banner440

google.com, pub-6607037292168000, DIRECT, f08c47fec0942fa0
BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Hele konu siyaset ise çok dikkatle analiz gerektirir sloganlar.

Mesela "İlk günkü aşkla" gibi.

Bu kısacık cümle Ak Parti nin bu gün geldiği durumu özetlemeye yeter de artar bile.

Neden ilk güne vurgu yapılmıştır?

O ilk gündeki aşk-heyecan yitirilmiş midir ki 13 yıl öncesine vurgu yapılmaktadır?

Evet, bu sloganın tercih edilmesindeki tek sebep 13 yıl öncesindeki saflığın, berraklığın, beklentisiz bakışın zihinlere atılması harekâtıdır.

Çünkü biliniyor ki bu derenin altından çok sular geçti.

Partililerin kahir ekseriyeti malı götürme derdine düştü.

Partiyi iş kapısı olarak gördü.

Siyah gözlüklerle, canti takım elbiselerle, rugan ayakkabılarla hava atılacak, bir makam kaptığında ise en yakın arkadaşına bile ahkâm kesilecek tramplen olarak gördüler.

Mutlu bir azınlık çemberi oluşturarak o çemberin içine parsayı kaldırmayı asla düşünmeyen insanları almamakla ve hatta onları reddetmekle mutluluklarının nihayetsiz olacağını düşündüler.

Yolsuzlukların üzerine gitmek yerine ikballerini korumak güdüsüyle baş yolsuzlara sahip çıktılar.

Kenarda ilk günkü aşkla devam etmeyi düşünenlerin zihinlerinde ise bu tabloları gördükten sonra bir sürü sorular başladı.

Kimi ekmeği için sessiz kaldı.

Kimi sırf Sayın Recep Tayyip Erdoğan sevgisiyle görmezlikten geldi.

Kimi sonu nereye giderse gitsin isyan etti.

Ve sonunda üç maymunları oynayanların irkildiği-silkelendiği, vatandaşın “her şeyin farkındayım” diyerek en sert cevabını verdiği 7 Haziran seçimleri geldi.

O ilk günkü aşkla devam edilmediğinin sinyalini veren vatandaş kendisinin de ilk günkü gibi düşünmediğini sandıkta göstererek büyük bir ders verdi Ak Parti’ye.

Aradan geçen kısa süre şunu gösterdi ki; Ak Parti vatandaştan ve hatta halen temiz kalmayı başarabilmiş birçok teşkilat mensubundan gereken mesajı aldı.

Aldığı bu mesajla fabrika ayarlarına geri dönmesi gerektiğini anladı ve seçim sloganı olarak bu kısa cümleyi uygun gördü; İlk günkü aşkla.

Ve hatta muhafazakâr yapının tepkisini de çok net görerek sonuna da "Haydi Bismillah" ı ekledi.

Sloganlar çoğu kez yumuşak yerlerinizi ele verir.

Hangi kesimin yüz döndüğünü, beklenen-özlenenin ne olduğunu anladığınızı şak diye anlatır karşı tarafa.

Öyle de oldu.

Ak Parti kendi kurucularının dahi kabul ettiği, o yönde beyanlarına muhatap olduğu olumsuz bir değişim süreci yaşadı.

Onca temiz ve berrak kalmayı başarabilmiş, kuruluşundan bu yana hizmet etmiş öz evlatlarını kenara iterek CHP' li bir delegeyi ilçe başkanı, vatandaşına tepeden bakmayı hüner zanneden havalı şahsiyetleri ise belediye başkanı yaparak neyi başarabilir ki?

Bu zihin yapısıyla yönetilmeye devam ettiği müddetçe ilk güne döneceğini ifade ettiği sloganlarla ne kadar devam edebilir ki?

Yeniden silkelenmesi, toparlanması, olumsuzlukları düzeltmesinin çok uzun zaman alacağı aşikâr olan iç yıpranmanın tamiri üç cümle ile asla gerçekleşemez.

Teşkilatlarının tamamının yeniden gözden geçirilmesi ve ilk günkü aşkla devam edenlerin tespit edilmesi gerekir.

Bu da çok uzun zaman alır.

Buna vakti olacak mı bilmiyorum. 

Ancak bildiğim bir şey var; Bu seçimlerin sonuçları ne olursa olsun değişimin şart olduğudur.

Ve hatta değişimin yanı sıra yolundan saptığını gayet iyi bildiği birçok belediye başkanını, eski bakanlarını radikal bir karar alarak soruşturmaya açmalı ve partinin temizlenme sürecine girdiğini kendisine destek veren vermeyen tüm vatandaşlara ispat etmesi gereklidir.

Milliyetçi söylemler, muhafazakâr sloganlarla mesafe alınamayacağının farkında olan partinin üst düzey kurucularının verdiği beyanlara bakılırsa da eğer bu gerçekleşmezse merkez sağda yeni bir partinin kurulmasının kaçınılmaz olacağıdır.

Bu konuyu fazla açmayacağım.

Sadece seçim sonuçlarından sonra Türkiye' nin siyasi tarihine imza atacak yeni gelişmelerin tohumlarının uzun süredir atıldığını bildiğimi bilmenizi isterim.

Sanırım MHP' den sürpriz şekilde listelere alınmayanların sebebi de bu gelişmelerin varlığına delalettir.

Yeni gelişmelerin varlığının en büyük işaretlerinden biri de budur zannındayım.

Merkez sağdaki yeni oluşum bakalım siyasetin ilk günkü aşkına ne kadar hitap edebilecek diyor hepinize siyasetteki işaret fişeklerini iyi takip etmenizi tavsiye ediyorum.
---------
Bu arada son söz olarak; Yerli otomobil hakkında yapılan spekülasyonları doğru bulmuyorum.

Yapılan işin ülkemiz için çok önemli olduğunu, toptan reddetmek yerine eksikliklerin giderilmesi için yapıcı eleştirilerin daha doğru olacağını düşünüyorum.

Muhalefetin 1. İnci Boğaz Köprüsü yapılırken verdiği tepkinin aynısını yerli otomobil hakkında vermesinin vatandaşın nazarında puan toplamak yerine gelişmeye kapalı olduğu kanaati uyandırdığının bilinmesini isterim.

Kalın sağlıcakla.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.