banner440

google.com, pub-6607037292168000, DIRECT, f08c47fec0942fa0
BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Evet, ülkemizde demokrasi tabandan değil tavandan gelmiştir.
 
Bir grup asker, önce emperyalistleri yurttan kovmuş ardından da kademeli olarak demokratik cumhuriyete geçişi sağlamışlardır.
 
Ardından ne olmuştur ?
 
Tek parti yönetimini uzun süre gerçekleştiren CHP, 1923’ten itibaren kurucu irade olsa da güç sarhoşluğuna zaman zaman yenik düşmüştür.
 
CHP’nin ardından demokratik iradeyi tek başına teslim alan Demokrat Parti, yine demokratik olgunluğa erişemediği için tek parti sultasını gerek basına gerekse muhaliflere karşı keskin bir kılıç olarak kullanmıştır.
 
Üzülerek söylüyorum ki, ülkemizde 92 yıldır değişen hiçbir şey yok.
 
Biat kültürü ile beslenen toplumun, köleleştirilerek zihinlerinin alıkonulması demokratik gelişimin önünü tıkamıştır.
 
Günümüzde ise AKP iktidarı giderek diktatörleşerek, elindeki gücü muhaliflere karşı, ötekilere karşı güçlü bir silah olarak kullanmaktadır.
 
AKP’nin kuruluş felsefesine bir göz atalım.
 
Özgürlükçü, demokrat, adaletli kalkınmayı savunan bir anlayış.
 
Aynı zamanda AB standartlarında demokrasi vaadi.
 
Ve bu vaatlerle, 2000’li yılların başında küresel kamuoyunun desteğini arkasına alması.
 
Günümüzde ise bu rüzgar tersine dönmeye başladı.
 
Özellikle Birleşik Amerika’da ve AB’de, AKP aleyhine çok ciddi kara propagandaya varan çalışmalar yapılıyor.
 
Dünya kamuoyunda oluşan algı ise şu, 13 yıldır tek başına iktidar olan siyasi parti giderek sertleşiyor, muhalefeti bastırmak için elinden gelen her şeyi yapıyor.
 
Sahi güçler ayrılığı ilkesi ne oldu?
 
Özgür basın ne oldu ?
 
İşin özeti, adı CHP’de olsa, AKP’de olsa, DP’de olsa tek parti sistemini henüz ülkemiz kaldıramıyor.
 
Demokrasi demek ülkede ki yüzde 55’lik kesimin sesini kısmak demek değildir.
 
Demokrasi demek sadece sandık demek değildir.
 
Demokratik olgunluk için elbette önce demokrasiyi bir araç olarak değil amaç olarak benimsemek gerekir.
 
Zaten demokrasi benimsendiğinde ise süreç kendiliğinden gelecektir.
 
Demokrasisi gelişmiş ülkelerin sivil toplum örgütlerine bakınız, onları inceleyiniz.
 
Demokrasisi gelişmiş ülkelerin sivil toplum örgütleri, iktidarı denetlemek için, halkı bilinçlendirmek için bir araçtır.
 
Bizde ise bu süreç tam tersi olarak işliyor ve işletiliyor.
 
Demokrasi mekanizmasının önemli araçlarından olan medya ve sivil toplum ise ülkemizde artık “yandaş” anlayışa çevrildi.
 
O nedenledir ki daha çok yolumuz var.
 
Daha çok badireler atlatmamız gerek.

Umarım bir gün güzel ülkemizde, demokrasi talebi ile sokaklara çıkan gençlerimiz sopalarla linç edilerek öldürülmez, kafalarına kurşun sıkılmaz

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.