Açıklamasında sürece dair değerlendirmelerde bulunan Şirin, şu ifadeleri kullandı:
“Terörsüz Türkiye süreci adını verdikleri ve terörist başı ile müştereken takipçisi oldukları, Türkiye’yi bileşenlerine ayırma ve parçalama projesi son sürat devam ediyor. Apo, İmralı’da heyete hitaben Kürtlerin Cumhuriyete hukuk yolu ile katılımını sağlamayı sürecin hedefi olarak açıklamış; sanki Kürtler Cumhuriyetin eşit, özgür ve onurlu vatandaşları kabul edilmiyormuş gibi.
Dikkat edilirse ‘Cumhuriyete katılım’ değil, ‘Cumhuriyete hukuk yoluyla katılım’ talep ediliyor.
Siyasal iktidara göre bölücü başı katilin talepleri ‘makul ve müspet’miş.
Kısacası, Kürtlere ayrı bir hukuki statü kabulü isteniyor ve bu istek de ‘makul ve müspet’ görülüyor.
Görüldüğü üzere Türkiye Cumhuriyeti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinde ifade edilen bir süreci yaşamaktadır.
Zira ayrı bir hukuki statü, sadece işe alımlarda Kürt statüsündekilere pozitif ayrımcılık yapılmasını değil; doğu ve güneydoğu illerinde polis, jandarma, zabıta ve hatta hâkim–savcı kadrolarının Kürtçe bilenlerden, yani doğal olarak Kürt statüsünden seçilmesi anlamını da taşıyacaktır.
Eğitim dili de hukuki statü tanımaya bağlı olarak Türkçe’nin yanı sıra Kürtçe olacak ve pek tabii ki Kürtçe okuyan gençler hâkim, savcı, doktor olduklarında o dilde görev yapmak isteyeceklerdir.
Kısacası, Kürtçe ikinci ana dil kabul edilecek; bir zaman sonra da ‘hoş geldin Çekoslovakya’ ki bu iyisi veya ‘hoş geldin Yugoslavya’.
Bunu bize layık gören siyasal iktidar ne diyordu düne kadar?
‘Terörsüz Türkiye’de hiçbir taviz verilmeyecek, terör örgütü silah bırakacak; sürecin başı da bu, sonu da bu.’
Ama bakın, öyle değilmiş.
Zira ‘hukuk yoluyla katılım’ demek yeni bir Anayasa ve Kürtlerin bu yeni Anayasada ayrı bir millet, ayrı bir kültür, ayrı bir topluluk olarak hukuki statüsü ile tanımlanmasıdır.
Ne diyordu? ‘Tekeden süt sağılmaz.’ Elbette bir teröristin iş birliği ile yapacağınız bir Anayasa ile bu ülkede ne barış olur ne de kardeşlik olur.
Sadece kardeş kavgası olur. Sadece teröre teslimiyet olur. Amerikan ve İngiliz projelerine mahkûmiyet olur. Bir bütün Türk milletine sesleniyoruz!
Şimdi bütün hukuksuzlukları, bütün haksızlıkları ve hatta açık rezillikleri bile bir şekilde göz ardı etmek ve temel meselenin Türkiye’nin bir kardeş kavgasına sürüklenmesi olduğunu görmek zamanıdır.
Artık yüce Türk milletinin, Cumhuriyeti yaratan Kuvâ-yi Milliye ruhu ile birleşme ve Cumhuriyeti kirletme teşebbüsüne ‘dur’ deme vakti gelmiştir.
Yaşanan gayrimeşru dayatmalar; elverişli siyasilerin gerçek yüzlerini görmemize ve karşılığında Kuvâ-yi Milliye ruhunun daha da güçlenmesine vesile oluyor.
Siz yok etmek için ne kadar alçalırsanız, biliniz ki Türk milleti o kadar yücelecektir. Ve bu milletin ‘Onur’lu evlatları asla kimsesiz değildir. Hele sen Onur Şener… Asla yalnız değilsin.”
Kocaeli’de ralli heyecanı Kerem Kazaz-Corentin Silvestre ekibinin zaferi ile sona erdi
Papa’nın ayininden sonra yağmur yağdı!
Kar eden kuruluş olan PTT'yi de batırdılar!
İzgaz’ın Genel Müdürü İstanbul’daki evinde ölü bulundu







