banner440

google.com, pub-6607037292168000, DIRECT, f08c47fec0942fa0
BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Efendim, seçim çalışmasıymış, şuraya ziyaretmiş, buraya programmış, bunların hiçbirisi yok.

Gelen giden oldukça onlarla kaynatıyoruz, geçen yazımda da belirttiğim gibi her sohbet siyaset üzre olduğundan herkesin, her kesimin tahminleri üzerinden muhabbetler ediyoruz.

Zaten aday adaylarının yüzde sekseni bana uğrayamadığından, onlarla ancak telefonda halleşiyoruz.

Harıl harıl çalışıyorlar.

Aday açıklanana kadarda devam eder karınca misali çalışıp debelleşmeler.

Peki, yan odada ne oluyor derseniz, orda pek fazla hareketlilik görülmüyor.

Sadece Sefa Sirmen’ in çalışmalarından memnuniyet var bir de Saffet Sancaklı’ nın henüz tam olarak sahaya inmemesine rağmen oluşturduğu enerjiyle MHP teşkilatlarında gözle görülür hareketlilik var.

Sancaklı gittiği her yerde müthiş sevgiyle karşılanıyor ve ilk defa bir adayı görünce gözlerinin içi parlayan seçmen kitlesi görüyorum.

“İşim düşer de yapsın, oğlum işsiz de işe soksun, mahallemin eksiği var da gidersin” sahteliğinde sevgi değil bu.

“Halis, umutlu, her şey artık değişsin, bu sefer sen ol, sen bendensin çünkü” içtenliğinde bir sevgi.

Sandığa ne kadar yansır, seçimleri kazandıracak desteğe dönüşür mü bu sevgi bilemem ancak siyasette bir görünen köy vardır bir de görünen köye istenmeyen kılavuz.

Ben bu seçimlerde görünen köy gibi gösterilmeye çalışılana binlerce, on binlerce kılavuz gerektiği kanaatindeyim.

Seçmen bu dönem kılavuzluk görevini tam yapacak hissi var içimde.

Hem de öyle bir yapacak gibi geliyor ki bana, o bildikleri köyün aslında bizim köy olmadığını, orada köylü gibi görünenlerin ise gizledikleri kendi dünyaları içerisinde kendi elitleriyle zevk-ü sefa halinde olduklarını ve ancak dışarıya çıktıklarında bizden köylüler gibi göründüklerini anlamış halde yapacaklar.

Böyle düşünmekte haklılarda.

Siyasetin Kocaeli aktörlerinin hemen tamamı etrafı çevrilmiş, koruma altına alınmış villalarında yaşıyorlar artık.

Müthiş servet artışları elbette gözden kaçmıyor lakin sade seçmen, yani siyasetle fazlaca ilgilenmeyen, sadece oyunu kullanmak için sandığa giden seçmen bu ani değişimlerinin maalesef farkında değil.

“Bizden biri” imajı giydirilmişler öylesine hünerle oynuyorlar ki rollerini, köyün kılavuzu olan seçmenler de hala onların köyünü gösteriyorlar.

İşte Sancaklı tipinde birisi çıkıp onların aslında köylü olmadığını, o köyünde aslında köy olmadığını bütün çıplaklığıyla ortaya dökerse kendi köyüne bir sürü kılavuz çekebilir.

Seçmen değişim istiyor, bu belli.

Bırakın seçmeni, parti içindeki teşkilat mensupları dahi değişim taleplerini o açıklanmayan temayüllere çok çarpıcı bir şekilde yansıtmışlarsa bir şeylerin aslında iyi gitmediği, bu kentin iyi yönetilemediği, değişimin şart olduğu çok daha net anlaşılır.

Muhalif partilerin veremeyeceği kadar zararı kendilerine verenlerin 30 Mart’ da ki imtihanlarında onları sınava sokan seçmenler birçok şeyi hatırlayarak ve elini vicdanına koyarak vermeliler notlarını.

Adeta zenginler kulübü haline dönüşen partide ben kimim?

Ne kadar söz sahibiyim?

Yakınlarının, eş-dost-akrabalarının tüm dertlerini çözenler benim hangi derdimle ilgilendiler?

En ufak bir sorunumla dahi ilgilenen oldu mu?

Başım ağrıdığında yanımda oldular mı?

Beklentisiz çalışanlara yapılan zulümlerin sebebi nedir?

Bu kadar meclis üyesi ne sebeple disiplinlere verildi?

Partinin ana unsurları neden ihraç edildi?

Bu kadar sürede muazzam servet edinmenin yöntemi nedir?

Bu yöntemin uygulayıcıları kimdir?

Daha onlarca sorunun cevabını vermeden sandığa gitmenin vebalini çekmemek için particiliği bir yana bırakarak adayları şahsiyetleri üzerinden değerlendirmeli ve 5 yıl bizi yöneteceklere böylece destek vermeliyiz.

Nasılsa kazanamaz diyerek baştan kaybettirdiklerimizin vebali boynumuzda taşıyor halde gezmek yerine “seçip başımıza getirdiklerimizin yaptıklarına bak” diye sorgulamalıyız kendimizi.

Sancaklı bu ışıkta bir insan geliyor bana.

Müthiş bir ekibi var.

Kendisiyle yaptığım kısa sohbette kazandığında bir kenti yönetmenin gereği neyse onu yapabilecek kabiliyette gördüm kendisini.

Mükemmel bir kadro kuracağına inanıyorum.

Hayal bile edilemeyenleri başaracak yetişmiş insan potansiyeli var elinde.

Havalı değil, kapris yok, teyzemin elini öpüyor, babaannemin boynuna sarılıyor.

Gittiği her yerde gençliğiyle, enerjisiyle, ışığıyla insanlarda müthiş motivasyon oluşturuyor.

Biraz düşünmek için epey bir zaman var önümüzde.

Kararımızı bu günden vermeden gelişmeleri izlemeli, kendimize sormamız gereken soruları bu süre içerisinde sormalı ve cevaplarını vererek gitmeliyiz sandığa.

Başkalarının görünen köyüne kılavuz gerekmeyebilir ama bizim köyümüze kılavuz gerekiyor.

Çünkü bu köyde biz yaşıyoruz.

Kalın sağlıcakla. 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.