ESAM SÖYLEŞİLERİNİN 7. YILI

Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) Kocaeli Şubesi’nin “2023/2024 yılı Eylül ayı söyleşi programına Prof. Dr. Osman Altuğ konuk oldu. 54. Hükümetin Başbakanı Necmettin Erbakan’ın ekonomi danışmanı olan Altuğ söyleşisinde ekonomi ve siyaset üzerine dikkat çekici açıklamalarda bulundu. LuxorGarden Otel’de gerçekleşen program, ESAM Kocaeli şube başkanı Adem Şahinkaya’nın açılış ve selamlama konuşması ile başladı.
 
ŞAHİNKAYA: HELAL EKONOMİYİ KONUŞALIM

Programın açılışında konuşan ESAM Kocaeli Şube Başkanı Adem Şahinkaya “ ESAM olarak 7 yıldır yürüttüğümüz söyleşi programlarımızda bugün son dönemin en önemli konusu ekonomiyi konuşacağız. Ekonomiyi Türkiye’nin yetiştirdiği ama eğitim sisteminin değil, kendisinin kendini yetiştirdiği nadir insanlardan biri olan ve aynı zamanda Erbakan Hocamızın da danışmanı ekonomist Osman Altuğ hocamız ile konuşacağız. Bizi kırmadı ve geldiği için teşekkür ediyoruz. Konuşacağımız ekonomi sömürülmenin ve satın almanın ekonomisi olacak. Geçinmenin ve huzurlu ailenin ekonomisini konuşacağız. Helalinden yaşayıp helalinden ölmenin ekonomisini konuşacağız. Hocamıza tekrar zahmet edip geldiği için teşekkür ediyorum.” dedi.

ALTUĞ: KAYITLI EKONOMİYİ REDDETMEK ALLAH’IN DÜZENİNİ REDDETMEK DEMEKTİR

Söyleşide daha sonra sözü Osman Altuğ aldı. Osman Altuğ söyleşisinin büyük bölümünde kayıt dışı ekonomiye ve siyasetin finansmanına vurgu yaptı. Ayrıca helal ve ekonomi kavramları üzerinde duran Altuğ 54. Hükümet döneminin başbakanı Necmettin Erbakan ile yaptıkları ekonomik çalışmalara da değindi. Altuğ  “Allah’ın adaleti ve düzeni işbölümüne dayanır.  Mesela meleklere görevler vermiş, değil mi? Meleklere ayrı bir iş bölümü yapmış. Başka ne yapmış? Elçiler tayin etmiş. Başka ne yapmış? Herbirimize melek tayin etmiş. Katibin melekleri.  Onlar hesabını tutarken ne yapıyorlar? Kayıt tutuyorlar. İslam ekonomisi de buna benziyor. 


ALTUĞ: KAYIT DIŞI EKONOMİ ANARŞİ YARATIR

Allah’ın adaleti gibi. Kayıtlı bir düzene dayanır. İş bölümü de olmazsa olmazıdır. İslamın yönetim felsefesi ve ekonomi felsefesi de kayıtlı bir ekonomidir. Borç nedir? Alacak nedir? Bunların hepsinin yazılması kayıt altına alınması gerekir. Tıpkı meleklerin yaptığı gibi. Biz buna kayıtlı ekonomi diyoruz. İşte bu kayıtlı ekonomiye ne yazık ki en iyi uygulayanlar Müslümanlar değildir. İslam ülkeleri bu konuda çok düzensizdir. Örneğin bizim ülkemizde de bu kayıt düzeni yoktur. Ekonomi ne yazık ki kayıt altında değildir. Bu da bir nevi anarşidir. Envanteri yoktur devletin bu anlamda.

KAYIT DIŞI EKONOMİDE MAFYA KARŞINIZA BAKAN OLARAK ÇIKABİLİR

Bir yerde hem kayıt dışı ekonomi hem de kayıt ekonomisi varsa iki devlet vardır. Birincisi kanunlara itaat edenlerin devleti yani kayıtlı devlettir. Batılılar da bu kayıtlı ekonomiyi tercih etmişlerdir.  Kayıt dışı ekonomiyi onlar reddederler, İstisnalar vardır fakat bir elin parmaklarını geçmek. Kilislerinde bin yıllık kayıtları vardır. Biz doğru düzgün nüfusumuzu bilmiyoruz. Bakın Türkiye nüfusunu bilmez. Çünkü fiilerle ispat etmez. O hâlde birinci kural ne olmalıdır? Kayıtlı ekonomi. Peki diğer devlet hangisi? Kayıt dışı ekonominin devleti yani kayıt dışı devlet yani kanunlara itaat etmeyenlerin devleti. Böyle iki tane devlet olursa ne olur? 
İ
şte bizim gibi sözüm ona demokrasilerde kayıt dışı ekonomi, siyasetin finansmanı yoluyla kayıtlı ekonomiyi yani meşru devleti ele geçirir. Bizim gibi ülkelerde sanıldığının aksine demokrasi yoktur. Öylesine bir açmaz içerisindedir ki Türkiye apartman yönetim kurulu toplantısına bile gitmeyen bir halk. Bu halka sen demokratsın diyorsun. Ya adam evine apartmanına mahallesine sahip çıkamıyor ki demokrasiye sahip çıkabilsin. Demek ki bu demokrasi kayıt dışı ekonominin demokrasisidir. Çünkü siyasetin finansmanını halk yapmıyor. Kim yapıyor? Kayıt dışı ekonomiyi yaratanlar yapıyor. Kim yapıyor? Parası olanlar yapıyor. Para kimde var? Gerçekte buna batıda mafya derler. Mafya karşınıza her çeşit ırkta çıkar. Bakan olarak çıkar milletvkili olarak çıkar başbakan olarak çıkar. Sanatçı olarak çıkar. Binbir surattır. İş adamı olarak çıkar binbir surat. Görünmez fakat esas yöneten odur. Çünkü siyasette finansmanı o yapar. Bir örnek vereyim. Siyasi partiler arasında en çok üye aidatı tahsilatı yapan parti, Saadet Partisidir. Saadet Partisinde, parti üyelerinin %3.86’sı aidat öder. Geri kalanlar aidatını bile ödemez. Diğer partileri varın hesap edin. Peki bu kadar partinin masrafını kim karşılıyor? Nasıl karşılıyor? Neden karşılıyor? Babasının hayrına mı yapıyor bunu? Demek ki siz düzeni doğru düzgün kurmazsanız, İslamın yönetim felsefesini bilmezseniz buna karşı çıkmazsınız. Zaten bu düzeni ülkeyi yönetenler kurmuyor. Yeni bir düzen değil bu. Yani sonuç olarak bir ekonominin en seçkin belirleyicisi nedir dediğimizde bu kayıt dışı ekonomidir deriz.” Dedi. 

Söyleşinin sonunda ESAM Kocaeli Şube Başkanı Adem Şahinkaya tarafından Osman Altuğ’a plaket takdim edildi.