Yahu siz bu ülkenin insanlarından ne istiyorsunuz?

Siyaset, 19 Ekim 2020 12:41

Ali Babacan, hükumeti sert sözlerle eleştirdi.

Yahu siz bu ülkenin insanlarından ne istiyorsunuz?

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, hükumeti sert sözlerle eleştirdi.
 
Ali Babacan, partisinin Karabük il kongresinde yaptığı konuşmada, iktidarın şeffaf olmadığını belirtti.
 
Babacan iktidara, “Şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesine uymayan hiçbir iktidara güven olmaz. Bu sizin kendi malınız mülkünüz değil. 84 milyonun hakkı olan bir sitemi yönetiyorsunuz. Kimden neyi saklıyorsunuz? Kanun metnine, her türlü denetimden aridir yazılır mı? Neyi gizliyorsunuz” sözleriyle yüklendi.
 
Babacan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
 
DEVLET YÖNETİMİ EMANETTİR
 
“Şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesine uymayan hiçbir iktidara güven olmaz. Bu sizin kendi malınız mülkünüz değil. 84 milyonun hakkı olan bir sitemi yönetiyorsunuz. Kimden neyi saklıyorsunuz? Kanun metnine, her türlü denetimden aridir yazılır mı? Neyi gizliyorsunuz? Bu emanettir. Emaneti koruyun, emanete zarar vermeyin. Kim ki 'ben, ben' demeye başlar, ondan sonra hatalar birbirini kovalar. Devlet yönetimine emanet gözüyle bakmayanlardan korkun.
 
BU ÜLKENİN İNSANLARINDAN NE İSTİYORSUNUZ
 
Ülkeyi yönetenler içe kapalı bir rejim inşa ettiler. Şeffaflık, hesap verilebilirlik gibi temel ilkeleri tamamen sözlüklerinden çıkardılar. Bunun en acı sonuçlarından birini maalesef içinde bulunduğumuz Covid-19 sürecinde görüyoruz. Halkımızın sağlığını umursamadan, sayıları değiştirdiklerini ilan ettiler. Çok acı bir itiraftı bu. Türk Tabipler Birliği aylarca 'sayılar yanlış, bunları beşle çarpın, onla çarpın' diye feryat ediyordu. Ama sırf gerçekleri söyledikleri için kıymetli sağlık çalışanlarımıza 'hain' dediler. Ne zaman beğenmedikleri bir fikirle karşılaşsalar başlıyorlar hain demeye. Saymaya bir başlasak onlara göre ülkenin yarısı hain.Bu hükmetin hakikatle bağı kalmadı. Açıkladıkları tabloların doğruyu göstermediğini kabul ettiler. Bir de buna 'ulusal çıkar' dediler. Halkımız hastalanıyor, ölüyor. Bunun şakası yok. Vatandaşını yaşatmaktan daha önemli hangi ulusal çıkar olabilir ki? Aklımızla dalga geçer gibi 'Vaka ayrı, hasta ayrı' açıklaması geldi. Bu rakamları da sadece Dünya Sağlık Örgütü’ne verdiler. Bizim vatandaşımıza yine bu rakamlar açıklanmıyor. Yahu siz bu ülkenin insanlarından ne istiyorsunuz? Bütün özgürlüklerini bir bir ellerinden alıyorsunuz, adaletsiz bırakıyorsunuz, siz bu ülkenin insanından ne istiyorsunuz? Ekonomiyi batırdınız, insanları kuru ekmeğe muhtaç ettiniz, ne istiyorsunuz? Tüm dünyanın pençesine düştüğü Covid-19’la mücadelede onları yalanlarla kandırdınız. Tüm bu zulümler yetmedi de bir de vatandaşımızın sağlığına adeta göz diktiniz. Böyle salgın falan yönetilmez. Böyle ülke yönetilemez.
 
