Kısa bir süre önce YouTube’de Gerçek Kocaeli Gazetesi adıyla kanal açtık.
Hatta Akşener ve Kılıçdaroğlu ile ilgili değerlendirmelerimi içeren 2 ayrı videoda yayınlandı.
Devamı gelmeyecek mi? Diye soranlar var!
Gelecek, biraz sabırlı olun!
Benim TV gazeteciliği tecrübem yok.
Sadece yüksek bir özgüvene sahibim.
Açığı da bu özelliğim sayesinde kapatıyorum!
Harika bir ses tonu, müthiş bir diksiyon diyenler oldu.
Bu düşüncelerinde samimi olanlara sözüm yok.
Ben böyle bir diksiyon görmedim demek abartmak demektir!
Dolmuşa binerim, ama dolduruşa gelmem!
Eleştiriye açığımdır.
YouTube’de ilginç bir alan bir ara videolardan birinin izlenme sayısı 3 bin 500’ün de üstüne çıktı, sonra bir baktım 1200’e inmiş.
YouTube rakamlarla oynuyor ve bu konuda çok da şikayet var.
Kaç bin kişi izlemiş, ya da izlememiş diye bir takıntım da yok.
Fakat en geç 2 yıl içerisinde 1 milyona yaklaşan abone sayısına ulaşmak da mümkün.
Hatta daha da fazlasına.
Bunun yollarını iyi bilen biriyim.
Gereğini yapmam lazım ve yapacağım da.
Acelem yok, kovalayan da yok!
Videolarda da dile getirdiğim gibi o kanalda sadece beni değil ekip arkadaşlarımı da göreceksiniz.
İlle de ben, ille de ben diye bir takıntım da yok.
________________________
ÇOCUĞUNU KÖPEĞİM MAX ÜZERİNDEN TERBİYE ETMEK İSTEYEN RUH HASTASI BİR BABA..
Uzun yıllardır köpek beslerim.
17-18 yaşlardayken de köpeğim vardı, sahibi bendim ama valideme çok daha düşkündü.
Beni tınlamaz, validemi görünce koşa koşa yanına giderdi!
Bunun nedeni de elbette validemin köpeği sevmesi ve beslenme saatlerini aksatmadan mama veriyor olmasıydı.
Validem hayvanları sever, güvercinlerimi görmek için 5 katlı binanın çatısına kadar çıktığını da bilirim.
Hayvan sevgisi dedemden bana geçti.
Dedem ben 10 yaşındayken köydeki kangal cinsi köpeğine teneke içerisine koyduğu yemek artıklarıyla dolu yal verirken beni de yanına çağırırdı.
Dışarıda köpek, evde de kedi vardı.
Yani evde kediyi, dışarıda da köpeği severdim.
Hayvanlara düşkünlüğümün nedeni de işte budur.
Max adını verdiğim Border Collie cinsi köpeğimle her gün sabah ve akşam düzenli olarak dolaşırız.
Bu gezinti esnasında da tuvaletini yapar.
Geçenlerde bir vatandaş 5-6 yaşlarındaki küçük çocuğunu elinden tutup zorla köpeğimin yanına getirdi.
Çocuk korkuyor ve çığlık da atarak ağlıyordu.
Sakinleştirmek için çocuğa korkma bir şey yapmaz dedim ama ne fayda…
O sırada karşımızda olan bir kadın dayanamadı ve o babaya beyefendi korkutmayın, çocuğa yazık etmeyin. Böyle çocuk yetiştirilmez dedi.
Hanımefendi tepkisinde çok haklıydı ve böyle bir durumda sessiz kalmak da en doğru olanıydı.
Lakin ‘sana ne kardeşim çocuk benim değil mi, istediğimi yaparım diye karşılık verip birde küfür etti kadına!
Adamın karısı da yanına gelip hadi gidelim hayatım dedi!
Ruh hastası bir manyak çocuğunu korkutarak terbiye etmeye çalışıyor, yetmiyor tepki gösterene küfür ediyor ve eşi de hadi gidelim hayatım diyor!
Ben şaşkın haldeyken sağlıksız davranışlar içindeki baba da hızla yanımızdan uzaklaştı.
Küfür yiyen kadınla ben birbirimize bakakaldık!
Aldırma dedim kadına.
Manyakları biz tedavi edecek değiliz ya, aldırma!
Gülümsedi ve o yoluna, ben yoluma gittim.
Çocuklar sevgiyle büyüyen birer çiçektir.
Eğer onları döver, söver korkutursanız büyünce muhtemelen psikopat, saldırgan biri olacaklardır.
Kötü çocuk yoktur, kötü anne ve baba vardır. Nokta.
