BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Ak Parti Kocaeli teşkilatları ve milletvekillerinin aldıkları net talimat ile seçim bölgelerine inmesiyle birlikte tam saha pres uygulamasına başladı. 

Hemen her gün tüm ilçelerde çeşitli ziyaretler, vatandaş ve esnaflarla birebir görüşmeler yaparak Genel Merkeze hazırlayacakları raporlarını doldurmaya gayret ediyorlar.

Tabii ki ilçe teşkilatları da bu yaz sıcağında bir vesile ile epey bir program yaparak ter atıyorlar.

Derince İlçe Teşkilatı da birkaç tembelin broşür dağıtımında yaptığı tembelliği hızlı bir hamle yaparak düzeltti.

Görünen o ki; Sayın Cumhurbaşkanı’nın Kocaeli’ye teşrifleri ve etkili mitingi ile yüksek moral ve motivasyon kazanan teşkilatlar üzerlerinde olan yükleri atmış ve daha dinamik tempoda çalışmaya başlamışlar.

Kocaeli Milletvekillerinin hemen hepsinin sosyal medya hesaplarını takip ederim.

Aldıkları beğenilerden tutun da gönderilerindeki alt yorumların o milletvekili hakkında farklı eğilimdeki seçmen ve Ak Partili teşkilat ve seçmenlerin kullandığı cümleler bende bir kanaat oluşturur.

Elbette çoğu paylaşımlar danışmanlar ya da sosyal medya sorumluları tarafından yapılır ancak ziyaretlerdeki nokta atışlar teşkilatların becerisini ortaya koyar.

Programları onlar yaparlar, vekiller de o programlara sadık kalırlar.

Yani milletvekillerinin yaptıkları ziyaretlerin notunun bir bölümü aslında teşkilatların notudur.

Bu yıllık rutin teşkilat çalışmalarının yanı sıra, milletvekillerinin gerek kanaat önderleri gerek hemşeri dernekleri gerekse medya yazarları ile yaptıkları özel, birebir görüşmeleri de olur tabii ki.

Kentin nabzını daha iyi tutmak için bu özel görüşmeler lüzumludur.

Bu konuda bildim bileli Fikri Işık çok aktiftir.

Görüş farkı onun için çok önemli olmadığı için kentin nabzını tutanlarla sık sık bir araya gelir, eğer eski kırgınlıklar varsa bunları gidermek için adım atar.

Geçtiğimiz günlerde kendi köşesinden yazdığıyla yetindiğimiz İsmet Çiğit ile yaptığı sohbette bu adımlardan sadece biriydi.

Baştan sona kadar okudum.

Ve hatta gereksiz yere Ak Partili meclis üyesinin yaptığı açıklamadan sonra aynı köşe yazısını birkaç kez daha okudum.

Kaçırdığım bir şey mi var?

Bu kadar abartılacak ne söylemiş diye cümle çeken cımbızımı dahi kullandım.

Birincisi; Meclis üyesi Şener İnce’nin kendi söylemleriyle-eleştirileriyle çeliştiğini çok net gördüm.

İkincisi; geçmişten kalma bir saplantısının olduğunu gördüm.

Üçüncüsü ise; Ak Parti’de parti hiyerarşisinin yer ile yeksan olduğuna bir kez daha şahit oldum.

Bu sonuncusu benim için çok daha kıymetlidir.

Çünkü mevcut milletvekili konuşma ya da mülakatlarında hatalı bir cümle kullandıysa bunun karşılığını alacak, yani onu uyaracak kişi il bazında Sayın Mehmet Ellibeş olmalıdır.

Eğer siz il başkanı rolü çalmaya çalışırsanız eleştirdiğiniz bazı konularda çukura düşersiniz.

Söylediklerinizin hiçbir değeri kalmaz.

Sizin böyle ayan beyan reddiyeniz önce il başkanınıza saygısızlıktır.

Sayın Ellibeş’ in bu açıklamayı yapacağınızdan haberi var mıdır?

Varsa, bu önemli bir sorundur çünkü müsaade etmemesi gerekir.

Eğer yoksa çok çok daha büyük garabettir.

Çünkü böyle bir açıklamaya müsaade etmek başlı başına parti disiplini gerektirir.

Parti disiplininden en çok çekenlerden birisi olarak benim muhatabım o dönemki il başkanının ta kendisiydi.

Ortaya koyduklarımda ne kadar haklı olduğum kendisinin milletvekilliği sıralamasına koyulmadığının yanı sıra Bld. Bşk. Adayı bile yapılmadığından çok net olarak görülebilir.

Şimdilerde Sayın Cumhurbaşkanı elini omuzuna koydu diye havaya uçanlar o dönemde burnundan kıl aldırmayan Kent Konut daire düşürücüleriydi.

Bakın, biz bu partide kentin merkezindeki en değerli taşınmazın satışını kendi 5 meclis üyesinin gayretiyle-aleyhte oylarıyla engelleyen ve bunu yapanların disipline verildiği günleri gördük.

Bunu yapan da aynı il başkanıydı.

İlçe yönetimini münfesih duruma düşürmek için partide ikna odaları kurarak ilçe yönetim kurulu üyelerine mobing uygulayan il başkanlarını gördük.

Bunu da yapan aynı şahsiyetti.

Fakat biz duruşumuzdan asla taviz vermeyerek bizi temsil etme yetkisi kendisine verilmeyene kadar mücadele ettik.

Neden?

İsmet Çiğit ile yaptığı sohbette gözlemlediği birkaç hususu dile getirdiği için değil…

Bizatihi kendisinin sorunlu yönetici olduğu için.

Şimdi siz çıkar bu partide il başkanlığından başbakan yardımcılığına kadar bizzat genel başkanı tarafından getirilmiş bir milletvekiline okurken bile hicap duyulan cümleler sarf ederseniz; önce onu o görevlere getirene, sonrasında ve en önemlisi, bu ilin baş sorumlusu olan il başkanına karşı ayıp edersiniz.

Hal böyle olunca da sizin sorduğunuz aynı soruyu size sorarlar; BU MU TEŞKİLATÇILIĞINIZ?

“Benim emeklerimi çaldın, bâri Davanın ve inanmış-adanmışların emeklerini çalma ya hu... Bu kutlu dava siz olmadan da büyüyecek, hatta daha da büyüyecek.”

Bu tehlikeli cümleleri kullanırken bir meclis üyesi çok çok düşünmeli.

Evet, bu dava büyüyecek…

Ancak bu davayı büyütmek için 21 yıldır az bir uykuyla bu davanın kurucusu olan Sn. Cumhurbaşkanı’na yol arkadaşlığı yapmışlara hakaret ederek ve edenlerle değil.

Kalın sağlıcakla.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.