.png)
Bir projenin uygulanmasında, kümülatif etkilerin değerlendirilmesi ile ilimizde bir çok proje olumsuz sonuçlanmışken, tehlike durumu bilinen bu bölgede böyle bir projeye olumlu görüş vermek oldukça sorunlu ve olası sonuçları itibariyle hesap verilemez bir durum oluşturacaktır.
Her durumda ilimiz gibi kanser vakalarının ülke ortalamasından yüksek olduğu, kronik solunum yolu hastalıklarının yaygın olduğu ve sanayiye doymuş bir kente, üstelik böylesi parlayıcılığın-patlayıcılığın ve yangın (endüstriyel kazalar) olasılığının ve etkilerinin yüksek riskli olduğu bir bölgede SÜLFİRİK ASİT TESİSİ asla kurulmamalıdır! Kocaeli gerçeğinde, mevcut kirli duruma ayrıca bu tesisin kurulması ve işletilmesi sürecinde aşırı korozif etkisi, yeni solunum yolları ve kalp hastalarının oluşmasına ya da mevcut hastaların durumlarının kötüye gitmesine neden olacağı açık olan bu tesisin tek başına yaratacağı etki ile birlikte oluşturacağı KÜMÜLATİF ETKİ DAHA FAZLA önemsenmelidir.
PROJE YERİNİN UYGUN OLMADIĞINI DOSYADA BİLE ELE VEREN İFADELER MEVCUT
Buna rağmen rapor içindeki proje yeri ve alternatifleri bölümünde, proje yerinin seçiminde “yerleşim yerlerine mesafesi nedeniyle tercih edilmiş olup, alanının yer alternatifi bulunmamaktadır” gibi son derece kopyala/yapıştır olduğu belli olan bir ifade ile buranın en uygun alan olduğunu ortaya koymak, açık bir aymazlık ya da iş bilmezlik ürünüdür. “Yerleşim yerlerine mesafesi nedeniyle tercih edilmiş olması…” ifadesine karşılık gelen mesafenin en az 500 metre olmadığı, bu mesafenin 300 m altında olduğu gerçeği göz önüne alındığında kamu otoritelerini ve halkı yanlış bilgilendirilerek, yanılttığı herkesçe anlaşılabilir. Yine “…alanının yer alternatifi bulunmamaktadır” ifadesi ehven-i şer/zorunluluk durumunu ortaya açıkça koymaktadır. Kısaca, “Tek alan var ve uysa da uymasa da bu tesisi oraya yapacağız” düşüncesine göre bir ÇED Başvurusu Dosyası oluşturulduğu görülmektedir.
BOMBA TARLASINA SÜLFİRİK ASİT TESİSİ
Proje Yeri, bilindiği üzere Rafineri, Akaryakıt ve LPG Depolama ve Dolum Tesislerinin bulunduğu, adeta bomba tarlalarının içinde yer almaktadır. Bu alanda, Tesislere ait birçoğu Basınçlı Kap olan Depolama Tanklarının yanı sıra, yer altında adeta karınca yuvası gibi LPG ve akaryakıt boru tesisatları mevcutken üzerine Sülfirik Asit Tesisinin yapılacak olması tüyler ürperticidir. 28 Temmuz 2002 tarihinde bir Lpg Dolum ve Depolama Tesisinde patlayan LPG Depolama Tankı sebebiyle yaşanan ölüm ve yaralanmalar unutulmamalıdır. Hatırlanacağı üzere o günlerde mevcuttaki tesislerin kaldırılması dahi konuşulmuşken bugün üzerine Sülfirik Asit Tesisinin yapılması çevrede bulunan insanlar başta olmak üzere Körfez İlçesi ve hatta Kocaeli ilinin geniş bir kesiminin can ve mal güvenliğini doğrudan ya da dolaylı etkileyebilecektir.
OLASI DEPREMİN ETKİLERİ
17 Ağustos 1999 Büyük Marmara Depremindeki ölüm ve yıkımların 4-5 gün süreliğine de olsa adeta önüne geçen, Türkiye ve Dünya medyasında çok önemli yer edinen, Körfez İlçesi halkının Depremden önce kaçtığı TÜPRAŞ Yangını anlaşılan unutulmuş olacak ki, olası İstanbul Depremi ya da başka bir depremde yeni ölümlerin ve önemli çevre felaketlerinin yeni bir sebebi de düşünülen SÜLFİRİK ASİT TESİSİ olabilecektir.
TRAFİK YÜKÜNÜN VE ÇEVRE KİRLİLİĞİNİN İYİCE ARTMASI
Yeni bir tesisin araç trafiğinin yoğun olduğu Körfez ilçesi ve ilimiz için fazladan trafik yükü oluşturacağını ve hidrokarbon, karbon monoksit, azot oksitler ve partiküllerden oluşan araç egzos emisyonunu arttıracağını dolayısıyla gürültü, toz ve hava kirliliğine kısacası çevre kirliliğinde artışa neden olacağı su götürmez bir gerçektir. Artık Tüm Projeler İçin SAĞLIK ETKİ DEĞERLENDİRMESİ De Yapılmalıdır…
Yatırımlarda Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçlerinin tek başına yeterli olmadığı, her çevresel etkinin aslında tüm canlı sistemine etki edeceği gerçeğinden hareketle SED adını verebileceğimiz “Sağlık Etki Değerlendirme” süreçlerinin de raporlandırılarak ilgili kurumların ve etkileyeceği kesimlerin görüşlerine sunulması, “canlı yaşamına saygı”nın bir zorunluluğudur. Sermayenin kar hırsından önce, insan ve diğer canlıların yaşamlarının savunulmasına dair yasal düzenlemelerin yapılması öncelikli talebimizdir.
Araç emisyonları ve sanayi tesislerinin neden olduğu hava kirliliği ve ölümler açısından ülkenin en şanssız kenti olan Kocaeli'de artık bu türden sanayii tesisi yapmak bu kentin insanına, hayvanına, bitkisine, denizlerine, derelerine, dağlarına, ormanlarına vs. ihanettir. Bu özet görüşlerimizle diyoruz ki; Sülfirik Asit Üretim Tesisi Projesi İnsan Sağlığına Ve Doğaya Zararlıdır.
Zeray GYO, halka arz ile büyüme hedefini yeni bir safhaya taşıyor
İzmit’te Kumla Deresi’nden çıkan toprak yol kenarında bırakıldı
Büyükakın’dan metro ve otobüs sürücü koltuğuna oturmak isteyen kadınlara çağrı




