Kanko, tarım ve hayvancılığın çökertilmesiyle çoban ihtiyacının dışarıdan karşılandığını, gençlerin ise baskılarla sindirilerek ülkeyi terk etmeye zorlandığını söyledi. Türkiye bugün mühendisini, doktorunu, bilim insanını yurtdışına gönderen bir ülke haline geldi. Çünkü burada ne özgürlük var, ne iş, ne de gelecek umudu!”

“ÜNİVERSİTELER BİLİM MERKEZİ DEĞİL, RANT KAPISI HALİNE GETİRİLDİ!”

Kanko, üniversitelerin içler acısı hâlini de rakamlarla anlattı. Türkiye ve Vietnam’ın 2001’den bu yana üniversite sayılarını üç kat artırdığını vurguladı: “Vietnam, üniversite sayısını 77’den 242’ye çıkardı. Biz ise 76’dan 209’a. Ama sonuçlar çok farklı! Vietnam aynı dönemde yüksek teknoloji ihracatını 500 milyon dolardan 137 milyar dolara yükseltti. Tam 274 kat artış! Türkiye ise 1,6 milyardan sadece 8,8 milyara çıktı. Adeta yerinde saydı.”

Kanko, bu farkın nedenine dikkat çekti: “Çünkü bizde üniversiteler bilim üretmek için değil, eşe dosta kadro dağıtmak için kullanıldı! Üniversiteler, bilim yuvası değil, rant kapısı haline getirildi!”

“BU SİSTEM TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNİ TEHLİKEYE ATIYOR”

Kanko, AKP iktidarının liyakati dışlayarak insan kaynağı krizini derinleştirdiğini vurguladı: “Bu ülkenin en büyük açığı cari açık değil, insan kaynağı açığıdır! Üniversite öğrencisini cezaevine, mühendisi yurtdışına, doktoru istifaya gönderen bu sistem sürdürülemez. Bu bir beka meselesidir! Gençlerini ezen, bilim insanlarını kaçıran, halkını susturan bir ülke kalkınamaz! Ama siz isteseniz de istemeseniz de bu gençler konuşacak. Çünkü Türkiye’nin geleceği onların aklında, yüreğinde ve cesaretindedir!”