banner440

google.com, pub-6607037292168000, DIRECT, f08c47fec0942fa0
BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Mizahi hikâyesi kısaca şöyledir; Hoca evine giderken ayağı kayar ve boş bir mezara düşer. O sırada Katırcılar fincancı katırları ile birlikte oradan geçmektedir. Hoca birden mezardan çıkınca katırlar ürker ve taşıdıkları tüm çanak-çömlek ve fincanları kırarlar.

Hoca hırpalanmış halde eve gelince ve mezardan çıktığında başına gelenleri anlatınca hanımı sorar;

-Öbür Dünyada ne var ne yok?

-Hoca da “Fincancı katırlarından başka değişik bir şey yok” der.

Bu söz iki de anlam taşır.

1-Kötü niyetli kişileri ürkütecek hareketlerde bulunmak.

2-Zararı dokunacak bir kimsenin hoşuna gitmeyen bir davranışta bulunmak.

Sanırım bizim yaptığımız da buna benzer bir şey ki, kötü ve art niyetli kişileri ürküttük ve hoşlarına gitmeyecek fazlaca davranışlarda bulunduk ki katırlar epey ürktü ve sağı-solu kırıp dökmeye başladı.

Gerçi bizim fazlaca bir şey yapmamıza gerek kalmıyor çünkü Ak Parti Genel Merkezi ve İl Başkanlığı aldığı kararlarla hem her gün mezardan birden çıkıyor hem fincancı katırlarını ürkütüyor hem de kırılmadık ne çanak-çömlek ne de fincan bırakıyor.

Siyasetle fazla ilgilenmeyen ya da konulara uzak duran veya anlamlandıramayanların zihnini açmak açısından sizlere son günlerde artarda alınan kararların açılımını sade ve anlaşılır şekilde yapmak istiyorum, sonra da değerlendirmemizi yapacağız.

1-Öncelikle şu karar alındı: Adaya adayı olacak il-ilçe başkanları yerine yeni başkan ataması yapılacak ve ilçe yönetimlerini bu başkan değiştirecek.

2-Sonra bu karar şöyle değişti: İl-İlçe başkanlarının ve yönetimlerinin aday adaylığı için istifa etmesine gerek yok.
Önce bu acayip mi acayip durumu değerlendirelim ve sonrasında diğer fiyaskoları birlikte inceleyelim.

İlk kararda Belediye Başkanının yerinde gözü olan İl ve İlçe Başkanları istifa edeceklerdi, yerine başkası atanacaktı ama bu atanacak başkan hiçbir günahı-vebali olmayan seçilmiş ilçe yöneticilerini değiştirebilecekti. Yani kongreyle seçilmiş yöneticiler atanmış ilçe başkanı tarafından aforoz edilebilecekti.

Neresinden bakarsanız bakın tam bir facia, teşkilat yıkımı, kongreyle seçilmiş olan şahsiyetlerin sosyal statülerinden tutun da kişilik onurlarını zedelemeye kadar uzanan komedi.

Gelelim bundan sonra alınan ikinci karara: Bu alınan son kararda ise yine Belediye Başkanının yerinde gözü olan İl-İlçe Başkanları istifa etmeyecekler. Yani aday adayı oluyorlar ancak aynı zamanda il-ilçe başkanlıkları da devam ediyor. Eğer aday gösterilirlerse istifa edecekler ama aday gösterilmezlerse ilçe başkanlığı görevlerine devam edecekler.

Şimdi, Allah aşkına alınan şu karara bakar mısınız?

Ben ilçe başkanı olarak belediye başkanıma karşı adaylık çalışması yapacağım ve aday gösterilmeyince tekrar görevime devam edeceğim ve bu sefer o belediye başkanımla kol kola girip seçim çalışmalarına birlikte katılacağım.

Bunu hangi akıl, hangi izan, hangi ruh hali kabul edebilir?

