İşte o açıklamanın içeriği:

Bayramlar; birlik ve beraberliğin, dayanışmanın, kardeşliğin en yoğun şekilde hissedildiği, küskünlüklerin sona erdiği, gönüllerin birleştiği müstesna zaman dilimleridir. Bu mübarek günlerde, büyüklerimizin ellerini öperken, çocuklarımızın gözlerindeki sevinci izlerken, aslında millet olarak sahip olduğumuz en değerli duyguları yeniden hatırlarız: merhameti, sevgiyi, vefayı ve sadakati.

Kurban Bayramı, yalnızca bir ibadet değil; paylaşmanın, yardımlaşmanın, ihtiyaç sahiplerini gözetmenin de adıdır. Komşuya uzanan bir tabak et, uzak diyarlara gönderilen bir yardım kolisi, gönülden yapılan her dua; bu kutsal günlerin manevi iklimini daha da derinleştirir. Bizler de Anahtar Parti olarak, bu manevi atmosferin yaygınlaşmasına vesile olmak için elimizden geleni yapmaya devam ediyoruz.

Ancak bu bayrama da ne yazık ki buruk bir kalple giriyoruz. Coğrafyamızda ve dünyanın birçok farklı noktasında, zulüm gören, açlığa mahkum edilen, vatanından sürülen, katledilen Müslüman kardeşlerimizin acısı yüreğimizi dağlıyor. Gazze’de, Arakan’da, Doğu Türkistan’da ve daha nice mazlum coğrafyada dökülen gözyaşları; hepimizin yüreğine dokunuyor. Bayram sofralarımıza sinen bu hüznü göz ardı etmemiz mümkün değil. Dualarımızda onların yaralarına merhem, gönüllerine umut olmaya devam edeceğiz.

Bugün, millet olarak sahip olduğumuz bu değerli birliği, bu kardeşlik hukukunu daha da güçlendirmeye, kalplerimizi saflıkla ve samimiyetle birleştirmeye her zamankinden fazla ihtiyacımız var. Kurban Bayramı vesilesiyle birliğimizi pekiştirecek, dargınlıkları giderecek, mazlumlara omuz verecek bir ruhla hareket etmeliyiz.

Bu duygu ve düşüncelerle, başta aziz milletimiz olmak üzere, İslam âleminin Kurban Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum. Bayramın; barışa, huzura, kardeşliğe, adalete ve merhamete vesile olmasını, gönüllerimize ferahlık, dünyamıza ise selamet getirmesini Rabbimden niyaz ediyorum.