Bugün siyasete fazla dokunmadan, lakin siyasetinde olmazsa olmazlarından dem vuracağım.
Siyaset bazen öyle farklı bir misyon yükler ki size; siz onun altında ya çok ezilirsiniz, ya da onun verdiği onuru doyasıya yaşarsınız.
Bulunduğunuz konum gereği siz isteseniz de, istemesiniz de bir kartvizitiniz oluşur.
Konumun odağında Tahir başkan olduğu için vereceğim etiketler de onun yaptığı görevler üzerinden olacak tabii ki.
Kocaeli'nin neresine giderseniz gidin onu tanıyanlar eski Öğretim Görevlisi, eski Genel Sekreter, eski Bilecik Valisi ve nihayetinde Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı olarak tanır ve bu etiketleriyle hitap eder.
Şimdiki etiketi Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanıdır.
Ancak Derince' ye geldiğinizde Tahir Başkan bambaşka bir kartvizite sahiptir.
O rahmetli Terzi Seyfi amcanın oğludur artık.
Gittiği her yerde mutlaka ve mutlaka en az bir kişi ona Seyfi amcanın oğlu diye sarılır, içine çeker.
Sohbetin bir bölümünde mutlaka Seyfi amcamızın hayırla yâdı yapılır.
Bu yüzden Derince Tahir başkanı ayrı sever.
Hem öyle bir sever ki; bunun tarifini yapmak öyle kolay da değildir.
Abarttığımı sanmayın sakın.
Bunu anlayabilmeniz için önce Derinceli olmanız, buranın havasını yıllarca solumuş olmanız gerekir.
Derince'nin köklerini bilmeniz, bir döneme yön veren sohbetleriyle, fakir fukaraya- garip gurabaya sahip çıkmalarıyla, taşıdığı manevi misyonun şeref ve onuruyla yaşantısını dizayn etmesiyle gönüllerde yerini bulmuş Seyfi amcamızı yakinen tanımanız, oturup onunla hemhal olmuş olmanız gerekirdi.
Cuma günü Tahir başkanımızla birlikte bir hasta ziyaretine gittik.
20 yıl Çenedağ Mahalle Muhtarlığı yapmış ve 2 yıldır kanser tedavi görmekte olan birisini.
İlçe başkanlığım dönemimde çok hasta ziyaretlerine gittim.
Ancak Sadettin Ergün amcamıza yaptığımız ziyaretteki yaşadığım haz inanın bambaşkaydı.
Bu belki de Tahir başkanla ilk gittiğim ziyaret olduğu için bana öyle gelmiş olabilir diye de düşündüm.
Ancak başkanı yolcu ettikten sonra evde bulunan herkesin benim gibi düşünmüş olması asla tesadüf olamazdı.
Ayrı bir letafet, ayrı bir samimiyet ve içtenlik var onda…
Sadettin amcanın rahmetli Seyfi amcadan söz ederken kurduğu cümleler bir evlat için ne büyük bir onur ne büyük bir şeref…
Gözlerindeki pırıltı başkalaştı Tahir başkanın…
Bu duyguları Derince’de bol bol yaşıyor işte.
Her gittiği yerde başka bir hatıraya, ayrı bir ilgiye muhatap oluyor.
Bu yüzdendir ki; hem o Derince’yi seviyor hem de Derince onu çok seviyor.
Bende bir muhtar oğluyum.
Vefatına kadar 22 yıl aralıksız Deniz Mahallesi Muhtarlığı yapmış, ardından bir kişinin dahi kötü bir söz sarf ettiğine şahit olmadığım Dursun Ali Eryürek 'in oğluyum.
Derince'nin köklerini bilenlerin hayırla yad ettiği bir insanın oğlu olmak çok çok başka bir şey.
O yüzden Tahir başkanın yaşadığı onuru çok iyi anlayabiliyorum.
Ancak daha ilerisinde anladığım bir şey daha var…
O elindeki imkanları kullanırken ne hemşericilik yapıyor, ne de nefsiyle karar veriyor.
Aldığı milli-manevi eğitimi üstlendiği görev ile öylesine güzel harmanlamış ki; onun ile ne rakip olabilecek biri var ne de kara çalabilecekleri argümanları var.
Adı gibi Tahir...
Yani temiz...
Eli çok rahat Tahir başkanın…
Bu durum kendisini şımartmamış, aksine ona tevazu zırhını giydirmiş.
Kısa ve öz olsun bugün…
Yolun açık olsun Tahir başkan…
Seyfi amcamızın has oğlu…
Yolun açık olsun.