GELİN BU ZULME DUR DİYELİM
 
Bu ülke cumhuriyet tarihi boyunca bir kısır döngü yaşadı. Üste çıkanın altta kalanı ezdiği; ezilenlerin de bir gün üste çıkıp ötekileri ezmeye çalıştığı bir ülke oldu bu topraklar. Biliyorsunuz, şu anda iktidarda olan parti, bundan 18 yıl önce, 'altta kalanlar' adına yola koyularak geniş bir toplum kesiminin desteğini aldı. Peki geniş toplum kesiminin gerçekte istediği Türkiye bugünkü Türkiye miydi? Aydınların fikirleri yüzünden hapis yattığı, muhalefetin her görüldüğü yerde ezildiği, tek bir sesin bütün sesleri bastırdığı bir ülke mi hayal etmişlerdi? Devran dönsün ve aynı adaletsizlikler bu defa başkaları tarafından yaşansın mı istemişlerdi? Hayır, bu değildi istedikleri. Bugünkü iktidar partisi, 28 Şubat sürecinden sonra, içinden geldikleri kesimlerin ezilmesine itiraz olarak ortaya çıkan bir partiydi. O gün bu siyasi partiye destek verenlerin büyük çoğunluğu bugün derin bir hayal kırıklığı içinde. 'Biz böyle olmasını istememiştik' diyorlar, 'Bize yapılan haksızlıkları başkalarına yapmak için iktidar olmadık' diyorlar. 'Bu yapılanlar bizim ahlakımıza, inancımıza, örfümüze, adetimize uymaz', diyorlar. Büyük çoğunluk henüz yüksek sesle söyleyemiyor bunları. Ama biliyorum ki, o adaletli insanlar aile meclislerinde, mahalle kahvelerinde, komşularıyla baş başa verdiklerinde bunları konuşuyorlar. Şimdi ben buradan, büyük umutlarla iktidara taşıdığı o siyasi hareketin icraatlarını artık içine sindiremeyen, o yüce gönüllü insanlara sesleniyorum: Aziz dostlarım, gelin, eski mağdurların yeni mağduriyetler karşısında kayıtsız kalmayacağını gösterelim. Gelin, bu haksızlığa, bu zulme birlikte karşı çıkalım. Gelin, kendi fikrinden olmayanları hain ilan edenleri durduralım. Gelin toplumu, ikiye bölen, ötekileştiren, susturmaya çalışanlara 'artık yeter' diyelim.
 
TOPLUMU AYRIŞTIRIYORLAR
 
Bugünkü yönetim, kendi seçmen tabanını daha bağımlı hale getirmek için, diğer toplum kesimleri tamamen öteleyerek devleti yönetiyor. İnsanları siyasi fikrine, mensubu bulundukları topluma, etnik kökenine, dinine, diline, cinsiyetine göre ayırıyor, ötekileştiriyor. Biz bu anlayışı kabul etmiyoruz.
 
VATANDAŞA YOKSULLUK REVA GÖRÜLDÜ
 
Pandemi döneminde bin TL gibi sosyal yardımlarla vatandaşa yoksulluk reva görüldü. Yönetemiyorlar ve halkımızın onuruyla oynuyorlar. Halkımızın onuruyla oynamayın. Önce yoksulluğa mahkum edip sonra lütuf gibi ekmek yardımından söz etmeyin. Ama üzülerek söylüyorum ki bu yönetim anlayışı ile daha iyisini görmemiz mümkün değil. Olmayacak. Memleketin sorunlarını bu hükümet yönetemeyecek. Devlet vatandaşına adil bir sosyal koruma sağlayamıyor. Vatandaş da devlete güvenmiyor. Sosyal yardımları bile objektif kriterlere göre değil, siyasi tercihlere göre dağıtabiliyorlar.
 
KHK’LILAR DİYE YENİ BİR KİMLİK YARATTILAR
 
Bu yönetim yeni bir mağdur kimlik yarattı: KHKlılar. KHK ile son dört yılda tam 125 bin 678 kişi işinden atılmış. Öyle yargı kararı falan olmadan, denetimden geçmeden KHK ile. Yani yürütme kendini hem yasama yerine hem yargı yerine koyarak vatandaşlarımızı işten atmış. 125 bin 678 kişi ne demek? Bu kadar insanın, yüzbinlerce ailenin ekmeğiyle oynamak demek. Aklınız alabiliyor mu? KHK ile işlerine son verildiği sigorta kaydında görüldüğü için bu insanlar özel sektörde de işe giremediler. Ülkemizde korku iklimi öyle hakim ki özel sektör de onları işe almaktan korktu. KHK’lılar, haklarında yargı kararı olmadan 'vatan haini' olarak etiketlenip toplumdan dışlandı, her türlü ayrımcılığa uğradı. Bir devlet vatandaşına bunu yapar mı? Vatandaşını işsizliğe, açlığa, yokluğa mahkum eder mi? Bağımsız ve tarafsız yargı kararı olmadan, birilerinin nasıl yaptığı belli olmayan listelerle isimler alt alta konup binlerce insanın işine son verilir mi? Bu olmaz. Adına olağanüstü dönem deseniz de olmaz. Devleti yönetenler, hukuka bağlı kalmak zorundadır. Demokratik bir hukuk devletinde, eğer birinin suçla ilişkisi olduğuna dair şüphe varsa yapılacak olan adil yargılanma hakkı çerçevesinde gerçekleşecek olan idari ve adli soruşturmalardır. Tüm bu kararların da denetime açık olması gerekir. Ama KHK ile işine son verilen vatandaşlarımızın işlerine geri dönebilmeleri için mahkemede beraat etmeleri bile yetmedi.
 
