Konuyla ilgili TBMM Başkanlığına 20 milletvekilinin imzasıyla araştırma önergesi veren Kanko, Yuvacık Barajı’ndaki sert düşüşlerin Kocaeli’yi hızla dış su kaynaklarına bağımlı hâle getirdiğini, bu durumun ise Sapanca Gölü üzerindeki baskıyı katlanarak artırdığını vurguladı. Sapanca Gölü’nün hem Sakarya hem de Kocaeli için hayati bir içme suyu kaynağı olduğuna dikkat çeken Kanko, gölde yıllardır süren çekilmenin artık alarm verici boyutlara ulaştığını ifade etti.

İklim krizi, yetersiz yağış, yüksek buharlaşma, artan nüfus, plansız sanayi su kullanımı, kaçak çekişler ve altyapıdaki kayıp-kaçak sorunlarının bir araya gelmesiyle Kocaeli ve Sakarya için ciddi bir bölgesel su krizi riski oluştuğunu belirten Kanko, yaşananların yalnızca yerel bir yönetim sorunu olarak görülemeyeceğini söyledi.

SAPANCA GÖLÜ GERİ ÇEKİLİYOR, EKOSİSTEM TEHLİKEDE

Uzman raporlarının Sapanca Gölü’nde su seviyesinin mevsimsel dalgalanmaların ötesinde, kalıcı bir düşüş eğilimi gösterdiğini ortaya koyduğunu hatırlatan Kanko, kıyı çizgisinin bazı bölgelerde metrelerce geri çekildiğini ve bunun göl ekosistemi için büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Uzun vadeli iklim projeksiyonlarının ise havza genelinde kuraklık riskinin artacağına işaret ettiğini belirtti.

Kocaeli’de içme suyu altyapısındaki yüksek kayıp–kaçak oranlarının suyun önemli bir bölümünün daha musluğa ulaşmadan yok olduğunu gösterdiğini söyleyen Kanko, artan sanayi yatırımları, organize sanayi bölgeleri, yeni konut projeleri ve nüfus artışının su talebini hızla yükselttiğine dikkat çekti. Buna karşın alternatif su kaynaklarını geliştiren, Sapanca Gölü’nün taşıma kapasitesini koruyan bilimsel ve kalıcı bir stratejinin hâlâ hayata geçirilmediğini ifade etti.

Kocaeli ve Sakarya arasında uzun süredir devam eden su yönetimi tartışmalarının, havzanın bütüncül bir yaklaşımla yönetilmesi gerektiğini açıkça ortaya koyduğunu belirten Kanko, Sapanca Gölü ve Yuvacık Barajı’nı kapsayan bölgenin tek bir kentin politikalarıyla yönetilemeyecek kadar hassas olduğunu vurguladı.

MECLİS’E ARAŞTIRMA ÇAĞRISI

Kanko, DSİ, yerel su idareleri, belediyeler, üniversiteler ve ilgili bakanlıkların katılımıyla;

•    Su seviyelerindeki düşüş nedenlerinin,
•    Endüstriyel ve kentsel su çekişlerinin,
•    Altyapı kayıplarının,
•    İklim krizi etkilerinin,
•    Göl ve baraj ekosistemlerinin durumunun tüm yönleriyle incelenmesi gerektiğini belirterek, adil, bilimsel ve sürdürülebilir ortak bir su yönetim modeli oluşturulması amacıyla TBMM’de Meclis Araştırması açılmasını talep etti.

“SU GÜVENLİĞİ ULUSAL GÜVENLİK MESELESİDİR”

Kanko, “Bugün önlem alınmazsa, Kocaeli ve Sapanca havzası çok daha ağır bir bölgesel su güvenliği kriziyle karşı karşıya kalacaktır. Bu mesele çevresel olduğu kadar, halk sağlığını ve ekonomik yaşamı doğrudan etkileyen hayati bir konudur” diyerek hükümeti acil ve somut adımlar atmaya çağırdı.