YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan, Milli Gençlik Derneği'nde partisinin ‘İl Başkanları’ toplantısı konuştu. Erbakan yürütülen süreç başta olmak üzere gündeme dair bir çok değerlendirmede bulunarak hükümete sert eleştirilerde bulundu.
'REFERANDUMA GİDİLSİN'
"Terörsüz Türkiye" sürecinde yapılacak yasal düzenlemelerin referandumla kararı ile belirlenmesi gerektiğini dile getiren Erbakan, Öcalan'a umut hakkı verilmesini doğru bulmadığını, bu süreçte şehit ailelerini ve gazilerimizi üzecek, onların onaylamayacağı bir adamın atılmaması gerektiğini belirtti., "Referandumda milletimiz PKK'nın yöneticilerine veya suça karışmamış PKK'lıların affedilmesi onay veriyorsa o zaman bunlar affedilsin, onay vermiyorsa affedilmesin. Madem ‘Milletimiz bunu istiyor’ diyoruz, ‘Milletimizle beraber bu süreci yürüteceğiz’ diyoruz öyleyse bu referandum son derece yerinde olur" dedi.
'SOSYAL ÇÜRÜME HAD SAFAYA ULAŞTI'
Erbakan, Milli Görüş'ün ‘önce ahlak ve maneviyat’ sloganı ile yola çıkmasının öneminin bugün daha da anlaşıldığını vurguladı. Aile yapısının bozulduğunu belirten Erbakan, sosyal çürümenin had safhaya ulaştığını belirtti.
Erbakan, "Bebek öldüren doktorlar, hastasına eziyet eden yoğun bakım hemşireleri, rüşvet alan yargı personeli, yolsuzluk yapan bürokratlar, cinsel istismar vakaları ve diğerleri. Bahis, şike ve maç sonuçlarını etkileme iddiaları birçok konuda misallerini gördüğümüz ‘yozlaşmayı’ bir kez daha gözler önüne sermiştir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında kulüp yöneticileri, futbolcular ve spor camiasının tanınmış isimlerinin de bulunduğu çok sayıda şahsın isminin geçtiği süreç çok ciddi sıkıntılara işaret etmektedir. Ülkemizde çok büyük bir değerler erozyonu yaşanmaktadır."
'BETON EKONOMİSİ TAM GAZ DEVAM EDİYOR'
Cumhurbaşkanı kararı ile Güney Kore'den mercimek ithalatının önünün açılmasına değinen Erbakan, 25 sene önce dünya mercimek ihracatının yüzde 45'ini gerçekleştirdiğimizi belirterek,
"25 sene önce 5.5 milyon dönüm tarım alanında kırmızı mercimek ekiliyordu. 2025’te bu alan 2 milyon dönümün altına düştü. Neden böyle oluyor? Çünkü beton, çimento ekonomisi tam gaz devam ediyor. Üretim namına tarım, hayvancılık namına herhangi birşey yok. İnşaat sektörü TÜİK verilerine göre 13,9 büyüdü. Buna karşın en vazgeçilmez sektörlerden olan tarım ise yüzde 12.7 gibi rekor bir küçülme yaşadı. Oysa ‘Vizyon 2023 Strateji Belgesi'nde 2023 itibarıyla dünyanın en büyük 10’uncu ekonomisi olarak Türkiye’nin stratejik sektörleri arasında yüksek teknoloji, katma değerli ürün ve teknolojinin tüm imkanlarından yararlanılarak tarımda en yüksek verime ulaşmak hedefleniyordu. Ancak bu hedeflerin hepsi lafta kaldı. İşte bu tablonun sonucu olarak; BM Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre Eylül 2021’den bu yana Türkiye’de gıda fiyat endeksi yüzde 583 arttı. 683.7 puana yükseldi. Dünyada ise yüzde 2.1 düşüşle 97.9 seviyesine geriledi. Türkiye’de gıda fiyatları son 4 yılda dünyaya kıyasla yaklaşık 7 kat daha pahalı hale gelmiş oldu." ifadelerini kullandı.
