savunduğuna da tanık olan yoktur.

Polat, başta MHP’liler, Sefa Sirmen ve Hikmet Erenkaya olmak üzere pek çok siyasetçiyle ticari ilişkiler nedeniyle fazlasıyla haşır neşir oldu.

İktidar değişince de bir numaralı AKP’li kesildi!

Ömer Polat kimseyi karşısına almaz, herkesle iyi geçinmeye çalışır.

Belli ki AKP’nin üst düzey yöneticilerini de kafaya almış.
 
Fakat iktidar partisi içerisindeki pek çok kişinin Ömer Polat’la ilgili bitmek bilmeyen şikayetlerden yana çok dertli olduklarını da iyi biliyorum.

Ömer Polat başta Büyükşehir olmak üzere tüm belediyelerin matbaa baskı işlerini üstlendi.

Hem belediye de çalışacaksın, hem de kağıt üzerinde oğullarına ait olan şirkete sipariş alacaksın.

Bu duruma Başkan Danışmanlığı makamını sapına kadar kullanmak denmezde, ne nedir?

Allah’ın işine bakın; 10 sene önce bir tane kartvizit siparişi almak için ter döken Ömer Polat şimdi Marmara Bölgesi’nin en büyük matbaa tesislerinin sahibi.

Eğer Özgür Kocaeli Gazetesi Haldızlar tarafından satın alınırsa, bu gazetenin basılacağı yerde şimdiden belli.

Ömer Polat boşu boşuna kimseye danışmanlık yapmaz!

Polat benimde çok sevdiğim bazı ağabeylerimi de iki sözle tavlayabiliyor.

Fakat artık onlar bile Polat’ı savunamayacak hale geldi.

Ömer Polat ilimizde bazı gazetelerin patronlarını da kafalayabiliyor.

Hatta yine bazı gazetelere Genel Yayın Yönetmeni bile bulabiliyor.

Evet, kabul dışarıya karşı mütevazi görüntü vermeye özen gösteriyor, ama çok değişti ve kibirli bir adam oldu.

Sanırım paranın ve iktidarın gücüyle herkese hükmedeceğine inanmaya başladı.

Hakkını yememek lazım; Polat Gerçek Kocaeli’yi ve beni iki tatlı sözle kandıramayacağının da geçte olsa farkına vardı.

Gerçek Kocaeli’nin kuruluşundan bu yana 3 yıl geçti.

Özellikle ben Polat’tan hiç bir şey istemedim, hatta ima bile etmedim. 

Birileri gibi arkadan konuşan, yüze gülen biri değilim.

Meslek yaşantım boyunca kimseye de iftira atmadım.

Karşımda babam bile olsa gerçekleri dile getirmekten beni kimse alıkoyamaz.

Yalanla, dolanla işim yok.

Kimseye kolay kolay pabuç bırakmam.

Höt denilince korkan tiplerden de değilim.

Haksızlığa, yanlışa asla tahammül edemem.

Bu kentte, bu ülkede birilerinin gerçekleri söylemesi gerekiyor.

Çeşitli nedenlerle herkes sustuğu için bu işte bana düştü!

Olsun ben bu duruma alışığım.

Allah’ın işi işte; pozitif ve güçlü bir ruhum var.

Hiç sıkılmam, bunalmam, öfkeyle hareket etmem.

AKP’de Nihat Ergün, Osman Pepe, Fikri Işık, Zeki Aygün, Muzaffer Baştopçu ve Sibel Gönül gibi saygı duyduğum pek çok kişi de var.

Ben dün yandaş değildim, bugünde değilim ve yarında olmayacağım.

Başında ben olduğum sürece Gerçek Kocaeli’nin çizgisi de değişmez.

Kimseye çamur atılmaz, ama yalakalık da yapılmaz.

Sadece gerçekleri yazarız.

Lakin gerçekler acıtır, o zamanda kötü çocuk olursunuz.

Satılık ve şantajcı meslektaşlarımın etrafta cirit attığı bir ortamda eleştirdiğim için kötü çocuk olarak anılmak beni gururlandırır.

Evet, ben Ömer Polat gibi, sayıları 3-5’i geçmeyen bazı AKP’liler için kötü çocuğum!

Ahlaksız, yalancı, şantajcı ve iki yüzlü  değilim.

Asla da olamam.

Ben böyleyim, değişemem.

Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner447

banner449