Bir siyasetçinin seveni kadar sevmeyeni de çoktur!
Sevene sebebi, sevmeyene de niyeti sorulmaz.
Lakin ben kendimi tutamıyor yanımda eleştirenlere Artvinli’yi neden sevmiyorsun? Diye soruyorum!
Ters adam, yolda kabadayı gibi yürüyor şeklinde cevaplar alıyorum.
Kimse namussuz, alçak, hırsız demiyor, diyemiyor.
İbrahim Artvinli gibi çok uzun yıllardır siyasetin içinde olup da temiz kalabilenlerin oranı da parmakla sayılacak kadar azdır.
DYP Kocaeli eski milletvekili Artvinli hiç şüphesiz saygın bir kişidir.
Lafı çok uzatmayayım geçtiğimiz Pazar günü İbrahim Artvinli öndeliğinde Başiskele Sahili’ndeki Mitza Kafe’de gerçekleştirilen kahvaltılı toplantıda gazeteci olarak yeri mi aldım.
Ben siyasetçi değilim, siyasi bir kimliğim yok, davete icabet ettim.
Söz konusu buluşmayla ilgili gözlemlerimi kaleme almak da benim yaşantımın bir parçasıdır.
Mitza Kafe partileşen ama meyve vermeyen Çoban Ateşi Hareketi’nin de startının verildiği bir mekan.
Çoban Ateşi yıllar önce aynı yerde İzmitli iş insanı Nazmi Ertuğral'ın isim ve fikir önerisiyle kurulmuş, büyümüş ama bir kaç eski siyasetçinin erken lider dayatmaları nedeniyle sönüp gitmişti.
Bilindiği gibi Çoban Ateşi Hareketi ile yola çıkanlar Doğru Parti’yi kurmuş Rıfat Serdaroğlu’da Genel Başkan olmuştu.
Lakin sonuç hayal kırıklığı oldu.
Benimde hazır bulunduğum Pazar günkü o toplantı; Artvinli önderliğinde merkez sağda yeni bir hareketin daha fitilinin ateşlenmesi anlamına geliyordu.
Artvinli’yi çok formda gördüm.
Salona girdikten sonra bizi görünce elini kaldırarak selam verdi.
Doğal olarak bende aynı şekilde karşılık verdim.
İYİ Parti, Anap, DYP, DP ve AKP çevrelerinde yer alan pek çok tanınmış isim de o buluşmadaydı.
Daha fazla detaya gerek görmüyorum, zira aynı gün haber sayfalarında İbrahim Artvinli ile hareketin lider adaylarından biri olan Oğul Aktuna’nın mesajlarına yer vermiştik.
Oğul Aktuna’nın konuşması, hitabeti iyi ama işte beklenen lider bu dedirtecek kişisel özelliklere de sahip değil.
Amerika’da ekonomi eğitimi almak, ya da üst düzey şirketlerde yönetici olarak görev almak kimseyi lider yapmaya yetmez!
Sağlam ve güçlü bir psikolojiye sahip olmadığı da çok açık!
Nitekim Oğul Aktuna’nın geçmişine bakıldığında bu durum çok daha net bir şekilde gözler önüne seriliyor.
Özel yaşamıyla, sağlık sorunlarıyla ilgili ayrıntılara girmeyi de etik bulmam.
Bu sözlerim Devlet Bahçeli’yi andıracak belki ama yine de yazacağım; tekeden süt sağılmaz, balda tuz bulunmaz Oğul Aktuna’dan da lider olmaz, olamaz!
Usta bir siyasetçi olan Artvinli’nin de bunun farkında olduğundan kuşkum yok.
Şu aşamada lider dayatması çok yanlış bir davranıştır.
Bir noktaya gelinince bu hareket kendi içinden bir lider çıkarır.
İbrahim Artvinli, Oğul Aktuna’yı 50 kere cebinden çıkarır!
Çoban Ateşi’nin başarısız olmasından dersler çıkarıldı mı?
Benzer şekilde yeni bir hareket için kolların sıvanması farklı sonuç getirir mi?
Ben bu sorulara olumlu, ya da olumsuz bir cevap vermeyi doğru bulmam.
Zira yanılmayı, İdris Çelebi’nin söylediğinin tersi çıktı denilmesi gibi halleri hiç ama hiç sevmem!
Haliyle temkinli yaklaşırım.
Bana göre en doğru yol mevcut partilerden birinin çatısı altında toplanmaktır.
Kurt siyasetçi İbrahim Artvinli’nin de böyle düşündüğüne dair bilgiler kulağıma kadar geliyor.
2024 yılının Mart ayında DP’de Büyük Kongre yapılacak.
DP, yeni bir kadro, yeni bir lider, yeni bir vizyonla büyük sıçrama yapabilir.
Buna da merkez sağın ayağa kalkması denir.
Demokrat Parti, (DP) Genel Başkan Gültekin Uysal’la çok kan kaybetti.
DP’deki herkes de bu durumun farkında ve Türkiye’deki gidişattan da rahatsızlar.
Yeni kadro, yeni bir aday ortaya çıktığında Uysal kongrede aday bile olmayabilir.
Bence işte doğru düşünce, doğru yol budur.
Ve sonuç getirme ihtimali de yüksektir. Nokta.
