Mecliste grubu olan fakat Kocaeli’ den sadece 1 milletvekili çıkarabilen bir parti.
Kocaeli’ de MHP’ nin durumunu ikinci olağan istişare toplantısında İl Başkanları Sayın Aydın Ünlü şöyle özetledi: “Biz MHP Kocaeli olarak AKP’nin şifresini çözdük, biz artık Kocaeli genelinde bir tane bile belediye alamayan, belediyelerde meclis üyesi olmayan ve Kocaeli’nde bir milletvekili çıkarıp etkinliğini sürdüren bir teşkilat kimliğinden sıyrılmak istiyoruz."
Sayın Ünlü mevcut durumu net ve cesaret isteyen bir özeleştiri mantığıyla özetlemiş.
Evet, MHP Kocaeli’ de bir türlü istediği sonucu alamıyor.
Bunun birçok sebebi var fakat bence en önemli sebebi son 10 yıldır ülkeyi idare eden Ak Parti’ ye karşı yine Ak Parti’ nin taktik ve stratejileriyle mukabele edememesindendir.
Ellerinde mükemmel bir Ülkücü Gençlik yapısı var fakat aksiyoner davranıp yeni nesil gençlerin derinliklerine inemiyorlar.
Aslında MHP’ye oy verenlerle AK Partiye oy verenler arasında geçmişten gelen bir akrabalık ve yakınlık var.
Yani birbiriyle temas edebilen, aynı sofrada yemek yiyebilen, birbiriyle ahbaplık yapabilen, acı ve tatlı günlerinde aynı safları paylaşabilen yanları var.
İkna edici ve siyasetlerini uygun lisanla ifade edebilecekleri bu hazır yapıyla temas kurabilmeleri gerekirken neden zorlandıklarını anlamak gerçekten çok zor.
Sağ ve milliyetçi seçmenin ağırlıkta olduğu Kocaeli gibi bir ilde meclis üyesi çıkaramamak o kadar derinlemesine irdelenmesi gereken bir husus ki bir il başkanı çıkıyor ve bunun tek sebebinin daha önce Ak Parti’ nin şifresini çözememek olduğunu samimiyetle ifade edebiliyor.
Bu doğru bir tespit ve ardından hedefi imgeleyen rakamsal veriler devreye giriyor “ Önümüzdeki seçimlerde 357 bin oy alacağız”
Çok iddialı bir dil ama güzel hedef.
Peki, şifreyi çözdüyseniz ve oy hedefini belirlediyseniz bu hedefe varacak argümanlarınız hazır mıdır?
Ben sanmıyorum.
Neden sanmıyorum?
Çünkü teşkilatlarda görev yapanların başta ilçe başkanları olmak üzere il başkanı ve genel başkanları düzeyinde siyaset geliştirebildiklerini göremiyorum.
Sadece ben değil…
Bunu MHP içindeki birçok yakın arkadaşımda açık dille ifade ediyorlar.
Bir durgunluk, söze girememe, eleştiride durağanlık ve her şeye razı olmuşluk var gibi.
Belediye başkanlarının çalışmalarındaki görülen olumsuzlukları vatandaşa ifade edemiyorlar, ilçelerin yönetilmesiyle alakalı kendi fikirlerini topluma mesaj olarak iletemiyorlar, ilçe yaşayanlarının beklentilerini özümseyip onların dili olamıyorlar.
Her şeyi basına birkaç demeç vermek ve bir-iki ziyaret yapmak olarak görüyorlar…
Kısaca bir türlü vatandaşla arzu edilen teması kuramıyorlar.
Demokrasilerde sandıktan gelindiğinin bilincinde olan her siyasi teşkilat yapısı seçmenini veli-i nimet görerek tüm ihtiyaçlarına iner ve ne bekliyorlarsa onu vermek için tüm gayretlerini serd ederler.
Vatandaş kızgınsa onun kızan dili olurlar.
Vatandaş hizmet bekliyorsa tercümanı olur ve ”işte çözüm budur“diyebilecek hazırlığı olur.
MHP bir an önce hazırlanmalı.
Mevcut ve geçmişte görev yapmış il başkanlarıyla birlikte ortak paydada buluşmalı ve partinin lokomotifleriyle birlikte çok üst düzey ve mükemmel şekilde hazırlığı yapılmış üst kurul toplantıları yapmalıdır.
Geçmiş dönemlerde ilçe belediye başkan adaylığı yapmış ve bölgesindeki hassasiyetleri çok iyi bilen şahsiyetlerden kapsamlı bir çalışma yaparak derin bir rapor istemelidir.
Topa sokması gereken ne kadar topçusu varsa kırmızı-sarı kart yemiş fark etmez hepsini takıma sokmalı ve uzatması olmayacak maçı almak için bol bol antrenman yaptırmalıdır.
Kondisyonu azalmış, motivasyonu bozulmuş ne kadar topçu varsa kampa sokmalıdır.
Teknik direktör il başkanıdır.
Forvetleri ilçe başkanları.
Savunmayı sağlam tutacak çakı gibi genç yapı da var.
E o zaman neden maçı almakta ne sorun var?
Taraftar yok demeyin sakın…
Taraftar sizin iyi bir takım olduğunuza bir inansın bakın bakalım nasıl gelir tribünlere.
Siz onları davet edin.
Sezon açılış törenine gelsinler.
Kıdemlileri, takıma yeni gelen as futbolcuları açılışta bir görsünler bakalım.
Evet, işte bizim takım… Bu benim arzu ettiğim kadro diyebilsinler.
MHP’ nin şu an yaptığı takıma destek aramak için taraftara bilet dağıtmak gibi bir şey.
Olmaz…
Takımı kurun arkadaşlar takımı.
357 bin kişilik bir taraftar iddianız var fakat o taraftarı tribüne getirecek takımı tam kuramamışsanız maçın sonucunu önceden tahmin edebilen seyirci o maça gelmez.
Oturur ekrandan izler.
Arife tarif gerekmez.
Amigoluğa da gerek yok.
Beni de hiç ilgilendirmez ama madem bu ülkede yaşıyoruz, madem hasbelkader elimiz kalem tutuyor ve aklımız biraz çalışıyor, siyaseti de az çok bilebiliyorsak biz isteriz ki hakemlik yapacağımız maçta iki takımda iyi top oynasın ve seyirciler de final maçını izlerken zevk alsın.
Büyük takımlarla maç yapmak kolay değildir ama ummadık top baş yarar…
Her maçın favorisi gösterilen Cim-Bomu da, Feneri de, Kara Kartalı da dize getiren çok takımlar gördük…
Ekip, Moral, Motivasyon, Kondisyon, Taktik ve sonuç.
Bu kadar basit.
Eee daha ne bekliyorsunuz?
Devre arası ve transfer dönemi.
Mevcuda biraz destek, mevcudu biraz hareketlendirmek.
İyi futbol, iyi sonuç.
Teknik Direktör azimli…
Topun ustası Saffet Sancaklı da yanınızda…
Karşı takımın şifresi de çözülmüş…
Sorun ne?
Ben futboldan bu kadar anlarım.
Umarım yeterli olmuştur.
Kalın sağlıcakla…
Yorumlar
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren,
aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya
da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk
içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Son Dakika
Tümü
Lig Tablosu
Hava Durumu
