BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Her şeyden önemlisi genç birisi…
;
Eğitimli, aile terbiyesi almış, devlet tecrübesi edinmiş ve belediyeciliği de biliyor.

İnsanları uyurken dinlemeyen, çözüm odaklı, yüreğinde insan sevgisi taşıyan, Seyfi amcamızın ilm-i tedrisatından da geçmiş bir şahsiyet.

Ne Büyükşehir ile ne de bir başka belediye ile bir işim olmaz.

İhale peşinde dolaşan dalkavuklardan da olmadığıma göre bizi yönetecek insanlardan ne bekleyebilirim?

Her Türk vatandaşının beklediği kadarını…

İl ve ilçelerimizde insana dokunan, müşküllerini gideren, günlük yaşamlarını rahatlatan, esnafın gelir düzeyini arttıran, kalıcı ve 12 ay istifade edilebilecek projeler üreten, rant kapılarını kapatan, israfı önleyen, işe yaramayan adamları alıp yerine ehliyet ve liyakat sahibi insanlarımızı ikame ettiren gibi.

Belediye iştiraklerinin başındaki bazı kripto yöneticilerin elden geçirilmesini (!), usulsüz bir şekilde il ve ilçe yöneticilerine kiralanan ve yıllardır kira alınmayanlardan tahsilatın söke söke yapılmasını, tahsilatı sürekli öteleyen idarecilerin işten el çektirilmesini, hakkında gerekirse dava açılmasını, seçime ramak kala insanlara icra takip dosyası gönderenlerin geçmişten bu güne yaptıklarının incelenmesi gibi.

İzmit’ in kaybedilmesine büyük ölçüde etki eden o garabet gazetenin fikir babasından basımına kadar sorumlu olanların def edilmesi gibi.

Mevcut bütçesinin yetmeyeceğini bildiği halde son 1,5 yılda projeleri başlatıp çekip giden belediye başkanlarının projelerinin tamamlanması için yeni belediye başkanlarına maddi destek sağlanması gibi.

Seçim sürecinde gönül kapılarını ardına kadar açtığı gibi seçilmiş Büyükşehir Başkanı olarak makam odasının ardına asılmış ve o makamda oturanların sırtını dönerek oturduğu Şeyh Edebali ve Eba Müslim Horasani Hazretlerinin öğütlerini makam koltuğunun karşı duvarına astırarak güne onların öğütlerini tekrar tekrar okuyarak başlaması gibi.

Balkon konuşmasına sadece eşini yanına alarak çıkan Recep Tayyip Erdoğan’ a “Artık yalnız değilsin, biz geldik” diyecek haysiyetle görev yapması gibi.
 
Kendisini gizlemeyi çok iyi becermiş Din, Vatan, Mukaddesat düşmanlarını tek tek ortaya çıkararak, yerlerine parti gözetmeksizin bu değerlerimize sahip çıkacaklara yer vermesi gibi.

Bende dâhil olmak üzere kim ki usulsüz bir ricada bulunursa “Ben 1,5 milyonun hakkını sana yedirmem” diyecek şecaati.

Bu partinin en büyük zararı onun döneminde yaşadığı, gerçek teşkilat mensubu ve Erdoğan sevdalılarını tek tek partiden söküp atan, ilçesinin menfaatleri için taşınmazların satışını engelleyenleri disiplinlere veren, gece yarısı operasyonları ile yemlendiği ilçe belediye başkanlarının talebi doğrultusuna ilçeleri fes etmeyi maharet sanan.
 
Genel merkeze şirin görünmek için PKK yanlılarını dahi partiye üye yapmak zorunda bırakan ve sonrasında ilçe başkanlarının mahkemelere çıkmasına sebep olan eski il başkanlarının medya kanallarına para akıtılmasının önüne geçmek ve onları yanında taşımamak gibi.

Devleti 500 bin TL zarara uğratacak dosyalar kendisine götürüldüğünde dosyaları ortaya çıkaranları ihaleyi yapan il müdürüne jurnallayıp, olaya el koyan ilçe başkanına “İlçe başkanları bu işlerle uğraşmaz” dediğinde “Benim genel başkanım bunlarla uğraşın diyor, sen neyle uğraşıyorsun” diyen ilçe başkanını görevden aldırmak için her türlü karaktersizliği yapanları artık tanıması gerektiği gibi.

Bunlar o kadar uzar gider ki!

Tahir Büyükakın benim tanıdığım ve bildiğim şahsiyetse tüm sorunların üstesinden gelecek ve yanında tutması gerekenlerle yanından uzaklaşmasını sağlayabilecek cesaret ve onura sahip bir şahsiyettir.

Büyük işler, güzel işler yapacağına, vatandaşla iletişimi sağlayacağına, sorunların üzerine cesaretle gideceğine, belediyenin bağırsak temizliğini yapacağına inancım tam.

Allah yar ve yardımcısı olsun.

Bugün hakkında yazdığım tüm olumlu düşüncelerimin hayat bulması ümidiyle doluyum.

Hiç zannetmiyorum lakin yarın başkalarına benzerse, makamın körlük hastalığına yakalanırsa işte o zaman başka şeyler hak ediyor demektir.

Biz doğru bildiklerimizden sapmadık, sapmayacağız.

Allah kimseyi saptırmaz…

Şeytan galip gelirse Allah’ a bühtan eylemeyin sakın.

Kalın sağlıcakla.

Dip not:

Eba Müslim Horasan Hz.i: “Onlar, zarar vermeyeceklerinden emin oldukları için dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşman dost olmadı.  Ama uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince de, yıkılmaları mukadder oldu.” Diyor.

Vecizesini tekraren incelersek:

Sakın ola ki beni terk etmez diye dostlarınızı örselemeyin, ötelemeyin. Ötelenen öteki olur karşı tarafa geçer, sizi unutur. Düne kadar düşmanınız olana nasıl olsa ortak çıkarlarımız var, artık bendendir demeyin. O hiçbir zaman sizden olmayacak, aksine sizden kopan dostlarınızın düşmanlığı ile birleşerek düşman sayınızı artıracaktır! Kısacası düşmanınız hiçbir zaman dostunuz olmayacak, lakin siz öteledikçe düşmanlaşan dostlarınız olacaktır, onları asla ötelemeyin” diyor.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.