Emek Partisi Kocaeli İl Başkanı İlhami Şahbaz imzalı açıklamada enerji sektörünün ve ormanların kamulaştırılması için mücadele çağrısında bulunuldu. Elektriğin bir lütuf değil en temel hak olduğunu belirten Şahbaz "Hükümet tarafından desteklenen özel enerji şirketleri halkı mağdur etmeye devam ederken, Sermayeden ve şirketlerden yana değil halktan yana, kamusal bir enerji politikasının hayata geçirilmesi için tüm emekçileri mücadeleye çağırıyoruz." ifadelerini kullandı.
Açıklamanın tamamı şu şekilde; "Kocaeli ve çevresinde 2025 yılında artan elektrik kesintileri ve yaygınlaşan orman yangınları, halkın yaşamını derinden etkilemektedir. Elektrik Mühendisleri Odası verilerine göre, 2024’te Kocaeli’de 2.200 saati aşan kesintiler yaşanmış; 2025’in ilk 6 ayında bu süre 1.300 saate ulaşmıştır. Bu rakamlar, Türkiye ortalamasının üç katına yaklaşarak altyapıdaki yetersizliği gözler önüne sermektedir. Sedaş (Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş.), kesintisiz enerji vaadini yerine getiremezken, tek adam yönetiminin enerji politikaları ve bütçe yetersizliği hem kesintilerin hem de orman yangınlarının artmasında başlıca sorumlu olarak öne çıkmaktadır.
ALTYAPI ÇÖKERKEN, YANGINLAR ARTIYOR
Sedaş’ın yetersiz altyapı yatırımları ve bakım çalışmaları, elektrik kesintilerinin temel nedenidir. 2025’te planlı kesintilerin sıklığı artarken, arızalara zamanında müdahale edilememektedir. Özelleştirme sonrası şirketler, kâr odaklı yaklaşımlarıyla altyapıyı ihmal etmekte; yeterli mühendis ve teknisyen istihdam edilmemektedir. Tek adam yönetiminin enerji sektörüne yeterli bütçe ayırmaması, bu sorunları derinleştirmektedir. Kamu kaynakları, halkın ihtiyaçları yerine yandaşa peşkeş çekilirken, elektrik şebekesinin modernizasyonu için gerekli yatırımlar yapılmamaktadır.
Kocaeli ve çevresinde 2025 yazında artan orman yangınları, bu yetersizliğin çevresel sonuçlarını açıkça ortaya koymaktadır. Temmuz 2025’te Geyve ve Şarköy gibi bölgelerde yaşanan yangınlar, elektrik altyapısındaki ihmallerle bağlantılı olarak hızla yayılmıştır. Uzmanlar, yangınların önlenmesi için altyapı iyileştirmelerine ve yangın önleme sistemlerine yatırım yapılması gerektiğini belirtirken, Tek Adam yönetiminin bu alana bütçe ayırmaması bu doğa olaylarının felakete dönüşmesinin başlıca nedeni olmaktadır. Sermayeye, yağmaya talana bütçe ayırmakta son derece cömert davranan AKP iktidarı sıra halkın ve doğanın ihtiyaçlarına gelince bütçeyi kısmaktadır. Orman yangınlarıyla mücadele için ayrılan kaynaklar yetersiz kalmakta, havadan ve karadan müdahale kapasitesi sınırlı tutulmaktadır.
HALKIN CEBİNDEN ÇIKAN BEDEL
Yurttaşlar, yüksek faturalarla enerjiye erişirken kalitesiz hizmetle karşı karşıya kalmaktadır. Kayıp-kaçak ve bakım bedelleri adı altında faturalar şişirilmekte, ancak bu paralar altyapı iyileştirmelerine değil, özelleştirme sonrası oluşan rant sistemine akmaktadır. Elektrik kesintileri nedeniyle esnafın bozulan ürünleri, hasar gören elektronik cihazlar ve jeneratör kullanımının artmasıyla yükselen maliyetler, halkın sırtına yüklenmektedir. Elektrik altyapısı ve orman yangınlarıyla ilgili şeffaf bir rapor kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
• Kesintilerin ve yangınların nedenleri, somut verilerle açıklanmalıdır.
• Elektrik şebekesine ve yangın önleme sistemlerine yönelik yatırımlar acilen artırılmalı; bakım çalışmaları düzenli ve etkin şekilde yapılmalıdır.
• Kesintiler ve yangınlar nedeniyle mağdur olan yurttaşların maddi zararları karşılanmalı, fatura iadeleri yapılmalıdır.
• Tek adam yönetiminin bütçe politikaları gözden geçirilmeli; enerji ve çevre koruma için yeterli kaynak ayrılmalıdır.
İKLİM KANUNU DEĞİL, TALAN KANUNU
AKP’nin “İklim Kanunu” Adlı Yeni Düzenlemesi: Doğa Tahribatının Yasalaşması. AKP iktidarı, geçtiğimiz günlerde “İklim Kanunu” adı altında çıkardığı yeni yasayla, iklim krizine karşı çözüm üretmek yerine doğa tahribatını sürdüreceğini bir kez daha ilan etmiştir. Bu sözde iklim yasası, havamızı, suyumuzu ve toprağımızı korumak yerine; yıllardır süregelen doğa katliamlarını yasal zemine oturtmayı amaçlamaktadır.
Kaz Dağları’nda ağaçları kesen, Akbelen ve Cerattepe’yi yandaşlara maden sahası yapan, Bergama’dan İliç’e kadar siyanürle altın aramaya izin veren; Ergene Nehri’ni sanayi atıklarıyla kirleten, JES projeleriyle incir ve zeytinlikleri yok eden, HES’lerle akarsuları kelepçeleyen ve ormanları maden sahalarına çeviren bu iktidar, aynı zamanda orman yangınlarına müdahale edecek uçakları bile almamıştır. Tüm bu uygulamalar gösteriyor ki; AKP iktidarı, yaşanan iklim krizinin hem faili hem de sorumlusudur.
KAMUSAL ENERJİ VE ORMANLAR HALKINDIR!
Elektrik ve temiz bir çevre, temel insan haklarıdır. Ancak tek adam yönetiminin bütçe yetersizliği ve özelleştirme politikaları, halkı mağdur etmeye devam etmektedir. Sedaş’ın kâr odaklı yaklaşımı ve hükümetin halkın ihtiyaçlarını göz ardı eden politikaları, Kocaeli halkını kesintisiz enerji ve güvenli bir çevreden mahrum bırakmaktadır.
Elektrik bir lütuf değil, en temel haktır. Hükümet tarafından desteklenen özel enerji şirketleri halkı mağdur etmeye devam ederken, Sermayeden ve şirketlerden yana değil halktan yana, kamusal bir enerji politikasının hayata geçirilmesi için tüm emekçileri mücadeleye çağırıyoruz.
Emek Partisi olarak, enerji sektörünün ve ormanların kamulaştırılarak halkın hizmetine sunulmasını, doğanın talan edilmesini engellenmesi için yurttaşları, haklarına sahip çıkmaya ve özelleştirmelere karşı mücadele etmeye çağırıyoruz. Enerji başta olmak üzere tüm özelleştirmeler iptal edilmelidir. Halkın olan halka geri verilmelidir!"
21 Temmuz 2025 12:35
Sigaradan akaryakıta o zamlar otomatiğe bağlandı!
Erdoğan, Kocaeli’de’deki Gonca efelerini tebrik etti
Başiskele’de Özel Kübra Sapmaz Yetenek Kursu açıldı
Kartepe Stadyum Yolu’nda tehlikeli hareketler






