banner440

google.com, pub-6607037292168000, DIRECT, f08c47fec0942fa0
BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Sabah okula giderken, teneffüste oynarken kulağımız hep zildeydi.

Nefret ederdik.

O sesle özgürlüğümüz kısıtlanır, bir sınıfa kapatılırdık.

İşin yoksa ders yap, öğretmeni dinle, yazılı ol, sözlü ol…

Eee, birde ders bitti zili vardı…

Nasıl olurduk ama?

Allah, havaya uçardık.

Kurtulduk, özgürüz…

Hamdolsun okulu bitirdik.

Biz bitirdik ama hala kulağı zil sesinde olanlar var!

Allah onları da kurtarsın.

Zor iştir zil sesini beklemek.

Ne zil sesleri bekledik beraberce.

Ne adamlar gördük…

Önce zirve bağımlılık cakası satanlar zilin sesi başka ötünce zirve karşıtlık sendromuna girdiler.

Oooo, bugün herkese birlik, beraberlik, itidal, yerinde durma safsatası yapanlar kendileri bir yerden aday gösterilmeyince ne ağza alınmayacak laflar ne karşı duruşlar göstermişti de bugün hepsini utanmadan inkâr eder.

Çok şey gördük ya…

Umudunu kesip gece yarısı kendine ait bilgisayarları SKM’ den toplayıp evine götürenler.

Kendisi aday gösterilmeyince kendi işyerinde karşıt partinin seçim çalışmasını yürütenler.

Ev ev dolaşıp milletten kendi partisine oy atmamasını rica edenler.

Milletvekili programından ayrılıp başka partinin seçim bürosunda seçim toto oynayanlar.

Namus, şeref gibi dokunulmaz değerleri yok sayarak yol arkadaşına iftira atanlar.

“Benim adayım şu genç arkadaşımdır” deyip,  1 hafta sonra tornistan yapanlar.

“Bak gör abi, seni bile arayacak… Onu nasıl kucağıma oturtacağım” deyip şimdi kucaktan kalkmayanlar.

Kendi adayımıza MOK ÇUVALI deyip bugün o çuvalın içinde olanlar.

Daha neler neler…

Dedim ya…

Zil sesi başkadır…

Bazen özgürlüğü bazense esareti öttürür.

Şimdi bizim zilimiz falan yok.

Kimse zil-mil çalamaz bize.

E madem zilden sonra istediğini yapmak moda, bende onu yapıyorum.

Daha konuşma hakkımın yüzde 5’ ini kullanmadım.

Yapacaklarımıza da henüz başlamadık.

Bunlar ön soğuklar.

Daha, ara sıcak var…

Sonra ana yemeğe geleceğiz…

En sonunda da tatlı var… Dilberdudağına alışanlara vezirparmağı!

Bize yapılanları ayıplamayanlar, seyirci kalanlar, ortak olanlar benim yapacaklarımı ayıplarlarsa bilsinler ki daha sövme hakkımı da kullanmadım…

Bizde insanız.

Canımızı çok yaktılar.

Asıl canının yanması gerekenleri es geçtiler.

Kahpelere prim verdiler.

Bir sürü insanın canını acıttılar.

Kimseyi takmıyorlar.

Kendi oluşturdukları dünyalarında bir sürü insanı siyasetten nefret ettiriyorlar.

Her şeyi unutmak mümkündür belki ama bunlar bana anamın acısını bile yaşattırmadılar.

O zulmü bana asla unutturamazlar.

En destek olmaları gereken zamanda….

Cenazemden 3 gün sonra istifa etmemi istediler benden.

Yangından mal kaçırıyormuş gibi.

Bunların neresini, neyini sevecekmişim?

Neyine saygı duyacakmışım?

Adamlık anlayışı farklı olanlarla neyi paylaşacakmışım?

Bunların adamları arkasına bakmadan kaçarken adam sıfatında oluyor fakat “Sonuna kadar ben partimin yönetim kurulu üyesiyim ve bana delege tarafından verilen görevi sonuna kadar yaparım, asla istifa edemem” diye onurlu duruş gösterirken başka sıfatla anılıyor.

Kızın belediyeye iş yapıyor istifa et, oğlun belediyeden maaş alıyor istifa et, şu vekilim istedi istifa et, il başkanım korkuttu istifa et, abi ekmek paramdan ederler istifa et, üç kuruş fatura kesmek için istifa et, beş kuruş maaş almak için istifa ettir, akrabalarını iş yerleştirmek için grup kur, şoförünü bile işe sok, adam sat, sonra da çık piyasaya bizleri eleştir öylemi?

Yok, öyle dava.

Kendi sıfatına bir bak ondan sonra başkasını eleştir.

Senin gibi adamlara ne deniyor sen iyi bilirsin ama benim terbiyem müsait değil.

Zannetme peşinde değilim, zannetme az bi zaman sonra ne olduğun, hangi sebeple adam sattığın deşifre olmayacak.

Bakın kardeşim; yanımızda gördüğün ve en az senin kadar partisini seven adamlara tazyik yapmayın.

Terbiyesizliğe devam etmeyin.

Ekmeğiyle oynamaya kalkmayın.

Mobbıng uygulamalarıyla psikolojik baskılar yapmayın.

Kısaca; adam gibi davranın.

Şimdi hesap zamanı.

Görelim bakalım; el mi yaman, bey mi yaman.

Hep söylerdim, bir daha söyleyeyim.

Hz. Mevlana şöyle der; Bir sinek bir kartalı kaldırdı vurdu yere, yalan değil bende gördüm tozunu.

Sinek gördüklerinizin kaldırdığı tozu seyredeceğiniz günlere hazır olun.

Hadi bakalım… Duydunuz zilin sesini…

Kalın sağlıcakla.
…………………………………………………………..

Önümüzdeki yazımızda son ilçe anketleriyle alakalı sohbette buluşmak üzere.

Mehmet Akif Ersoy’ un şiirini unutanlar vardır.

Zulmü alkışlayamam, zâlimi aslâ sevemem;

Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem
Biri ecdâdıma saldırdı mı, hatta boğarım…

-Boğamazsın ki!

-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.

Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam

Hele hak nâmına haksızlığa ölsem tapamam.

Doğduğumdan beridir âşıkım istiklâle,

Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lâle.

Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?

Kesilir, belki, fakat çekmeye gelmez boyunum.

Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,

Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim.

Adam aldırma da geç git, diyemem, aldırırım.

Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım.

Zâlimin hasmıyım amma severim mazlûmu…

İrticâın şu sizin lehçede ma’nâsı bu mu?

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.