Toplantıda ilk olarak söz alan İlçe Başkanı Mustafa şöyle konuştu: 

Milletimiz bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum metaforu ile her zaman eğitimcilere saygı duymuştur, milletimiz eğitimciye saygı duyarken iktidar bu saygıyı hiçe saymaktadır. Bugün öğretmenlerimiz atanamamakta atanan öğretmenlerimiz geçinememekte barınamamakta ve yoksulluk sınırının altında bir yaşama mecbur bırakılmaktadır. Öğretmenlerimizin ücretli öğretmenlik, sözleşmeli öğretmenlik gibi uygulamalarla emekleri sömürülmektedir. Eğer bugün bizler ülkemizin kalkınmasını ve muasır medeniyetler seviyesine gelmesini istiyorsak eğitime büyük önem vermeli okullarımızı mutlu öğrenci ve öğretmenlerle doldurmalıyız zira kalkınmanın adaletin en başat unsuru budur. Dünyadaki tüm kalkınmış toplumlar bunu tesis eden milletlerdir.

GAZEDEKİ SOYKIRIMA MÜDAHALE ETMEYİP 3 MAYMUNU OYNUYORLAR 

Kıymetli haziran  Filistin'de halka karşı büyük bir soykırım hala devam etmektedir . Buna karşı seyirci kalmak, insanlığa karşı bir vebaldir iktidar artık miting yapmaktan ve kürsülerden ahkam kesmekten öte icraat yapması gerekir. iktidar icraat yapmadığı gibi insanlarımızı manipüle etmektedir 

Biz Filistin meselesinde, Gazze'de yaşananlar konusunda görünenden daha çok fazlasını yapıyoruz." Kamuoyunun İsrail'e öfkesini ve iktidara kızgınlığını dindirmek için söylenen bu cümle apaçık manipülasyon değil midir? Bari bunu yapmayın diyoruz; ruhu öldürmeyin, mazlumlar için zalimlere karşı öfke duyan vicdanları manipüle etmeyin. Ayrıca, görünen ne ki görünmeyenleri konuşalım. Biz Irak'ta ve Afganistan'da ne gördük? Biz Mısır'da sizi gördük; dün gördük, bugün de görüyoruz. Libya'da gördük, Suriye'de de gördük, görüyoruz.

Bugün, bu harekâta karşı asla seyirci kalamayız. Filistin davasına sahip çıkmak, insani, vicdani, İslami, tarihî, millî görevimizdir. Bugün itibarıyla derhâl İsrail'le ilişkiler askıya alınmalı, Kürecik Radar Üssü kapatılmalı, İncirlik'in faaliyeti askıya alınmalı, ticari faaliyetler durdurulmalıdır.

YEREL SEÇİMLERE TEŞKİLATIMIZ HAZIR

Kıymetli hazirun bildiğin üzere yerel seçimler yaklaşıyor partimiz ve teşkilatımız seçim hazırlıklarını tam hız devam ettiriyor bu seçim gölcüğümüzde çok farklı bir hava esecek teşkilatımız seçim çalışmalarında yaratıcı fikirleri ile farkını sahada gösterecektir bunda en ufak bir şüphemiz yoktur gölcüğümüzde köhneleşmiş zihniyetin artık değişme vakti geldiğini sokaklarda hissediyoruz. Halkımız belediyelerin yolsuzluklarını, döndürdükleri dolapları ve liyakatsiz , eğitimsiz kişiler sırf teşkilat üyesi diye çeşitli görevlere getirildiklerini görüyor milli görüşçülerin bu haramilerin düzenine uymayacağını ve bu çarkı bozacağını görüyorlar bu yüzden bize teveccüh gösteriyorlar dedi.

Daha sonra söz alan Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan’da şöyle konuştu:

“ENKAZ ALTINDA HALEN CENAZELER ÇIKIYOR”

Çalışkan, konuşmasında, “Hatay ve deprem bir araya geldiğinde yüreklerde hâlâ derin bir acı hissediliyor. 6 Şubat depreminin ardından neredeyse 9 ay geçmiş olmasına rağmen sorunlar azalmak bir yana, katlanarak büyümeye devam ediyor. Enkaz altından geçtiğimiz hafta çıkan 3 cenaze, acı gerçeği gözler önüne seriyor. Bu insanların, ailelerinin yaşadığı acıyı anlamak mümkün değil. Hâlâ enkaz altında cesetlerin olabileceği düşüncesi ise içleri burkuyor. Sorumsuzluk, vicdansızlık ve ihmalkârlık; Hatay’a yapılan en büyük haksızlık” dedi.

