banner440

google.com, pub-6607037292168000, DIRECT, f08c47fec0942fa0
BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Gül, ayrıca “Son 2-3 yıllık durgunluktan sonra yeni hamle yapma ihtiyacı çok açık bir şekilde ortada” dedi.

Başkanlık sistemi yerine parlamenter sistemin iyileştirilmesinin daha doğru olduğunu söyledi.

Ve en önemli mesajını da seçimler üzerine verdi. 

“Benim tahminim şu; muhalefet partilerinin Meclis’te daha güçlü olacaklarını tahmin ediyorum.”

Bu açıklamalardan sonra Ak Parti’ nin şah damarına basan Abdullah Gül’ e karşı açıkça olmasa da içten içe öfkelenen birçok partili ve üst düzey yöneticiler aslında bildikleri gerçeklerin dillendirilmesinin öfkesini yaşadılar.

Evet, Ak Parti ilk yılların reformcu heyecanını yitirmenin ve performansının yavaşlamasının yanı sıra halktan da iyice koptu ve içyapısında yeni heyecanları tetikleyecek şahsiyetlere yer vermek yerine ağza alınmayacak hakaretleri yapanları iç bünyesine dâhil ederek ve daha da kötüsü bu şahsiyetlere partide üst düzey görevler vererek büyük hatalar yaptı.

Kuruluş aşaması ve sonrasındaki Ak Parti’ yi Ak Parti yapan milliyetçi-muhafazakâr yapıyı zaman içerisinde partinin yabancısı yaparak tahliye işlemine başladı.
Son kongrelerde seçilen (Bazı kardeşleri tenzih ederim) ilçe başkan ve yönetim kurullarına göz atıldığında Abdullah Gül’ ün aslında ne demek istediğini kolayca anlayabiliriz.

Taşra teşkilatlarında hal böyle iken partinin genel merkezindeki durum nedir acaba?

Partinin reformcu kanadı nerededir?

Performansı artırması gerekenler neden yerine mıhlanmış, hareketsiz halde durmaktadırlar?

Onlarca bakan neden bu partiden istifa etmiştir, uzaklaştırılmıştır?

Her istifa eden veya bay-pas edilen bakan neden ölesiye bağlı olduğu davasının akamete uğratıldığına ilişkin beyanatlar vermektedir?

Partinin kurucu iradesi olan bakanlara bunca yapılanlara rağmen 17-25 Aralık olaylarının failleri olarak görülen bakanlara neden sahip çıkılmıştır?

Sayın Gül 2-3 yıllık durgunluktan neyi kast etmektedir?

Yeni hamle yapma ihtiyacının çok açık şekilde ortada olduğunu söylemekle ne mesaj vermeye çalışmıştır?

Yeni hamleden kasıt nedir?

Sayın Erdoğan’ ın bütün tarafsızlık temayüllerini hak ile yeksan edecek propaganda sistemiyle başkanlık sistemini ülkenin birinci meselesi haline getirmesine karşılık Sayın Gül’ ün parlamenter sistemin iyileştirilmesinin daha doğru olduğunu söylemesi nasıl algılanmalıdır?

Bu beyanının altında yatan gizem Başkanlık sistemini ölesiye talep eden şahsiyeti fazlasıyla tanımasından kaynaklanıyor olabilir mi acaba?

Kendisiyle alakalı ne gibi endişeler taşımaktadır?

Ciddi devlet adamı kimliğiyle ve kurduğu cümlelere son derece özen göstermesiyle tanıdığımız Sayın Gül’ ün ciddiye alınması gereken bu beyanlarının altında yatan endişeyi anlamamak için ahmak olmak gerekir kanaatindeyim.

Haziran seçimleriyle alakalı yaptığı değerlendirme ise Ak Parti’ nin halk nezdinde ne hale düştüğünün işaret fişeğidir.

Sayın Gül’ ün “muhalefet partilerinin Meclis’te daha güçlü olacaklarını tahmin ediyorum” değerlendirmesini anlık ve bilgiye dayanmayan bir refleks olarak algılamak akıl işi değildir.