SANA GÖRE, BANA GÖRE ADALET OLMAZ
 
Devleti ayakta tutacak tek şey adalettir. Adaletin 'sana göre'si, 'bana göre'si, 'bizce'si, 'sizce'si olmaz. Her koşulda ve herkes için adalet olmak zorundadır, devlet adil olmak zorundadır. Buradan sesleniyorum; bağımsız ve tarafsız yargı makamlarınca haklarında kesinleşmiş karar verilmemiş herkes masumdur. Bu kişilerin sorunları acilen çözülmelidir. Bu kadar geniş mağdur kitlesini görmezden gelmek çok daha ciddi siyasi, sosyal ve ekonomik problemlere yol açar. Bu nedenle hukukun temel ilkelerini uygulayarak, vatandaşlarımızın mağduriyetleri giderilmelidir. Bu insanlar tekrar topluma kazandırılmalıdır. Özlük hakları iade edilmelidir. İtibarları iade edilmelidir. Yapılan hukuksuz işlemler nedeniyle maruz kaldıkları tüm zararlar telafi edilmelidir.
 
FAKİRLEŞİYORUZ
 
Ekonomimiz uzun zamandır karanlık bir tünelin içinde. Işık falan da görünmüyor. Ekonomi yönetimi, lokomotif, tren falan diyerek durumu idare etmeye çalışsa da sizler trenin uzun zaman önce raydan çıktığını çok iyi biliyorsunuz. Doğru politikalar ve doğru adımlar ile kolayca refaha ermemiz mümkünken, ısrarla, inatla yanlışlarından vazgeçmeyen bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız. İki hafta önce ekonomik programla fakirleştiğimizi zaten hükümet kendisi ilan etti. Ben ve arkadaşlarım yönetimdeyken kişi başına milli gelirimiz 12 bin 594 dolar iken şimdi 8 bin 381 dolara düşeceği açıklandı. İsraf ve yanlış yönetim sonucu hükümetin bütçe açığı tarihin en yüksek seviyesinde, fakirleşiyoruz. Bunun tek bir nedeni var, öyle dış güçler iç güçler falan değil: Kötü yönetim."

Siyaset, 19 Ekim 2020 12:41

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Trafik cezaları iktidara gelir kapısı oldu!

Trafik cezaları iktidara gelir kapısı oldu!

Başkan Hürriyet cami cemaatiyle buluştu

Başkan Hürriyet cami cemaatiyle buluştu

Evsiz vatandaşa Büyükşehir kucak açtı

Evsiz vatandaşa Büyükşehir kucak açtı

Maaşlar eridi, refah payı verilmesi şarttır

Maaşlar eridi, refah payı verilmesi şarttır

Emekli ve memura enflasyonun altında zam

Emekli ve memura enflasyonun altında zam

Türkiye değil zamlar şahlandı!

Türkiye değil zamlar şahlandı!

İbrahim Efe’nin takla attığı yol yarım kalmıştı….

İbrahim Efe’nin takla attığı yol yarım kalmıştı….

Harun Yıldızlı öğrenciler için Rektörü ziyaret etti

Harun Yıldızlı öğrenciler için Rektörü ziyaret etti

İzmit - Kandıra Bölünmüş Yolu kullananlar dikkat!

İzmit - Kandıra Bölünmüş Yolu kullananlar dikkat!