İnsanın doğasıyla çelişir bu… Böyle bir çalışma nasıl beklenir bu ilçe başkanından?

O Belediye Başkanı kendisine rakip olmuş ilçe başkanıyla nasıl dolaşır sokaklarda?

Durun daha bitmedi!

Şimdi anlatacağım hususa da dikkatinizi çekmek isterim.

Ak Parti aday adaylığı son başvuru tarihini açıkladı mı?

Evet… 1 Kasım 2013.

Peki, teşkilat temayül yoklamasının yapılacağı tarih hangi gün?

Hemen cevaplayalım… 27 Kasım 2013.

Şimdi bize bunun mantığını kim açıklayabilir?

Daha adamların başvurması için 5 gün süre varken nasıl temayül yoklaması yapacaksınız?

27 Kasım 2013 tarihinden sonra başvurusunu yapacak olanlar bu temayül yoklamasına katılamayacaklarına göre 5 gün sonra yeniden temayül yoklaması mı yapacaksınız?

Bütün teşkilatları, yani yüzlerce kişiyi tekrar sandıklara mı çağıracaksınız?

Bu mümkün olmadığına göre iki tarih arasındaki dengeyi bile kurgulayamamanın adı rezalet değil de nedir?

Buyurun size en son gelişme: Aday adaylarını teşkilat ile buluşturmak üzere program düzenleniyor lakin bu programa sadece 3 aday adayı davet ediliyor.

Neden?

Çünkü o güne kadar sadece bu insanlar başvurmuş…

Kardeşim, sizin verdiğiniz son tarih 1 Kasım değil mi?

Bu adamların ne kabahati var?

Efendim 27 Kasım’ da temayül olacağından aday adalarıyla onlara oy kullanacakları buluşturmak istedik!

Eeee, ne olacak?

Adam müracaat etmediği için davet edilemeyecek.

Nerde bunun hakkaniyet ve rekabette eşitlik ilkesi?

Bir tarih yüzünden düşülen şu komik duruma bakar mısınız?

Bu milleti bu kadar sıkıntıya sokmanın ne âlemi vardı?

Belediye Başkanlarıyla ilçe başkanlarını adil olmayan şartlarda yarıştırıp sonra hiçbir şey yokmuşçasına “girin kol kola, bize seçim kazandırın” demenin mantığı nedir?

Adam hem aday adayı hem de ilçe başkanıyken ve bu ruh haliyle meclis üyelerini belirlerken kafasından nelerin geçeceğini, ne fırıldakların döneceğini siz kestiremiyor musunuz?

Dostlarım, bu anlattıklarım Ak Parti gibi tüm seçimlerden zaferle çıkmış, teşkilat disiplini ve yönetim tarzıyla Türkiye’ de örnek gösterilen partide oluyor biliyor musunuz?

Bende dâhil olmak üzere, hiç kimse ama hiç kimse Ak Parti’ nin böyle düzensiz ve kötü idare edileceğini aklına bile getiremezdi.

Ahhhh ederken ciğerleri sökülecek gibi olanların bu ahlarının bir karşılığı olacaktı illa ki.
İşte bu bereksizliklik, bu dengesizlik, bu kadar yanlış kararlar bu ahları üzerlerine toplayanların eseridir.

“Tayyip Erdoğan Genel Başkan mı Başbakan mı” diye başlayan yazımı okuduktan sonra bana yorum atarak sitem edenler sanırım bu günlerde daha iyi anlamışlardır ne demek istediğimi.

Onu bile harcamaya çalışan bu teşkilat mantığının yönettiği sistemin bir parçası olmamaktan bir rahatlık hissediyorum ama yapılan şu yanlışlıkları hayret ve şaşkınlıkla izlerken de içimden şöyle geçmiyor değil yani; Mezara düşsen bir dert, mezardan birden çıksan bir dert.

Bu katırcılarla daha çok fincanlar kırılır.

Kalın sağlıcakla.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.