Gergerlioğlu, şehir hastanelerinin büyük binalarında vatandaşın kaybolduğunu ve sağlığa erişimin zorlaştığını dile getirdi. Şehir hastaneleri modelini maliyet ve halka erişim açısından eleştiren Gergerlioğlu, “Şehir hastaneleri için 25 yıl boyunca müteahhide hizmet alımı ve doluluk garantisiyle milyon dolarlar dökülüyor. Bu parayla, halkın hemen yakınında 25 tane semt hastanesi kamu parasıyla yapılabilirdi.” İfadelerini kullandı.
Gergerlioğlu, Sağlık Bakanlığı’nın bütçesinin yüzde 10’unun şehir hastanelerinin masrafına gittiğini, bu paraların vatandaşın sağlığına değil, “zenginin cebine” aktığını belirtti. Gergerlioğlu, şehir hastanelerinde taşeronlaştırma ve denetimsizliğin had safhada olduğunu, Sayıştay denetimine de sınırlama getirildiğini vurguladı.
SAĞLIK HİZMETLERİNDE HALKIN CEBİNDEN ÇIKAN PARA ARTTI, MEMNUN ORANI DÜŞTÜ!
Gergerlioğlu, sağlık hizmetlerinde vatandaşın cebinden çıkan paranın arttığını ve halkın memnuniyet oranının ciddi ölçüde düştüğüne dikkat çekerek “Vatandaşın cebinden çıkan para oranı yüzde 19’dan yüzde 34’e yükseldi. Sağlık hizmetlerinde özele akan para oranı yüzde 41’e çıktı. OECD raporlarına göre halkın sağlık memnuniyet oranı Türkiye’de 30 puan düşmüş durumda. Sağlıkta önemli bir kriter olan bebek ölüm oranlarının dünya ortalamasının üstünde, yüzde 12,4 görünüyor” ifadelerini kullanarak tepki gösterdi. Kamu hastanelerinde sıra bulunamadığını vurgulayan Gergerlioğlu, özel hastanelerde ise düşük SUT fiyatları nedeniyle hastaların kat kat ek ücret ödemek zorunda kaldığını ifade etti.
İHALE BEDELİ 10 KATTAN FAZLA ARTTI!
Gergerlioğlu, Kocaeli Çayırova’daki yapımı yılan hikayesine dönen devlet hastanesi projesini örnek gösterdi. Sekiz dokuz yıldır yapılması beklenen hastanenin ilk ihale bedelinin 148 milyon lira olduğunu, ancak bir iki ay önce yapılan yeni ihalenin bedelinin 1 milyar 621 milyon liraya çıktığını belirterek, kamu zararının 10 kattan fazla olduğunu söyledi.
Ayrıca, 2 milyon nüfuslu Urfa’daki Mehmet Akif İnan Hastanesi’nde sadece 1 adet ışın cihazı bulunması nedeniyle kanser hastalarının Diyarbakır ve Antep’e gitmek zorunda kaldığını da ekledi.
HEKİMLER TÜRKİYE’DE DURMUYOR!
Gergerlioğlu, hekimlerin yaşadığı sorunları ve maruz kaldığı haksızlıkları da gündeme taşıdı. Sağlık Bakanının, yurtdışına giden hekim sayısının az olduğu yönündeki açıklamasına tepki göstererek, yaklaşık 3 bine yakın hekimin iyi hâl belgesi aldığını ve Bakanın bahsettiği 400 hekimin bir tıp fakültesi mezunu sayısına denk olduğunu belirtti.
BİNLERCE KHK’LI HEKİM İÇİN AYM İHLAL KARARI VERİYOR, DANIŞTAY REDDEDİYOR!
Bundan 9 yıl önce, Kürt meselesinde “Devlet adım atarsa barış bir ayda gelir.” Cümlesini söylediği için KHK’yla ihraç edildiğini hatırlatan Gergerlioğlu, Anayasa Mahkemesinin 2021’de “İfade özgürlüğü ve siyaset yapma hakkı gasbedilmiştir.” Kararı vermesine rağmen beş yıldır Sağlık Bakanlığının direndiğini söyledi. Bu sebeple kamu hekimliği görevine dönemediğini vurgulayan Gergerlioğlu, kendisi gibi siyasi görüşleri nedeniyle KHK ile ihraç edilen hekimlerin mağduriyetlerine de değindi.
Binlerce KHK’lı hekim ve barış akademisyeninin AYM ihlal kararlarına rağmen görevlerine iade edilmediğini, idare mahkemeleri iade etse bile Danıştay’ın hemen ret kararı verdiğini ifade ederek, “Böyle bir ülkede sağlık ayakta kalır mı?” diye sordu.
Gergerlioğlu, Sağlık Bakanına seslenerek, uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele edilemediğini ve kendilerini yenidoğan bebek komisyonuna beklediklerini ancak gelmediklerini de sözlerine ekledi. Gergerlioğlu, konuşmasını dile getirdiği tüm bu konular hakkında Sayın Bakan’dan açıklama beklediğini belirterek sonlandırdı.
15 Aralık 2025 14:49
Derinceli genç yazar Sudan okurlarıyla İstanbul’da buluştu!
Sarıdoğan: Türkiye’nin adalete ve ahlaklı siyasete ihtiyacı var
Sağlık sistemi çöküşte, meclis işlevsizleştirildi
Kartepe tramvayında ilk ray yerleştirildi





