Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu partisinin Gebze’de düzenlediği pikniğe katılmak için ilimize geldi. Gebze’nin İl olabilecek bir ilçe olduğunun altını çizen Davutoğlu’ Bu durum idari anlamda muhakkak ele alınmalı” dedi.

Tasarruf Tedbirleri Genelgesi kapsamında kamu kurumlarının gazete aboneliğine son vermesi maddesini de eleştiren Davutoğlu, “Özgür seslerin yükseldiği yer yerel basındır. Genelge Cumhurbaşkanlığı masraflarını muaf tutuyor. Burada boğulacak olan yerel medya. Yerel medya Anadolu’nun ruhudur. Başbakan olduğumda ilk kez yerel medya mensuplarını başbakanlık uçağına alıp uluslararası ziyaret yapmıştım. Onlar tekelci bir medya ister” dedi.

Davutoğlu basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıda şöyle konuştu: “Türkiye son zamanlarda öyle yanlış politika ile yönlendirildi ki tamamıyla şahsi yapıldı. Kanal İstanbul’un Çin tarafından yapılma ihtimali nedeni ile doğu Türkistan’a ses edilmiyor. 

Mesele ülke ilişkisi değil şahsı ilişki halini almış durumda. Kanal İstanbul civarındaki arsa rantları konusunda bu tablo çok açık. Türkiye yabacı sermayeye açık olacak. Ancak ülkenin kaynaklarının kullanılacağı yatırımlara izin vermeyeceğiz.

Kentsel dönüşüm büyük bir yaradır. Tozkoparan’a giden ilk siyasi heyet Gelecek Partisidir. Elektrikler ve sular kesilerek insanlar oradan çıkmaya zorlanıyor. Kentsel dönüşüm Türkiye’de şarttır. Ama kentsel dönüşüm vatandaşın birikimi ile elde ettikleri mülkleri ellerinden alarak başka yerde verilmesi uygun değil. 50 sene önce taşındıkları yerden alınıp şehrin uzaklarındaki yerlere gitmeleri zorlanıyor. Nerede kentsel dönüşüm üzerinden rant alanı oluşuyorsa engelleyeceğiz.

 Cumhurbaşkanının Diyarbakır ziyareti ve sahaya inme çağrısındaki sebebi panik. Teşkilat artık sahaya inmiyor. Kimse inmeyecek. Halkın karşısına çıkamazlar. 3 esnaflar konuştu mu oradan uzaklaşırlar. Panikle davranıyor. İkinci sebebi de erken seçim. Kürt seçmeni nasıl kazanırımın peşinde.

Kürt seçmeni kazanmak istediğinde Bahçeli’yi kaybediyor. Bahçeli’yi kazanmak istediğinde Kürt seçmeni kaybediyor. İki arada bir derede. Biz İstanbul’da ne dediysek Diyarbakır da aynısını diyoruz. İşte bu yaptıkları ikiyüzlülük.