banner440

google.com, pub-6607037292168000, DIRECT, f08c47fec0942fa0
BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Taziye sebebiyle işyerimde bir araya gelip sohbet etme imkânı bulduk Nihat Ergün ile.

Açık söyleyeyim; Gönül kırıklığıma rağmen Fikri Işık’ tan sonra acılı günümüzde vefasını göstermesi açısından yaptığı ziyareti ziyadesiyle memnun etti beni.

Her şeyin bir tarafa süpürülmesi gerektiği zamanlarda yapılan ziyaretler kadar sohbetlerin sıcaklığı da birçok şeyi unutturuyor insana.

Günün hassasiyetini hicveden konuşmalardan sonra kendisiyle yazdığı kitabı hakkında konuşma imkânımız oldu.

Sohbetten notlar vermemde sakınca var mı? Bunların özelde kalması gerekiyor mu? Paylaşmakla samimi duyguları suiistimal ediyor muyum bilmiyorum ancak benimle paylaştıklarını birçok dost sohbetinde paylaştığını umarak bahsediyorum bunlardan.

Ergün, henüz kitapevlerinde bulunmayan ancak yakın zamanda okuma imkânı bulacağımız kitabı hakkında bazı bilgiler verdi.

Daha doğrusu sohbet oraya uzanınca kitap yazma niyetinden siyaset sonrasında neler yapmayı planladığına kadar birçok şeyi konuşma imkânı bulduk.

Nihat Ergün gençlik yıllarından bu yana sürekli siyasetin içinde bulunmuş bir şahsiyet.

Hayatı siyaset dersek yeridir.

O kadar fazla yaşadığı tecrübeleri var ki, bunları insanlarla paylaşması, paylaştıklarından genç neslin istifade etmesini arzu etmesi önemli bir şey.

İlk kitabından sonra ikinci bir kitabının da yayınlanacağı ve bu kitabının da neredeyse hazır olduğunu öğrendim kendisinden.

Siyaset sonrasında ise Üniversitelerde hedeflediği çalışmalar var.

Gençlik Kolları Başkanlığı, İlçe Başkanlığı, Belediye Başkanlığı, İl başkanlığı, Milletvekilliği, Genel Başkan Yardımcılığı, Grup Başkan Vekilliği, oradan da Bakanlığa kadar uzanan siyasi hayatından edindiği tecrübelerle Türk siyasi tarihinin analizini yapabilecek yetiye sahip olan Nihat

Ergün’ ün siyasetin her basamağından edindiği tecrübelerine birçok kişinin ihtiyacı olacaktır.

Kendisinin eleştirilecek çok yönü var elbette.

Bende kendisini eleştirenlerden birisiyim ve eleştirdiğimiz birçok yönünün kendisiyle mezara gidecek kadar kalıcı olduğuna da inananlardanım.

Ancak kitabını okuduktan sonra birçok önyargılarımın izole olacağına “Vay be demek ki sebebi buymuş” diyeceğime de şimdiden inanıyorum çünkü verdiği ipuçları bende bu kanaati oluşturdu.

Nihat Ergün siyasette kadro çalışması yapmadı.

Peşinden gidecek 30 tane adam bulamazsınız lakin kime sorarsanız sorun onun akçeli işlere bulaştığına dair tek bir söz duyamazsınız.

Aynı şekilde hiç olmaması gereken bir zamanda Bakanlıktan edilmesine rağmen devir-teslim töreninde ince bir mesaj vermenin dışında da kendisinden tek bir söz duyamadık.

İşte bu sebeple bu kitabını ve ardından gelecek ikinci kitabını fazlasıyla merak edenlerdenim.

O sessizliğinin ardında yatan sebepler neydi?

Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğu olarak anılan ve 4 bakanın görevden alınmasıyla sonuçlanan o günde o bakanlarla birlikte görevden alınmasının iç dünyasında oluşturduğu fırtınalar neydi?

Göreve getirildiğini televizyondan öğrendiği gibi görevden alındığını da aynı yöntemle öğrenmenin siyasi etik açısından ondaki karşılığı nedir?


Siyasetin alışılagelmiş tek düzeliğinde onun arzu edip de gerçekleştiremediği neler vardı?


Kimlere katlanmak zorunda kaldı?

Susmanın ıstırabını yaşadı mı yoksa bilmediğimiz feveranları olmuş muydu?

Lider sultasının siyaset üzerindeki ezici baskısı hakkındaki düşünceleri nedir?

Cumhuriyetten sonra Türk siyasi tarihinde kalıplaşmış nelere itirazı var, çözüm önerileri nedir?


Daha bir sürü sorunun cevabını bulabileceğimiz, önerilerle bezenmiş olduğuna inandığım kitabını okuduktan sonra inşallah hayal kırıklığı yaşamam diyorum.

Çünkü konuşmalarından edindiğim intiba birçok sorunun cevabının bu kitapta hayat bulacağına, siyasete atılmak isteyen gençlere belki ket vurucu belki de umut verici olacağına ikna olduğumdur.

Evet, taziye sebebiyle başlayan ve ilk kitabına kadar varan sohbetten sizlere aktarabileceğim bunlar.

Sebepleri bizde saklı bir sürü kırgınlıklarımızın yanı sıra çok uzun zamandan gelen paylaşmışlığımızın bizi getirdiği son noktada birlikte çay içebilme imkânı bulduğumuza ben sevindim.

Kin tutmayan lakin asla unutmayan karakterimde hiçbir değişiklik olmadan devam edeceğim yaşantıma.

Ancak itiraf etmeliyim ki; Taze acılar eski acıları unutturacak kadar baskın çıkıyor insanda.

İşte böyle bir ortamda ziyaretime gelen Nihat Ergün’ e ve Ömer Polat’ a teşekkür etmem gerekiyor.

Acımı paylaşmak için 6 gündür hiç ummadığım kişilerin beni bir an olsun yalnız bırakmayacak sıklıktaki ziyaretleri için de daha yüzlerce kişiye ayrı ayrı teşekkür etmem gerekiyor.

Hamdolsun ki, Baki kalan şu gök kubbede hoş bir seda bırakabiliyor insanoğlu.

Allah hepinizden razı olsun.

Kalın sağlıcakla.  

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.