BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Ali Babacan Kocaeli'de büyük ilgiyle karşılandı

Partisinin Kocaeli il kongresine katılmak için ilimize gelen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan büyük ilgiyle karşılandı. Babacan iktidarı eleştirdi Kanal İstanbul'u bırakın, Kocaeli'ye bakın dedi. 

28 Kasım 2020 16:20
Ali Babacan Kocaeli'de büyük ilgiyle karşılandı

İzmit Uluslararası Kocaeli Kongre Merkezi gerçekleştirilen mevcut İl Başkanı Adem Koç'un tek aday olarak girdiği kongrede DEVA Partisi Genel Merkez Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Ergün, Saadet Partisi Kocaeli İl Başkanı Zafer Mutlu, İYİ Parti Başkanvekili Turgut Karagöz, Türk-İş Kocaeli İl Temsilcisi Yakup Yıldız ve KOTO Başkanı Necmi Bulut gibi isimlerde hazır bulundu.
 
İl Başkanı Adem Koç' Bugün Kocaeli’de bir bayram yaşanıyor. Çünkü iktidarın liyakatsiz yönetimine deva geliyor. Hayatından bezmiş millete deva olmaya gelen birisi geliyor. Ali Babacan milletimiz için bir umut oldu. DEVA Partisi’ni hemşerilerimiz bağrına bastı, basıyor' dedi. Genel Başkan Babacan'da partililere seslendi.

Ali Babacan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Türkiye uzun bir süredir karanlık bir tünelin içinde. Ülkemiz topyekün bir çöküş içinde. Bu karanlık tünelden ülkemiz geçerken biz tünelin sonundaki ışığı görüyoruz. 
 
Önce sağlık diyoruz. Aylardır hepimizden gizlenen pandemi sayıları son günlerde açıklanmaya başladı. Ben daha önce koronavirüs rakamlarında ilk beşte olduğumuzu söylemiştim. Maalesef yanılmamışım. 
 
Pandeminin ilk günlerinden bu yanan sayısız hata yapıldı. Vaka sayıları bilim kurulundan bile gizlendi. Suçu kendilerinde aramayıp hep başkalarına arıyorlar.
 
Faturayı vaka sayıları kendinden gizlenen bilim kurulu ve vatandaşa kestiler. Ne zaman bir sorun olsa dış güçler,iç güçler ortaya çıkıyor. 
 
Canı ile uğraşan vatandaşımız ölürken bile suçlu ilan ediliyor. Hala yaygın bir şekilde HES Kodu uygulaması yapılmıyor. Covid-19 testleri hala yaygınlaşmadı. Bağımsız test istasyonları kurun dedik ama yapmadılar. 

 
Haziran ayından itibaren tedbirleri gevşettiniz. Bunun kararını kim verdi? Bu kararları bilim kurulu mu, vatandaş mıi bakan mı verdi? Bakanlık sadece atanmış, kendi kendine karar alamayan bir makam haline geldi. Ben de bakanlık yaptım, Sayın Nihat Ergün’de yaptı.
 
Herkesi suçladılar ama bütüm vatandaşları suçlu ilan etmelerini biz bile beklemiyorduk. Vaka sayıları ve ölümler için baktığımızda bu rakamlar nasıl bu kadar yükseldi. Truzim bahanesi ile tedbirler gevşetildi. 
 
Peki truzimden bekelenen gelir elde edildi mi? O da edilmedi. Hangi gelir, vatandaşın canından daha değerli olabilir. Artık yeter diyoruz. 
 
Bu kötü yönetim ekonomiyi batırdıktan sonra daha kötü olmasın diye vatandaşın sağlığını gözden çıkardı. Pandemi aşısı için bir süreç başlıyor. 
 
Türkiye her şeyde olduğu gibi aşıda da geç kalıyor. Bunun nedeni hazinenin boşaltılması.
 
Biz henüz risk gruplarına mevsimsel grip aşısını bile yaptıramadık.  Koskaca 84 milyon nüfusluk ülkeye 10 milyon adet aşı sipariş edildi.
 
Bu piyasada devletin itibarini beş paralık ederseniz aşının tedariği konusunda sıkıntı çekerseniz. Borcunu zamanında ödemediğin için sana aşı vermiyorlar. 
 
