İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, Nokta TV’de yayınlanan Seçime Doğru programında ‘Kurulmamış şirkete iş verdi’ iddialarını çürüttü. Bakanlıktan gelen yazıyla gerçekleri anlatan Başkan Hürriyet şöyle konuştu: Aylarca bize kurulmamış şirkete iş verdiğimiz dair iftira atıldı. Herkes manşet yaptı. 45 bin liralık bir işti. Bize müfettişler geldi. Soruşturulmayan hiçbir konu yok. En son gelen 30’a yakın müfettiş aynı anda inceleme yaptı. 

“45 BİNLİK İŞ İÇİN MİLYONLAR AKTARDI DEDİLER”

Kurulamamış şirkete iş verdiniz dosyası soruşturma yapıldı. Bakanlıktan gelen yazıda şu yazıyor: İzmit Belediyesi tarafından Kocaeli Fen Lisesi Müzik Sınıfı Tadilatı Yapımı işi kapsamında herhangi bir kamu zararına rastlanılmadığı anlaşıldığından İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, ilgi başkan yardımcısı ve ilgili müdürlük çalışanları hakkında soruşturma izni verilmemesine…” Hani ben kurulmamış şirkete iş vermiştim. 6 ay boyunca basın bunu manşet yaptı. Milyonlar aktardı dediler. 

“İDDİALAR DOĞRU OLSAYDI BİN KERE KAYYUM ATANIRDI”

Bu kadar iddia doğru olsaydı beni bu koltukta tutarlar mıydı? Şimdiye kadar bin kere kayyum atanırdı. Çok şükür her şeyden alnımın akıyla aklandığım gibi bundan da aklandım. Birebirde AKP ve MHP’li arkadaşlara da söyledim: 45 bin liralık işin neresi yolsuzluk? Ben istesem bile arkadaşlarım memuriyetlerini neden yaksınlar? Çıksın şimdi özür dilesinler. Buradaki insanları itham ettiler.


Mecliste yapılan engellemeler ve belediyenin borçlu duruma düşmesi için yapılan hamlelere değinen Hürriyet şu ifadeleri kullandı: Bizi ekonomik anlamda zorlayan çok fazla hamle oldu. Biz göreve geldiğimizde belediyenin bütçesi 300 milyondu. 250 milyon borcu vardı belediyenin. Biz belediyeyi yüzde 80 borçla devraldık. Bize sadece 50 milyon para bırakılmıştı. Bu parayla maaş mı ödeyeceksin yatırım mı yapacaksın. 

“250 MİLYONLUK BORÇLA DEVRALDIK”

Üstelik 2019’a kadar da birçok arazi, mülk satılmış. O dönemin parasıyla 53 milyonluk gelir elde edilmiş. Ona rağmen 250 milyonluk borçla bırakıldı. Bu kadar arazi satılmasına rağmen. Ekonomik kriz yoktu, pandemi yoktu. En rahat dönemdi. İnşaat sektörü hızlıydı. Her gün yeni konutlar yapılıyordu. Deste deste ruhsatlar kesiliyordu. Bir dünya gelir geliyordu. Kriz olmadığı için vatandaş emlak vergilerini rahat rahat ödüyordu. Hiçbir sıkıntı yoktu. Belediyeye para oluk oluk akıyordu. 

“BÜYÜKŞEHİR BORCUNU ÖDERSE ESNAFA BORCUMUZ KALMIYOR”

Büyükşehir ve devlet desteği de cabası. Bakanlık yatırımları ile projeler yapılmış. Dağıtılan bisikletlerin bile çoğu bakanlıktan hibe gelmiş. Tamamen belediye bütçesine yüklenilmemiş. Bunlara rağmen bu kadar borçla devraldık belediyeyi. Hepsini de ödedik. Bugün itibariyle ekonomik kriz had safhada. 30 liralık mutfak tüpü 800 lira oldu. Devasa bir fiyat artışı var. Bugün bizim bütçemiz 2 milyar 24 milyon. Biz varlık oranımızda 1 buçuk milyarlık artış sağladık. Esnafa olan borcumuz çok az. Şu anda onları ödeyebilecek gücümüz de var. Büyükşehirden 41 milyon alacağımız var. Bugün o borcu ödeseler biz de ödeyeceğiz. 

“BELGELER ORTADA”

Onunla ilgili de yalan yanlış bilgiler veriyorlar ama belgeler ortada. Büyükşehirin bize yazdığı yazı var. Takas öneriyorlar. O parayı ödeseler biz kent esnafına olan borcumuzu çok rahat kapatırız. Önceki dönemde Erenler Mahallesi’nde bir arazi üzerinde satış kararı verilmiş. Araziyi isteseydim 4 milyon gibi bir rakama satabilirdim. Fakat daha değerli hale getirmek adına kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptık. İhale yapıldı. 12 tane daire bize düşüyordu. Lüks daireler ve fiyatları çok yüksek. Biz de ödeme planlarımızı ona göre yaptık. Oradan gelecek 80-90 milyon civarında gelirimiz olacaktı. 

“TAŞKIN HACİZ UYGULADILAR”

Fakat SGK hiçbir belediyeye yapmadığı taşkın haczi bize yaptı. 100 milyonluk alacağı için 3 katrilyonluk haciz yaptı. Biz o daireleri Perşembe günü satacaktık. Ne tesadüftür ki önceki Salı günü haciz koydular. Dolayısıyla o satışları engellediler. Dava açtık, kaldırdık. Mahkeme bizi haklı gördü. Şimdi de satış aşamasındayız. Onları sattığımızda rahat rahat piyasaya borcumuzu ödeyebilecek durumdayız. Fakat bizi sürekli her yönden kısıtlamak için sürekli bir kara propaganda yapıyorlar.