BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Efsane Başkan…

Proje adamı…

O artık akıllandı…

Ben artık aynı hataları yapmam, olgunlaştım…

Hiç yabancı gelmedi değil mi?

Canım Haydar’ımdan bahsediyorum.

Çok akıllanmıştı ya!

Başkanlıktan mefta olduktan sonra zamanın bakanı Nihat Ergün tarafından kıyak yapılıp GOSB’ un başına getirilen, oradan elde ettiği helal-i Billah paralarla (!) İzmit’ te çok iyi yatırımlar yapan bizim efsane başkanımız Derince’ ye ettiği zulümler yetmiyormuş gibi yine başımıza bela olarak gönderilmiş ve yine akıllanmadığı görülünce bir daha dönmemek üzere siyasi mefta olarak tarihe gömülmüştü.

Peki, ne yaptı?

İlk seçildiği dönem zamanın Belediye Başkanı Halit Altuntaş döneminin borçlarını büyük bir pişkinlikle belediye binasına afişe ettiği gibi şimdi de kendi bıraktığı borçlarını belediye binasına astı desem inanır mısınız?

Elbette inanmazsınız…

Nerde onda o yürek.

Ne yaptı biliyor musunuz?

Tam 4 aydır süründürdüğü, bir türlü uzlaşmadığı, randevu bile vermediği sendikacılarla hukuki hiçbir sorun olmadan yapılan anlaşma hususunda tam kendisine yakışır bir açıklama yaptı.

Açıklama şöyle:

-BASINA VE KAMUOYUNA DUYURU-

Belediyemizi temsilen Yerel Sen ile Hizmet-İş Sendikası arasında yürütülmekte olan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşmaya varıldığı ve sözleşmenin imza altına alındığı bilgisi basında takip edilmektedir. İmzalanan sözleşme konusunda Belediye Başkanı olarak tarafıma herhangi bir bilgi sunulmamış, görüş alınmamıştır.

Başkanlık görevimin 31 Mart 2019 seçimleri ile son bulacağı dikkate alındığında yeni bir sözleşmeye imza atarak yeni Belediye Başkanını ipotek altına almanın ahlaki olmadığı kanaatiyle, sözleşmenin rutin süreçleri yetkililerimiz tarafından takip edilmiş ve belli bir aşamaya getirilmiştir. Sözleşmenin ücret zammı kısmı boş bırakılarak seçimi kazanan kişi ile müzakere edilmesi gerektiği gerek temsilcimize gerek, yetkili işveren sendikamıza bildirilmiştir.

Gelinen süreçte, imzalandığı bilgisine ulaşılan sözleşme gerek Belediye Başkanı olarak şahsımın, gerekse Belediye yetkililerinin imzasını taşımamaktadır.

Taraflarca imzalanan sözleşme Belediyemizin bilgisi ve onayı dışında imzalanmış olup, bu surette imzalanan sözleşmenin sonradan onaylanması da söz konusu değildir. Bu sebeple, bilgi ve rızamız dışında sözleşme imzalanması usule aykırıdır. İşveren sendikası olan Yerel-Sen bu güne kadar imzaladığı sözleşmelerde hiçbir belediye başkanının onayını almadan sözleşme imzalamamıştır. Bu genel uygulamaya aykırı tutum etik değildir.

Her şeye rağmen böyle bir sözleşmenin benim dönemimde imzalanması gerekiyor ise, benim uygun gördüğüm zam oranı, işçi arkadaşlarımızın performansları da dikkate alınarak, %21.30 değil, %29,30’dur.

Nasıl ama?

Yakışır değil mi?

Adam 4 aydır görüşmediği, randevu bile vermediği sendikacılarla anlaşacak olsa işçi arkadaşların performanslarını da dikkate alarak%29,30 verecekmiş.

Aklı sıra giderayak şirin görünecek ve kendisini hiç hak etmediği halde 2 kez Belediye Başkanı yapmış partisine gol atacak.

Bunun adı başka bir şeydir ama biz yumuşatarak bu yaptığını tek kelimeyle “gayri ahlakilik” olarak tanımlayalım.

Ayıptır ayıp…

Bu kadar insanın hakkını tam 4 aydır vermiyorsun, bir de çıkıyorsun ben olsam %29,30 verirdim diyorsun.

Ne yapmış oluyorsun?

Bu personelin senin söyleminle tam %8 hakkını yemiş oluyorsun.

Madem bu kadar zammı hak ediyorlardı neden vermedin de beklettin be adam.

Bu kadar kişinin kul hakkıyla nasıl yaşayacaksın?

Yeni Belediye Başkanını ipotek altına almak istememişmiş!

Sözleşmenin ücret zammı kısmı boş bırakılarak seçimi kazanan kişi ile müzakere edilmesi gerekirmiş!

Sen neciydin?

Belediye Başkanı başka biriydi de bizim mi haberimiz yoktu?

Bu genel uygulamaya aykırı tutum etik değilmiş!

Etik olanı yapman için sana birileri mi engel oldu?

Gelinen süreçte, imzalandığı bilgisine ulaşılan sözleşme gerek Belediye Başkanı olarak şahsımın, gerekse Belediye yetkililerinin imzasını taşımamaktadır derken Facebook’ tan açıklama yapmak yerine neden gereğini yapmadın?

Nereden bakarsanız bakın bu açıklama tam bir rezalettir.

Kendi partisine ihanet eden bir başkan olarak anılmak için ve bizim kendisiyle neden mücadele ettiğimizin tam bir delilidir.

Mahmut il başkanı olsaydı seni de disipline verir miydi bilemem ama ben olsam seni partiden ihraç ederdim.

Tıpkı kendisiyle alakalı 3-5 dosyayı gündeme getirdiğim, benim olduğum yerde kendi sözünün geçmediğini bildiği için ve nihayetinde seni yeniden belediye başkanı yapabilmenin yolunu açmak için beni disipline verdiği gibi.

Sende istifa edecek yürek yok ama ben olsam yukarıda yazdıklarımdan sonra gider kendim istifa ederdim.

E ne de olsa seni kendi deyiminle iplememişler ya!

Sen de git gereğini yapsana!

Bu açıklamadan sonra yüreğin yetiyorsa Fen işlerine bir uğrasana!

Yürek başka bir şey değil mi?

Giderayak kendini rezil eden Bulut…

Ne yağarsın ne de gürlersin.

Bu kadar kişinin kul hakkıyla bakalım nasıl yaşar, nasıl Derince sokaklarındanasıl gururla gezersin.

Gerçi sen zaten gezemezdin değil mi?

Pardon, unutmuşum.

Kalın sağlıcakla.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.