“SAMİMİ İCRAAT ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”

Hatay’ın deprem sonrasında sorunlar yaşamaya devam ettiğine dikkat çeken Çalışkan; Hatay’ın, depremin üzerinden geçen 9 aya rağmen ulaşım, sağlık, barınma, güvenlik ve temel ihtiyaç maddelerinde ciddi sorunlar yaşamaya devam ettiğinin altını çizerek, “Samandağ ve Narlıca-Altınözü yolları hâlâ tamamlanamadı. Üstelik Türkiye'nin önemli geçitlerinden biri olan Belen Geçidi ihmal ediliyor. AK Parti yöneticilerine, seçim öncesinde halka yüzlerini gösterip samimi bir icraat yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadelerini kullandı.

‘’İSLAM ALEMİ SİYONİST İSRAİL’İN İNSAFINI, YORULUP SAVAŞI BIRAKMASINI BEKLİYOR’

Çalışkan, İslam aleminin şu an kilitlenmiş vaziyette olduğunun altını çizerek, tek beklentilerinin Siyonist İsrail’in yorulup savaşı bırakması olduğunu belirtti. Çalışkan, “İslam Alemi’nin tek beklentisi Siyonist İsrail’in insafı ve yorulmasıyla savaşa son verip ölülerini defnetmek ve yarlılarını bir an önce iyileştirmek ve şehrin tekrar eski haline getirmek için çalışmalara başlanması. Çalışkan; ikinci bir acı durumunsa çözüme yönelik öneriler, Gazze’yi tamamen boşaltıp oradaki insanları Sina çölüne yerleştirip orada bir körfez ülkesi kurmak için tüm borçlarını silmek kaydıyla Mısır’a yapılan teklif, ama Mısır Süveyş Kanalı’nın kaybı ve Siyonist İsrail’in yayılımını önlemek için bunu kabul etmedi” dedi.

DÜNYADA İSRAİL’İN NET OLARAK DESTEK ALDIĞI YER TÜRKİYE

Çalışkan, İsrail’in İslam ülkeleri arasında doğrudan destek aldığı ülkenin de Türkiye olduğunu belirtti. İsrailli pilotların Konya’da eğitim aldığını, yakıtlarının, erzaklarının da Türkiye’den gittiğini kaydeden Çalışkan; “’Arap ülkelerinin bu duruma tutumu maalesef Türkiye’den daha kötü, İsrail’e daha fazla destek veren insanlar. Gerçek şu ki İsrail’in dünyada net olarak destek aldığı yer Türkiye’dir. Gazze’yi bombalayan pilotlar Konya’da eğitimde, savaş uçaklarının mazotları Ceyhan petrol boru hattıyla geçiyor, İsrail’in sebze ve meyvesi Antalya limanından sağlanıyor. Bütün diğer malzemeleri ise Bandırma Limanı’ndan yükleniyor ve lojistik desteğin Adana İncirlik Üssü’nden yapılıyor” diyerek İsrail’e Türkiye’nin her konuda yardımcı olduğunu iddia etti.

‘’ANAYASA KRİZİNİN TEMELİNDE GAZZE OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM’’

Çalışkan, anayasa krizinin temel amacının gündem değiştirme olduğunu belirtti. Çalışkan konuyla ilgili açıklamasında;” Hükümet artık tepkileri üstlenemeyecek vaziyete geldi ve bir taraftan da İsrail’le ilişkilerinin bozulmasını istemiyor. Bunu içinde bu durumun bir gündem değiştirme girişimi olduğunu, düşünüyorum. Ülke bir anayasa krizine dönüştürülmüş durumda” dedi.

FİLİSTİN DAVASI ARTIK MİLLİ VE ULUSAL DAVADIR  

Çalışkan, asıl vahim olan iddiasını ise son olarak dile getirdi. Çalışkan, deprem ile yıkılan Hatay’ı yakından ilgilendiren iddiasında Hatay’ın da içinde bulunduğu 22 vilayetimizin büyük İsrail’in hedefleri içerisinde olduğunu, Gazze işgal edildiğinde hedefinde Türkiye ve İran olduğunu, artık bu durum dini bir davadan çıkıp milli bir dava haline dönüştüğünü ifade etti.Toplantı alınan birim raporlarının ardından sona erdi.