Ak Parti içinde tahminden fazla ağırlığı olan ve her bilgiye sahip olma imkânı olan Sayın Gül’ ün partinin kendi yaptırdığı anketlerden yola çıkarak yaptığına inandığım bu değerlendirmesi benim kanaatimce “Haziran sonrasında bir koalisyona hazır olun” uyarısından başka bir şey değildir.

Muhalefetin güçleneceğine inanmak Ak Parti’ nin güç kaybettiğini nazik bir dille ifade etmektir.

Eğer muhalefet güçlenecekse bu elbette Ak Parti oylarının bölünmesi, yeni seçmenin muhalefet partilerine destek vermesi anlamı taşır ki bunun sonucu da Ak Parti iktidar olacak gücü bulacak olsa da kısa süre içerisinde bir erken seçimin gündeme geleceğini ifade de edebilir. 

Abdullah Gül’ ün ince mesajlarını algılamakta zorlananlar veya gündemi fazla meşgul etmesinin seçmen üzerinde olumsuz baskı oluşturmasından rahatsızlık duyanlar her nedense bu açıklamaları fazlaca dillendirmediler.

Ve ardından gelen seçim beyannameleri de bu açıklamaları biraz gölgede bıraktı.

Ancak Ak Parti lideri ve Başbakanın seçim beyannamesiyle toplumun unutulmuş-ötelenmiş kesimine verdiği mesajlar aslında Sayın Gül’ ün ne demek istediğini anlamamız için yeterlidir.

Beyannamesinde bulunmayan ancak Roman vatandaşlarımızı temsil eden gruba vermiş olduğu mesaj bana çok ilginç geldi.

Panik halindeki bir iktidar partisi liderinin 13 yıllık iktidarları döneminde hiç dillendirmediği, kaile bile almadığı, yeni aklına geldiği Roman vatandaşlarımıza ”Roman bir danışmanım olacak ve 5 bin Roman vatandaşımızı işe alacağım” sözü sanırım sadece benim değil herkesin dikkatini çekmiştir.

Yeni bir şeyler yapmak demek vatandaşların umutları üzerinden siyaset geliştirmek değil akla yatkın, altında kalınmayacak ve gerçekleşmesi mümkün vaatler vermek demektir.

Klasik seçim süreci siyaseti yerine ülkenin en önemli sorunları üzerinden çözümler üretmek en akılcı olanıdır.

Millet zor durumdadır.

Ekonomik sıkıntı had safhadadır.

Emekli, işçi, memur, esnaf kan ağlamamaktadır.

Herkes kredi batağındadır.

Vatandaşını bu duruma sokan hükümetin afaki seçim vaatlerini dinlemek yerine Abdullah Gül gibi devlet adamlarının kurduğu cümleler üzerinden sandık tercihimizi realize etmek daha akılcıdır.

Bu partinin ilk genel başkanı, kurucusu, AB sürecinin baş aktörü, bakanı ve Cumhurbaşkanı olurken “Kardeşim” (!) sözüne muhatap olanı bu gün Ak Parti’ nin son durumuyla ve Haziran seçimleriyle alakalı ciddi uyarılarda bulunuyor ve düşünmemiz gereken cümleler sarf ediyorsa, Ak Parti seçmeni bu sese kulak vermeli ve üzerinde iyice düşünmeli. 

Herkes her şeyi söyleyecek bu süreçte.

Tüm partiler çeşitli vaatlerde bulunacak.

Caddeler bize aşık adaylarla dolup taşacak.

İnanın hiç birisi ilgilendirmiyor beni.

Ben bu Vatanı gerçekten seven ve düşünebilen beyinlerin ne dediğine ve bulunduğumuz kötü durumun müsebbiplerinin zevahiri kurtarmak için verdiği asılsız seçim vaatlerinin ciddiyetsizliğine bakarım.

Şu an ülke ne durumdadır ve bunun sorumlusu kimdir?

Soru bu.

Gerisi angarya.

Bana ne bundan sonra ne yapacağın…

Zaten yapmışsın yapacağını.

Yetmez mi?

Kalın sağlıcakla.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.