banner440

google.com, pub-6607037292168000, DIRECT, f08c47fec0942fa0
BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Gazetelerimizin de haber konusundaki sorunları bir nebze dahi olsa giderilmiş oldu.

Gerçi Kocaeli’ de haber hiçbir zaman sorun olmadı lakin yine de sayfa doldurmada artık hiçbir sorun yaşanmamakta.

En çok MHP’ nin adayları gezip dolaşıyor.

Dolayısıyla en çok haberde onlar var.

Seçim Beyannamesi açıklandıktan sonra hızla harekete geçen MHP’liler hemen her ilçede programlar düzenleyerek vatandaşla birebir temasa başladılar.

İktidar partisinin adaylarının pek ortalıkta görünmediği, eski kalabalıklarla esnaf ziyaretleri yapamadıkları kendi seçmenleri tarafından da dillendiriliyor.

Bu konuda Sayın Davutoğlu’ nun da teşkilatlara talimat verdiğini biliyoruz.

Sebebi hakkında yorumu elbette seçmen yapıyordur.

Kalabalıklarla vatandaşla bir araya gelmeye alışık olan Ak Parti’ deki bu değişikliğin sıcak temastan sakınmayla alakalı olduğunu sanıyorum.

Sıcak temas derken vatandaşla olan temastan bahsetmiyorum tabii ki.

Büyük ihtimalle istihbarat teşkilatlarının edindikleri bilgiler doğrultusunda genel merkezleri bu kararı almıştır.

Son terör eylemlerindeki artış ve gelen şehitlerimizden sonra vatandaşta Ak Parti’ ye oluşan öfkenin nahoş hadislere dönüşmemesi için alınan bir tedbirde diyebiliriz buna.

Ne kadar zor değil mi?

13 yıldır iktidarda olan parti olarak 3 yıl boyunca çözüm çözüm diye vermeniz gereken ne kadar taviz varsa vereceksiniz ve sonunda öyle bir duruma geleceksiniz ki vatandaşla temastan kaçınacaksınız.

Şehit cenazelerine en yüksek güvenlik tedbirleriyle katılabileceksiniz.

Gelen tepkiler sebebiyle cenaze namazını kıldıran imamın yangından mal kaçırır gibi namaz kıldırdığına şahit olacaksınız.

“Ne mutlu Türk’üm diyene” Şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganlarını kesmek için görevlendirilmiş diyanetçilerin ellerindeki mikrofondan cemaate telkinlerde bulunmasına tanık olacaksınız.

Sırf medyaya yansımasın diye kardeş, evlat acısıyla feveran edenlerin ağzını kapatmak zorunda kalacaksınız. 

Tüm bunlar yetmiyormuş gibi şehit ailesine haberi koskoca bir medya ordusuyla iletmeye giden kamu görevlilerine tahammül edeceksiniz.

İnanın bunları Ak Parti’nin içindeki bir bireymiş gibi düşünerek yazıyorum.

İçinde bulundukları psikolojik durumu anlayarak, kendileriyle yaptığımız sohbetlerde neler düşündüklerini bilerek yazıyorum.

En zor dönemini geçiriyor Ak Parti teşkilatları.

Kafalarında cevaplayamadıkları onlarca soruyla görev yapıyorlar şu anda.

Güvenlik güçlerimizin son operasyonlarında elde ettikleri başarılardan sonra kısmen de olsa rahatlamalarına rağmen geçen 3 yılın muhasebesini vicdanlarında yaparak giriyorlar bu seçimlere.

Bu süreç böyle mi idare olunmalıydı?

Bu kadar taviz verilmeli miydi?

Silahsızlanması gereken terör örgütünün bu süreçte daha da güçlendiğini, mühimmatlarını daha da yığdıklarını bildikleri halde, istihbaratı alınmış-bilinmişve parti üst düzey yöneticileri tarafından da itiraf edilmiş bu önemli konuda neden bir şeyler yapılmamıştı?

200 küsür müdahale gereken istihbarat raporundan sonra 8-10 tanesinden başka müdahale izni alamayan güvenlik güçlerinin eli-kolu neden bağlanmıştı?

Valilere yetkiyi verenler yetkilerin böyle kullanılmasını mı istemişlerdi?

İçinde çok çok sevdiğim ve dostluğumuzda asla intikaya uğramadığımız, vatan-millet sevgisinden zerre kadar şüphe duymadığım o kadar çok kardeşim bu sorularla dolu ki.

İşte bu en zor dönemlerinde siyaset ederken, tüm bu “acabalarına” cevap bulamadan sürdürüyorlar ayniyetlerini.

Kimisi ekmeği için, kimi farklı sebeplerle susarak, içine atarak zorunlu ikametlerinde siyaset yapmaya çalışıyorlar.

İşte bunun için zor diyorum.

İşte bunun için haklı değiller ama yapacak bir şeyleri olmadığı için oradalar diyorum.

Sandıkta vicdanlarıyla baş başa kaldıklarında birçoğunun mensubiyet duygusundan arınıp farklı partilere oy kullanacaklarını çok çok iyi biliyorum.

Bu sebeple kendilerine (fanatikleri ayrı tutarak) fazla yüklenilmemesi taraftarıyım.

***

Son olarak ifade etmek istediğim bir husus Derince ile alakalı.

Aziz Alemdar döneminde Alevi kardeşlerimizin Cem evi ihtiyaçlarını gidermek için arsasından inşaatına kadar maddi-manevi ne denli yardım ettiğine bizzat şahit olan birisi olarak Sayın Ali Haydar Bulut beyden de hem Cem evlerine hem de Camilere yardım konusunda aynı hassasiyeti göstermesini bekliyorum.

Umarım kendim için istemediğim bu önemli konuda başkan Allah’ın rızasını kazanmak için gereğini yapacaktır.

Büyükşehir Belediye Başkanımızın bu konulardaki hassasiyeti de kendisine örnek olur inşallah.

Kalın sağlıcakla.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.