Salgının ülkemizde görüldüğü 11 Mart 2020’den beri vaka sayıları tekrar yükselişe geçti, Türkiye pandeminin başından beri en yüksek vaka sayılarına ulaştı. Emek Partisi Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan yaptığı açıklamalarla iktidarı ve salgınla mücadelede alınmayan önlemleri eleştirdi. Salgının üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen, vaka sayılarını kontrol altına almak bir yana, ölüm sayısının günden güne arttığını söyleyen Erkan “Günlük vakaların 60 binlere dayandığı ülkemizde, milyonlar sürü bağışıklığına kurban edilmektedir. Resmi rakamlara göre vaka sayısı toplamda 4 milyonu bulmuşken resmen teşhis konulmamış pozitif vakalarla bu sayı çok daha korkunç boyutlardadır” diye konuştu.
“HİÇBİR KOŞULDA ÇARKLAR DURMASIN”
EMEP Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan’ın yaptığı açıklamanın devamı ise şöyle; “Hiçbir koşulda çarklar durmasın diyerek, milyonlarca işçi ve emekçiyi bu koşullarda çalışmaya zorlayan tek adam hükümeti, kongrelerini lebalep doldurduğunda artan vaka sayılarına rağmen sorumluluğu almaz iken, vakalardaki artışın sorumluluğunu halka bıraktı. Bakan Fahrettin Koca, son yaptığı açıklama ile artan ölümler ve vaka sayılarının sorumlusunun tüm ülke olduğunu ifade ederken, bu sorumluluğun içerisine lebalep kongreleri dolduran siyasi akla dair tek kelime etmedi.”
SALGININ BU NOKTAYA GELMESİNDE SORUMLU İKTİDAR!
Fabrikalardan her geçen gün artan sayıda vaka haberleri gelirken, ne olursa olsun çalışma durmasın diyenler 4 hafta tam kapanma talebine karşı da kulaklarını tıkamışlardır. Fabrikalardaki vaka sayılarının Kasım döneminde olduğu gibi hızlı bir artışa geçtiği, özellikle imalat sanayisinde yakın çalışma ortamından kaynaklı olarak salgın riskinin her geçen gün arttığı il örgütümüze fabrikalardan gelen bilgiler arasındadır. Salgının bu noktaya gelmesinde siyasi iktidarın sorumluluğu açıktır. Bilim insanlarının uyarılarına, halkın ihtiyaçlarına kulak tıkayan iktidar, aç-kapan mantığıyla halkı sürü bağışıklığına terk etmiştir. İktidar, büyük sermaye gruplarının çıkarlarını gözetip, karlarını güvenceye alacak her türlü tedbirleri alırken, pandeminin ve krizin yükünü işçisi, memuru, üretici köylüsü, küçük esnafı, işsizi ile halkın üzerine yıkma yolunu seçmiştir.
“AÇLIKTAN ÖLMEKLE VİRÜSTEN ÖLMEK ARASINDA BIRAKILDIK”
BİSAM (Birleşik Metal İş Sınıf Araştırmaları Merkezi) mart ayı verilerine göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı 2.584 TL’dir. Bu harcama tutarı sadece gıda için yapılması gereken minimum tutardır. Açlık sınırı üzerinden hane halkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 8.939 TL olarak gerçekleşmiştir Derinleşen ekonomik kriz koşullarında, alın teri döken milyonlar için “düzenli beslenmek” bile bir lüks haline gelmiştir. Açlıktan ölmek ile virüsten ölmek ikileminde bırakılan milyonlarca işçinin aşıya ulaşıp ulaşmayacağı hala belirsizliğini korurken, yüzlerce emekçi aşısı bulunan bir hastalıktan kapitalizm koşulları sebebiyle ölmektedir.
“SALGINLA MÜCADELEDE İZLENECEK YOL BELLİDİR”
Bizler Emek Partisi olarak bir kez daha ifade etmek isteriz ki, salgınla mücadelede izlenecek yol bellidir. Bugün yaşanan sorunlar kısıtlı kaynaklardan değil, iktidarın tercihlerinin sonucudur. Mesele iktidarın kaynakları hangi sınıfın lehine kullandığı ile ilgilidir. 4 hafta tam kapanma, işçi ve emekçiler için tam destek, ekonomik ve sosyal koruma sağlanmalıdır. Aşı yaygınlaştırılarak en kısa zamanda tamamlanmalıdır. Hükümetin ekonomik krizi ve pandemi sürecini fırsata çevirmesini, sorumluluğu ve yükü halkın sırtına yüklenmesini kabul etmiyoruz, bunun için mücadelemizi sürdüreceğiz.
65 yaş üstü vatandaşların teleferik heyecanı
AKP, CHP’liler suçlansın diye rol yapan Efe’yi ihraç mı edecek?
Önce sergi sonra konferans
Yok artık dedirten hesap
