Çıktı şimdi de “Deniz ve Dumlupınar mahallesinde Kentsel Dönüşüm yapacağım” diye bir haber saldı ahaliye sonra tepkileri aldı ve en sonunda milleti salona toplayıp “Sizin izniniz olmadan hiç bir şey yapmam. Siz ne derseniz onu yaparım” diyerek sahte kahramanlığını yaptı.
Madem milletin dediğini yapacaksın o zaman niye millete sormadan başladın çalışmaya?
Önce vatandaşı toplayıp istişare edersin, kendi fikirlerini açıklayıp karşı fikirleri de alırsın ondan sonra başlarsın projeye.
Sahaya 2-3 tane mikser salıp milleti belediyenin önünde protesto ettirip sonra “ben sizin izniniz olmadan bir şeyi yapmam” demenin ne mantığı var?
Sen kim kentsel dönüşüm yapmak kim?
Yüzlerce binayı yıktıracaksın sonra yıkılan bina karşılığında millete binalarını vereceksin öyle mi?
Adamın evi tek katlı ama arazisi çok değerli… Ne yapacaksın?
Adamın evi 3 katlı ama 60 senelik bina…
Ne yapacaksın?
Tek katlı binayı adamdan kaç kat karşılığında alacaksın?
Sen aldığın yere 6 katlı bina yaptıracaksın…
Peki, adama kaç kat vereceksin?
Adamın üzerinde kaç kat varsa hepsine birer daire verebilecek misin?
İskânı olmayan binaların en yoğun olduğu bu iki mahalledeki iskân sorununu nasıl aşacaksın?
İskânı olmayana hangi muameleyi yapacaksın?
Yoksa elektrik faturası üzerinden mi ödeme yapacaksın?
Tek ve iki katlı binaların da yoğunlukta olduğu bu mahallerde yapacağın 6 katlı binalardan elde edilen artı gelir ne olacak.
Milletin malı üzerinden kazanç mı elde edilmek istenir yoksa?
Aradaki trilyonları bulacak fark kimin cebine inecek?
Hadi hepsini geç bunların, bir şekilde çözülür, kimse uyanmadan hallolur bu işler diyelim…
Peki, bu kadar parayı nerden bulacaksın?
Hiç fizibilite yaptırdın mı?
Yaklaşık değer hesapları tamam mı?
Hiçbir kurum-kuruluş ile oturup proje üzerinde tik-dank yaptınız mı?
Salla gitsin… Millet bir şey yapıyor zannetsin… Gazeteler yazsın dursun… Yine proje üretti desinler…
Milleti huzursuz etmekten, gündem oluşturmaktan başka işin yok zaten.
Merkez camii yapılırken o güzelim camiyi binaların içine sıkıştırırken oldu-bittiye getirdiğin bina sahiplerinin işine benzetme sakın bu işi.
Kapalı Pazar yapacağım diye Sırrıpaşa Bağlar yolu üzerindeki onlarca bina sahibini günlerce uykusuz bıraktığın gibi de zannetme bu işi.
Binlerce insanın uykusunu kaçırıp huzursuz ediyorsun şimdilerde.
Gerçi seversin sen bu işleri.
Oturup konuşmak, uzlaşmak, diyalog kurmak gibi derdin hiç olmadı ki senin.
Gelir gelmez sardın Belediyespora… Tesislerin kapılarının kilitlerini değiştirttin… Derince’ nin kulübüne sahayı bile vermedin… Şimdi başka sahalarda oynayacak adamlar.
Bir sürü adamı işten çıkardın.
Hiçbir belediye başkanın yapmadığı, edepsizlik olarak gördüğü işi yapıp bayanları çim yolmaya gönderdin.
Enkaz devraldım diye hüngür hüngür ağladın sonra İngiltere’ ye gittin.
Yakında arabayı da değiştirirsin… Satmışsın galiba arabayı… Hani Halit Altuntaş’ ın bindiği Mercedes arabayı beğenmeyip hemen satarak yerine sıfır Passat alıp sonra onu da beğenmeyip yerine aldığın güzelim Audi arabayı.
Sattıysan şaşırmam çünkü ilk icraatlar satıştan başladı.
Çenesuyunu satacaksın, Kültür Merkezini, 60 Evler Sosyal Tesislerini falan ihaleye çıkaracaksın.
Şimdi de Deniz ve Dumlupınar Mahallesi üzerinden bir şeyler planlamanın peşindesin.
Bak sana bir tavsiye ve bir de hatırlatma.
Bu arada geçmişte bana neden sardığını da bu millet öğrenmiş olsun.
Kimle hangi hesaplar yapmıştın bilmem. O taraklarda hiç bezim olmadığı için zaten anlaşamadık seninle de Aziz’ le de.
Konu şuydu; 60 Evler sahilinde bir yerde çok katlı binalar yapılmasıyla alakalı müthiş (!) bir projen vardı. Antikkapı’ da yapılan toplantıda “Deprem geçirmiş ve hemen yanı başında 3 kattan fazlasına müsaade etmediğimiz bu hassas dönemde böyle çok katlı bir karar alınırsa siyasi bedeli ağır olur” deyip fikrimi söyleyince İbrahim Başkan tarafından senin projenin kabul görmediği o iş gibi senin bu iş.
Yine bir hesaplar yapıyorsun.
Bu sefer yapılacak dar kapsamlı toplantılarda ben yokum…
Rahatsın…
Karşı koyacak aklı başında kaç adam var onu da bilmem ama eğer yaptığın hesaplar tutar da bu kararı bir yerlerden geçirirsen bunun siyasi bedeli çok ağır olur ve bu işin altında çok kişi ezilir.
İnşallah Kentsel Dönüşüm adı altında yapılacak bu icraatı durduracak birileri çıkar.
Yok, eğer çıkmazsa bil ki adım adım takiptesin.
Bütün Derince’ li gibi, ben ve benim gibi birçok insanın gözü senin üzerinde olacak.
Geçmişte kimin neleri becermeyi çalıştığını iyi bilen biri olarak Derinceli hemşerilerime sesleniyorum; Bu tip adamlar bir şey söyledi mi bir kez değil bin kez düşünün.
Kalbimin kötü olduğundan söylemiyorum.
Kalbi flört edenlerin varlığını çok iyi bildiğim için söylüyorum.
Kalın sağlıcakla.