Bizi tuğla tuğla inşa ettiğimiz ülkenin itibarini yerle bir ettiler. Halkımızın sağlığı için güvenli aşıyı derhal bulmak zorundasınız. İtibardan tasarruf olmaz diyerek hazineyi boşalttılar. 
 
Saraylardan, özel uçaklardan tasarruf sağlanır ama sağlıktan tasarruf sağlanmaz.
 
Seçimlerde yüzde 10 almış bir partinin genel başkanı ülkeyi yönetmeye başladı. 3’üncü bir ortak daha var. Yüzde 1 bile oy alamamış. Bu ortak diyor ki, benimde düşüncelerimi hayat geçirin. Koalisyon dönemini bitireceğiz diye yola çıktılar ama seçimlerden önce ittifak kuruyorlar.
 
Vatandaşlarımız artık hakaret dili sitemiyor. Bu küçük ortağın daha önce neler yaptığını iyi biliyoruz. 2001 krizinde bunlar iktidara ortaktı. Başbakana yazar kasa fırlatırken bu küçük ortak o binadaydı.
 
Haksızlıklarını bağırarak, çağırarak bastırmak istiyorlar. Biz ise haklıyız ve haklının yanındayız.”
 
Parti programımıza açık bir hüküm yazdık. Farklı dönemlerde emeli olan için bir adil bir dağılım olmalı. Parti programımızda açık şekilde yazdık. Bunları istişare ile çözmek mümkün. Kocaeli’de 1999 depremi bütün ülkemizin üzüldüğü bir depremdi. 
 
Büyük bir acıydı. Deprem ülkemizin bir gerçeği. Deprem bir afet fakat ölüm ve yıkım tedbir alınırsa kader değil. Depreme karşı her türlü tedbir alacaksınız. Deprem ile ilgili en ağır gerçeği yaşadığımız Kocaeli’de ise ağır ve orta hasarlı binalar kullanılmaya devam ediliyor. 
 
Gerçek bu, Ağır hasarlı binalar bir gün ağır hasarlıyken başka bir gün orta hasarlı olabiliyor. İktidara sesleniyorum. Kuvvetli bir rüzgar ile yıkılabilecek binaların vebalini kaldırabilirler mi?
 
Projede rant var. Plan ikinci bir boğaz yapmak. Başlangıç noktasında İstanbul’u koruma gibi bir amaç vardı ama başka bir çevre felaketine yol açacaksanız bunun bir izahı yok. Acele var. İzmit Başta olmak üzere depreme karşı ülkemizi güçlendirmemiz gerekirken hükümet yine bildiğini yapıyor. Kanal İstanbul yerine en azından Kocaeli’de ki yapıları nasıl sağlamlaştırabilir diye baksınlar. İki yıldır Kanal İstanbul ile yatıp kalkacağınıza Kocaeli’de ne yapabiliriz diye düşünün.
 
İŞTE YENİ İL YÖNETİMİ:
 
Adem KOÇ, Orhan SARISÜLEYMAN, Semih TAŞVEREN, Bilge Banu BİLGİN, Abdullah Kerim CAN, Abdülmelik KURT, Ahmet Tayfun BALTACI, Ali Osman KIRCA, Alican ARAÇ, Alptekin CEVHERLİ, Ayhan AKYÜZİ Ayşegül POYRAZOĞLU, Batuhan AYKAN, Beyza Nur ERİM, Büşra OĞUZ, Caner ÇAKIR, Cüneyt YÜCETEPE, Çağlayan ATEŞ, Emin BİRLİK, Ensar EMİR, Erdem KÜÇÜKATEŞ, Erdinç IŞIK, Furkan YILMAZ, Gamze DURMAZ, Gülay YILMAZ, Hatice ŞİRİN, Kamil Savaş GÜNBEYAZ, Murat Utku BİRİNCİ, Mustafa MERAL, Nihat KIRCI, Nur Banu EDEŞ, Oğuz SAKA, Osman GÜZEL, Özlem KAYA, Rahmi CANBAZ, Resul Gökhun YILDIRIM, Serkan ALPAY, Suat AKAL, Tuğba Taşer SÜER, Uğur YILDIZ ve Yusuf USTA.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.