banner440

google.com, pub-6607037292168000, DIRECT, f08c47fec0942fa0
BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Toz dumandan birbirimizi göremez hale getirildiğimiz bu kargaşa ortamında ne kendi hukukumuzu ne de arkadaşlarımızın hukukunu koruyamaz hale geldik.

"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" kültürünü dibine kadar özümsemiş olduğumuz gerçeğinden yola çıkarak aynadaki yüzümüze tükürme zamanıdır diyebiliriz bu günlere.

Yiğidi bile umutsuzluğa sürükleyen bu günlerimizde babayiğitlere ihtiyaç var.

Vatanını seven biri çıkıp "Durun ne yapıyorsunuz? Nedir bu çektirdiğiniz çile" diye sorguladığında sayısız hasımları oluyorsa durup biraz düşünmek gerekiyor.

Neyle karşı karşıya olduğumuzu, ülkenin geçtiği badireden nasıl sıyrılacağını bizi bu sıkıntılara düşürenler dahi bilmiyor.

Sağda ve solda iktidara alternatif yapılanmanın olmayışı halkları daha da umutsuzluğa sürüklüyor.

Ekonomideki kötüye gidiş, halkın alım gücündeki azalma, esnafın borç batağında olmasının yanı sıra ülke güvenliği tedirginliği milletçe fazla ürkmemize sebep oluyor.

Gençlik uyuşturucunun eline teslim edilmiş durumda.

Alınan tedbirler yetersiz kalıyor ve gelecek neslimiz sanatçı, bilginler yetiştirmek yerine sokak terörüne teslim ediliyor adeta.

İşçi, memur, emekli halinden memnun değil.

Ülkenin güvenliğini emanet ettiğimiz güvenlik güçlerimizin bir avuç zibidiye karşı çaresiz kaldığı paylaşımlar sosyal medyada dolaşırken insan ister istemez aslımızı reddetmemizin günahını ödüyoruz endişesine kapılıyor.

Düzelir ümidiyle, başka çaremiz yok endişesiyle verdiğimiz her destek olumsuzlukların artmasından bir işe yaramadı bu güne dek.

Yollarımız yapıldı ancak üzerinde seyahat edebileceğimiz araçlarımız sebebiyle girdiğimiz borç batağından nasıl kurtulacağımızı bilemiyoruz.

Yüz binlerce konut yapıldı ancak aldığımız maaşları krediye yatırdıktan sonra ay sonunu nasıl getireceğimiz bilemiyoruz.

Emekliye verilen yüzde üçlük zamla nasıl yaşanacağının hesabını bir türlü yapamıyoruz.

Ülkemizin geleceğine ilişkin kötümserliğin bu denli yaygın olmasının sebebi elbette bizler değiliz lakin bizim verdiğimiz destek sayesinde iktidarda olanlar bizden çok kendilerini düşünüyorlarsa o çorbada bizim de tuzumuz olduğu kaçınılmaz gerçektir.

Elbette yolsuzluklar artsın, adam kayırmacılıklar zirve yapsın, sistemin önüne varmış gibi bir Kürt meselesi getirilsin diye destek vermedik ancak bugün neyden şikâyet ediyorsak çanak tutanlarda maalesef bizleriz.

Kendi ellerimizle teslim ettiklerimizden şikâyet etmenin çok fevkinde artık itiraz da edebilmeliyiz.

Bu puslu havada kendimize güvenmekten başka çaremiz yok.

Cesaretle sorunların üzerine gitmekten, dengemizin bozulup denetim altına alındığımız şu durumda zincirleri kırmak, dur diyebilecek cesareti kendimizde görme yiğitliğini göstermekten başka şansımız yoktur.

Her ne kadar cesaretle dillendirilmese de ruh halimizde oluşan acizlik duygusunu, ağır ağır kaybolan milli hassasiyetlerimizi yeniden yerine ikame etmeden tarihe karşı olan sorumluluklarımızı yerine getiremeyiz.

O halde özellikle milli gururumuzu yiğitliğimizin şanına gölge düşürmeden yeniden kazanmanın bir yolunu bulmalıyız.

Bunu nasıl yaparız, kimlerle beceririz diye oturup kafa yormalıyız.

Dirilişimize vesile olacak yolları ararken sol tarafımıza yerleştirilen yüreğimize güvenmeli, onu sindirenlere karşı da uyanık olmalıyız.

Bizi yalnızlaştıran, kendi sefasına tercih edenleri iyi irdelemeliyiz.

Sağduyusuna müthiş güvendiğim her Türk vatandaşı kendi sinesinden bir yiğit çıkaracak kadar akıllı, güçlü ve cesaretlidir.

Gelişmeler karşısında direnme gücünü kendinde gören her vatandaşımızın artık silkelenme zamanı gelmiştir.

Tarihe not düşecek kadar şerefli ve onurlu bireyler olarak yılmaz cesaretimizle hem yiğitlik hem de yiğitlere destek verme zorunluluğumuz vardır.

Sevdiğim bir yazarın şu sözüyle tamamlamak isterim sohbetimi.

Meseleyi özetlemesi açısından çok yerinde cümlelerdir.

"Biz ki; Hırsızla aynı masaya oturmamalıydık.

Zalimle sohbet etmemeliydik.

Dolandırıcının yaşam biçimine özenmemeliydik."

Zaman çok geçmiş değil...

Yeni bir sayfa açmak için yeniden düşünmek lazımdır.

Kalın sağlıcakla...

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.