‘GİDERLERSE GİTSİNLER’ DEME GİBİ BİR KEYFİ UYGULAMAMIZ SÖZ KONUSU DAHİ OLMAMALI

Genç kardeşlerimiz hayatlarının en güzel dönemlerinde arkadaşları ile dışarı bir tatlı yemek, bir kahve içmek istiyor bu onların en doğal hakkı. İktidar ise bakın nerde ekonomik kriz kafeler dolu, millet dışarıda yemek yiyor deyip garip bir savunma içine giriyorlar. Dışarıda bir kahve içmenin lüks sayılmadığı, gençlerimizin Türkiye dışında yaşama hayallerinin olmadığı bir ülkeyi hep beraber inşa etmek zorundayız. Gençlerimizin yurt dışında yaşama isteme sebepleri sadece maaş değil  çalışma hayatı, sosyal dayanışma, eğitim, çevre, sivil katılım, sağlık, mutluluk seviyesi, güvenlik ve iş-özel hayat dengesi  kısacası daha iyi bir yaşam endeksini tercih etmelerinden kaynaklanıyor. Buradaki yetişmiş beyinlerimizi, değerlerimizi kaybetmemeliyiz. Onlara giderlerse gitsinler deme gibi bir keyfi uygulamamız söz konusu dahi olmamalı. 

20 YILDA GELDİĞİMİZ NOKTA ‘HAYAL ETMEK HAYAL OLDU

Gençlerimizin önceden bir işe girerim, ufak tefek bir birikim yapıp araba alırım hayali vardı, o hayalleri artık yok. Bir ev alma hayalinden vazgeçip daha ucuz kiralık bir ev bulabilir miyim hayali kurar olduk. İktidara geldiğiniz 20 yıldan bu yana yoksulluk arttı, sermaye sahipleri kazandıkça kazanmaya devam etti,  geldiğimiz noktada 13 kişinin serveti 44 milyon insanımızın servetine denk gelir vaziyeti aldı.

İktidar kendi yandaşını besledi, kendi mutlu azınlığını yarattı, bakmayın şimdi ise insanlarımıza biz gidersek siz falanca kazanımızı kaybedersiniz dediklerine asıl korktukları kendi kazanımlarını kaybetmektir.  Bizler kararlıyız 14 Mayısta iklimi değiştireceğiz 15 Mayıs sabahı bu ülkeye baharı yaşatacağız.