Yahya Kaptan’da çocuğu ısıran köpek o bölgeden alındı

Yahya Kaptan’da çocuğu ısıran köpek o bölgeden alındı

İYİ Parti'de Durmuş, Dervişoğlu'nun A Takımı'nda

İYİ Parti'de Durmuş, Dervişoğlu'nun A Takımı'nda

Başkan Gökçe’ye ziyaretçi akını sürüyor

Başkan Gökçe’ye ziyaretçi akını sürüyor

Çiftçi, şampiyon Çayırovaspor’u ağırladı

Çiftçi, şampiyon Çayırovaspor’u ağırladı

Çınar Çocuk Evleri ön kayıtları başladı

Çınar Çocuk Evleri ön kayıtları başladı

Kadınlar Korosu baharı şarkılarla karşıladı

Kadınlar Korosu baharı şarkılarla karşıladı

Kocaeli Türk Ocağı’ndan 3 Mayıs Türkçüler Günü mesajı

Kocaeli Türk Ocağı’ndan 3 Mayıs Türkçüler Günü mesajı

Benzine ve motorine zam

Benzine ve motorine zam

KOTO’nun okulu o yarışmadan ödülle döndü 

KOTO’nun okulu o yarışmadan ödülle döndü 

Garibanın ekmeği küçüldü, fiyatı 10 lira oldu

Garibanın ekmeği küçüldü, fiyatı 10 lira oldu

Körfez’in kızları Ragbide Türkiye Şampiyonu oldu  

Körfez’in kızları Ragbide Türkiye Şampiyonu oldu  

GTÜ, Biyoteknoloji Çözümleri Kongresi’ne ev sahipliği yapacak

GTÜ, Biyoteknoloji Çözümleri Kongresi’ne ev sahipliği yapacak

Büyükakın: Tüm belediye hizmetlerimizle Gazze’de olacağız

Büyükakın: Tüm belediye hizmetlerimizle Gazze’de olacağız

İzmit’te 2. Kent Lokantası için çalışmalar sürüyor

İzmit’te 2. Kent Lokantası için çalışmalar sürüyor

Eğitimin de içine ettiler!

Eğitimin de içine ettiler!

AKP'li başkan soru soran vatandaşı salondan attırdı

AKP'li başkan soru soran vatandaşı salondan attırdı

Körfez’deki iş kazası ile ilgili açıklama

Körfez’deki iş kazası ile ilgili açıklama

Şahin Talus’tan Ölmez’e ziyaret 

Şahin Talus’tan Ölmez’e ziyaret 

Hürriyet: İş insanlarımızı kamu yatırımlarımıza desteğe davet ediyoruz

Hürriyet: İş insanlarımızı kamu yatırımlarımıza desteğe davet ediyoruz

Bülent Sarı’dan Basın Özgürlüğü Günü mesajı

Bülent Sarı’dan Basın Özgürlüğü Günü mesajı

Hıdırellez, mazlum coğrafyaların da baharı olsun

Hıdırellez, mazlum coğrafyaların da baharı olsun

Arapça bilmeyen Erbaş'ın Arabistan'da da makam aracı var

Arapça bilmeyen Erbaş'ın Arabistan'da da makam aracı var

İzmit’te feci ölüm: 5. kattan yere çakıldı

İzmit’te feci ölüm: 5. kattan yere çakıldı

AKP’li belediyelerin görevi vekillere kıyak yapmak mı?

AKP’li belediyelerin görevi vekillere kıyak yapmak mı?

Genç girişimciler Kocaeli’de bir araya gelecek

Genç girişimciler Kocaeli’de bir araya gelecek

Körfez meclisi toplandı

Körfez meclisi toplandı

Tayyip Erdoğan, Özgür Özel'e kestane balı mı hediye etti?

Tayyip Erdoğan, Özgür Özel'e kestane balı mı hediye etti?

3 gündür kayıp olan Merve bulundu 

3 gündür kayıp olan Merve bulundu 

Mehmet Şimşek, Nurettin Nebati’yi bile aratıyor

Mehmet Şimşek, Nurettin Nebati’yi bile aratıyor

Ödüllü Proje Pazarı bu tarihte İzmit’te gerçekleştirilecek

Ödüllü Proje Pazarı bu tarihte İzmit’te gerçekleştirilecek

İşçilerin haklarının gasp edilmesine bakanlık müdahale etmeli

İşçilerin haklarının gasp edilmesine bakanlık müdahale etmeli