“DEPREM GERÇEĞİNİ KABUL ETMELİ VE HAREKETE GEÇMELİYİZ.”

Kocaeli’nin aktif fay hatları üzerinde yer aldığını hatırlatan Keleş, bilimsel verilerin bölge için ciddi bir deprem riskine işaret ettiğini söyledi. “Depremi engelleyemeyiz ama depreme karşı hazırlıklı olabiliriz. Bu tabloyu değiştirmek elimizde. Kentsel dönüşüm artık ertelenemez bir zorunluluktur.” dedi.

“CAN VE MAL KAYBINI ÖNLEMEK ELİMİZDE.”

Oğuzhan Keleş, olası bir deprem senaryosunda birçok binanın yıkılması, can kayıpları oluşması ve ekonomik yapının ağır darbe almasının kaçınılmaz olacağını vurguladı. “Yıkılan sadece binalar olmaz; insanlar, aileler, iş yerleri, ekonomik altyapı ve psikolojik denge de sarsılır. Bu nedenle geç kalmadan doğru planlama ve uygulama ile kentsel dönüşüm çalışmalarında vites yükselterek hızımızı artırmalıyız.” dedi.

KOCAELİ’NİN DÖNÜŞÜM KAPASİTESİ GÜÇLÜDÜR

Keleş, Kocaeli’nin kendi mimari, mühendislik altyapısı, deneyimli müteahhitleri, güçlü sanayisi ve ekonomisi ile ayrıca Dünya Bankası’nın 0,69 faiz oranlı destek programının yürürlüğe konması, Kocaeli Büyükşehir Belediyemizin kentsel dönüşümünü önünü açacağına inandığımız plan değişiklikleri ve güçlü iradesi ile kentsel dönüşüm hızını gerçekleştirme kapasitesine sahip olduğunu belirtti. “Yeter ki doğru planlama, şeffaf denetim ve iş birliğiyle hareket edilsin. Sağlam zemin üzerine, kaliteli malzeme ve uygun projelerle inşa edilen yapılar yıkılmaz, can kayıpları yaşanmaz” dedi.

OĞUZHAN KELEŞ: “1999’U UNUTMAMALI, YORGUN BİNALARI YENİLEMELİYİZ.”

1999 yılında büyük bir felaketi yaşamış bir il olarak, Kocaeli’nin hala riskli ve yorgun yapı stokuyla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Keleş, “1999 yılı öncesi bir sefer deprem görmüş yapılarımızdan riskli olanların ivedilikle dönüştürülmesi gerekmektedir.” dedi. Kentsel dönüşümün bir tercih değil, hayati bir zorunluluk olduğunu belirten Keleş; “1999 Marmara Depremi bize çok şey öğretti. Ancak bugün hâlâ o günün izlerini taşıyan, depreme dayanıksız birçok yapımız var. Deprem kapımızı çalmadan, biz harekete geçmeliyiz. Yorgun binaları güçlendirmek ya da yıkıp yeniden yapmak artık ertelenemez bir görevdir.”