google.com, pub-6607037292168000, DIRECT, f08c47fec0942fa0

banner458

BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Diğer ilçelerde de AKP'nin bir önceki seçimde aldığı oyla kıyaslandığında ciddi düşüşler var.

Türkiye’nin pek çok yerinde de Evet ile Hayır oylarına bakılarak partiler adına başarılı ya da başarısız olarak nitelendirilen yorumlar yapıldı.

İzmit’te Hayır çıkmasının faturasını Belediye Başkanı Nevzat Doğan’a çıkarmaya kalkışanlarda oldu.
 
Oysa Nevzat Doğan’ın suçu yok!
 
Doğrudan sonucu belirleyici bir etkisi de yok.

İzmitlilerin ‘Başkan Doğan’ın hizmetlerinden çok memnunuz onun için Evet demeliyiz’ diye düşünmeleri beklenemezdi.

Mesele anayasa ve anayasalarda bir ülkenin temel direğidir.
 
İzmit Belediyesi’nin iyi hizmetlere imza atıp atmamasının yeni anayasamıza hiç ama hiç faydası da yok.
 
Başka bir tabirle İzmit Belediyesi’nin hizmetlerine bakıp Evet deseydik daha demokratik bir anayasamız mı olacaktı? Elbette olmayacaktı.
 
Daha başlangıçta yeni anayasa maddelerine toplumsal uzlaşma baz alınarak şekil verilmeliydi.

Yeni anayasada AKP’lileri bile rahatsız eden bazı maddeler var.
 
Bu maddeler referandum döneminde çokça konuşuldu ve tartışıldı.
 
Dolayısıyla ben buradan uzun uzun tekrarlama gereği de duymuyorum.
 
Söz konusu anayasa maddelerinde Cumhurbaşkanı’nın her aldığı karar TBBM onayından geçtikten sonra yürürlüğe girer.
 
Hakim ve savcı atamalarının tamamının atamaları TBMM üyeleri tarafından 3’te 2 çoğunlukla gerçekleştirilir.

Cumhurbaşkanı ancak şu şu gerekçelerle TBMM’yi feshedebilir. 
 
Cumhurbaşkanları’nın Yüce Divan’da yargılanması için yarıdan bir fazla vekil sayısının oyu yeterlidir gibi ayrıntılara yer verilseydi açık ara Evet çıkardı.
 
Yönetim biçimini tek bir kişiye bağlayan yeni sistem doğal olarak pek çok kişiyi rahatsız etti.
 
16 Nisan’da seçim yapılmadı, Türkiye’nin yeni anayasası oylandı.

Referandum tarihinin belirlendiği o ilk günlerde Evet diyenlerin oranı yüzde 30 civarındaydı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan meydanlara indi ve Evet oylarında çıkış başladı.
 
Evet’lerin yüzde 30’lardan yüzde 51’lere çıkmasının nedeni yeni anayasanın halka doğru şekilde anlatılması da değil.
 
Meydanlarda sık sık ‘Yalancı, yalan makinesi’ diyerek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu halkın gözünden düşürmeye, itibarsızlaştırmaya çalışanlar amacına ulaştı.
 
Yalancı kelimesi ile aslında yüzde 70’leri bulması beklenen Hayır oylarını düşürdüler.

Oysa Kılıçdaroğlu iddia edildiği gibi yalan makinesi falanda değil.

Kılıçdaroğlu yalancı değil fakat doğruyu söylemeyi beceremediği de bir gerçek.
 
Kılıçdaroğlu tankın üstüne çıkmadı gibi insanların zekasıyla adeta alay edilerek Hayır oyları düşürülmeye çalışıldı.
 
Hatta internet ve özel hastanelerin olmadığı 20 yıl önceki tablo meydanlarda video gösterileriyle halka anlatılarak ‘O Genel Müdür SSK’yı batırdı’ denmesi de pek çok kişiye ‘Yuh ya bu kadar da olmaz. Bu durumun yeni anayasa ile ne ilgisi var’ dedirtti.
 
Vatandaşların birçoğu tankın üstüne çıkmadı, SSK’yı batırdı, yalan makinesi gibi çarpıtmaya ve saptırmaya dayanan sözlerle kandırıldı.

İddia ediyorum Evet diyenlerin çoğu neden Evet dediklerinin farkında bile değiller.
 
Komik ama gerçek; Kılıçdaroğlu’nun yalancı olduğunu ve tankın üstüne çıkmadığını düşünerek Evet diyenlerde vardır.
 
Herhalde Evet dersek bu ülkeyi yönetenler daima tankın üzerine çıkarlar diye düşünmüş de olabilirler.
 
Çok uzatmaya gerek yok; yukarıda da vurguladığım gibi daha demokratik bir anayasa ile ortaya çıkılsaydı bu milletin yüzde 70’i Evet derdi.

Fakat tam tersini yaptılar. 

400 vekil şartıyla yargılanmalarını bile zorlaştırdılar.
 
Cumhurbaşkanı’nın partisinin TBMM’de çoğunluğu elinde bulunduracağı göz önünde bulundurulursa yargılama için gerekli olan 400 vekil sayısına zaten kolay kolay ulaşılamaz.
 
‘Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı vatan hainliği suçu dışında yargılanamıyor ama yeni anayasada yargılanacak Kılıçdaroğlu yalan söylüyor’ denmesi de samimi bir yaklaşım değildi.
 
Zira mevcut sistemde Cumhurbaşkanları’nın siyasi sorumluluğu yok.
 
Yeni sistemde de Cumhurbaşkanlarını Başbakan gibi düşünmek gerekiyor.
 
Toparlamak gerekirse; Evet oylarının artmasının nedeni Tayyip Erdoğan.
 
Tayyip Erdoğan’ın yerinde başka biri olsaydı böyle bir anayasa maddeleriyle asla bunu başaramazdı.
 
Tayyip Erdoğan bunu Türk halkının yarısının tepkisini üzerine çekmek pahasına başardı.
 
Oysa her kesimi kucaklayacak bir anayasa ile ortaya çıksaydı ‘Yalancı, yalan makinesi ve tankın üstüne çıkmadı’ gibi çarpıtılmış sözlere dayanan propagandaya da hiç gerek duymazdı.
 
Ve böyle olsaydı ortaya çok samimi bir görüntüde çıkardı.
 
Son söz; kimse İzmit’te Hayır çıktığı için Nevzat Doğan’ı suçlamasın.

Suçlu Nevzat Doğan değil, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır.
 
Danışmanları hiç çekinmeden gözlerinin içine bakarak ‘Sayın Cumhurbaşkanım siyasette öfke dili yerine sevgi dili ve barış dilini kullanın, ayrıştırıcı söylemlerden de mümkün olduğunca kaçınmaya özen gösterin’ demeliydiler.
 
Sanırım ya korktular ya da söylediler de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan onları dinlemedi.

Bilmem anlatabildim mi?
 
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.