'İSRAF TAM GAZ DEVAM EDİYOR'
Etimesgut Havalimanı’nı genişletmek için 3. ihale yapıldığını belirten Erbakan, bu üç ihale sonucu Etimesgut Havaalanı için harcanacak toplam bedel 9 milyar 506 milyon 364 bin lira olduğunu belirtti. Erbakan, "ABD Başkanı Donald Trump’ın da katılacağı Ankara’daki NATO Başkanlar Zirvesi öncesi için hazırlıklar sürüyor. Beştepe’de 7-8 Temmuz 2026’da yapılacak zirveye katılacak 32 ülke liderinin uçağının ineceği Etimesgut Askeri Havalimanı’nın pist uzunluğu 3000 metreye çıkarılıp genişliği artırılıyor. Etimesgut Havalimanı’nı genişletmek için 3. ihale yapıldı. VIP ve devlet protokol uçaklarının kullanımına açık olacak havalimanında şeref salonu ve devlet konukevi de inşa ediliyor. Bu üç ihale sonucu Etimesgut Havaalanı için harcanacak toplam bedel 9 milyar 506 milyon 364 bin lira oldu. 'İtibardan tasarruf olmaz' anlayışıyla israf tam gaz devam ediyor" dedi
'BU İKTİDARA NASIL DESTEK OLALIM'
Ailenin korunması ve güçlendirilmesi için harcanan payın 126 katının faize gittiğini belirten Erbakan, "Faiz şampiyonu iktidara nasıl destek olalım?" çağrısında bulundu.
Erbakan "Ailenin koruması ve güçlendirilmesine ayrılan payın 126 katı faize gidiyor. Bağımlılıkla mücadeleye ayrılan payın 183 katı faize veriliyor. Çocukların korunması ve gelişiminin sağlanmasına ayrılan payın 50 katı faize veriliyor. Kırsal kalkınmaya ayrılan payın 45 katı faize veriliyor. Sanayinin geliştirilmesi, üretim ve yatırımların desteklenmesine ayrılan payın 15 katı faize veriliyor ve tarıma ayrılan payın 6 katı faize veriliyor. Sonra, ‘İktidara neden destek vermiyorsunuz’. Faiz şampiyonu olan iktidara biz nasıl destek olalım?" dedi
'HÜKÜMET FİLİSTİN KONUSUNDA CİDDİ BİR AKTÖR DEĞİL'
ABD Büyükelçisi Barrack'ın Erdoğan'ın çıkışlarına "sadece retorik" olarak değerlendirmesine dikkat çeken Erbakan, hükümetin Filistin konusunda ilkesel bir duruşu olmadığını, somut adımlar atmayan iç kamuoyunu oyalayan bir aktör olduğunu eleştirerek, "Bir yanda İsrail’e ağır sözler, diğer yanda ticaretin tam kesilmemesi, Kürecik Radar Üssü’nün kapatılmaması, Azerbaycan petrolünün İsrail’e Türkiye üzerinden sevkiyatının durdurulmaması ortaya ilkesel bir dış politikadan çok, iç kamuoyuna dönük ‘kontrollü gerilim taktiği’ çıkarıyor. Yine Tom Barrack’ın ‘Hedefimiz Eylül 2026’da Heybeliada Ruhban Okulu’nu açmak; bu konu hem Trump hem Erdoğan için son derece önemli’ sözleri, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılış tarihiyle ilgili açıklamanın Ankara’dan değil ABD Büyükelçisi’nden gelmesi, AKP iktidarının yıllardır ‘egemenlik, millî irade, Lozan hassasiyeti’ söylemi kurarken, diğer taraftan dış politikada inisiyatifi fiilen Washington’a bırakmış olduğunu çıplak biçimde ortaya koyuyor" dedi
'ASGARİ ÜCRET EN AZ 45 BİN LİRA OLMALI'
Gazetecilerin asgari ücret ile ilgili gelen bir soruya Erbakan şöyle cevap verdi:
"Türkiye'nin büyümesi ekonominin büyümesinde yapay asgari ücretliye yansıtılması ve bütün bunları ilave edildikten sonra iki asgari ücretin yoksulluk sınırı seviyesine getirilmesi son derece önemli. Bu nedenle asgari ücretin en az 45 bin lira olması gerektiğini ifade ediyoruz. Bu nasıl olacak iktidar faize verdiği paranın bir kısmını ayırsa, israfa imtiyazı verdiğini asgari ücret değer verse çok rahatlıkla bu artışın tamamını bile devlet karşılayabilir. Yani bir maaş işverenden bir maaş devletten şeklinde bile olabilir. İşverenin de böylece mağdur edil zor durumda kalmasın önüne geçilir."
Ercan’dan Dokuzlar’a: Yüzsüzlük gizlenen raporlardadır
GEBKİM OSB standına perakende ve sanayi temsilcilerinden yoğun ilgi
Kardelen Hareketi’nde vefa İstanbul’da bir semt değil!
AKP’li Dokuzlar, Hürriyet’i hedef aldı




