Mümin ve mümineler için ise ibadet merkezi; cami ve mesciddir.
Benim içinse tek cemaat, yüce rabbin huzurunda cami cemaatidir.
Yoksa FETÖ gibi, emperyalizmin uşağı olursunuz.
Amerikaise kıbleniz olur.
Emperyalizm ne yazık ki 100 yıldır aynı kurgu ile bölgemizi ameliyat etmeye çalışıyor.
Bunlardan birisi; Siyasal Kürtçülük akımı bir diğeri ise dinin afyon etkisiyle kullanılan, Siyasal İslamcılıktır.
Bırakın artık insanlar dinini özgürce yaşasın.
Çekin insanların üzerinden o kirli ellerinizi.
Özgür bireylerle, daha mutlu ve özgüven sahibi toplumlar oluşturulur.
Cemaat kültürüyle ise içine kapanık, asosyal kişilikler meydana gelir.
Gelinen noktada, hangi cemaatin ya da tarikatın FETÖ gibi Türkiye'ye ihanet etmeyeceğinin garantisi vardır ?
Düne kadar Pensilvanya'ya selam gönderenler, onun için imkanlarını seferber edenler, yarın da günümüz cemaatleri için aynı durumlara düşebilir mi ?
Elbette düşebilir.
Çünkü hayat devam ediyor.
Toplumlar cemaatlerle şekillendirilmeye çalışılırsa gelinen nokta malumun ilanıdır.
Ülkemizde en büyük sorunun, güzel dinimiz İslam'ın iyiliklerinin, güzelliklerinin insanlara Türkçe aktarılmaması olduğunu düşünüyorum.
Evet, dinimizi yeryüzüne indirildiği şekliyle yaşayalım, ibadetimizi Arapça yapalım.
Lakin Kur'an-ı Kerim insanlığın ortak rehberidir.
Bu rehber, o ülkelerde yaşayan insanların lisanına doğru şekilde çevrildiği müddetçe daha hayırlı işlerin imza atılmasına vesile olacaktır.
Bununla ilgili kendi yaşamımdan, kendi yaşantımdan örnek sunmak isterim.
İlk ve ortaokul çağlarımda, Hacı dedemin elimden tutup götürmesiyle yıllarca Kur'an Kursu'na gönderildim.
Evet, dualar ezberledim.
Dinimizi, cami hocamız önderliğinde anlamaya çalıştım.
Fakat hayatımdaki önemli kırılma noktalarından birisi 18 yaşında başıma gelen, hakkın rahmetine kavuşan dönemin Kocaeli İl Müftüsü Hikmet Kutlu'nun hediye ettiği rehberimizin Türkçe mealidir.
18 yaşına kadar ailem tarafından gönderildiğim kurslarda manevi anlamda çok fazla birikim elde ettim.
Fakat Hikmet hocanın hediyesiyle hayatımda daha büyük anlamlar yer almaya başladı.
Çünkü İslamiyet’in sosyal yaşamımıza olan etkisini, nelerden sakınmamız gerektiğini bizzat rehberimizden Türkçe olarak okudum ve anladım.
İnsanoğlu “Oku”maya devam etmeli.
Bizler okudukça, okuduğumuzu anladıkça, Amerikan uşağı cemaatçilerin korkulu rüyası olmaya devam edeceğiz.
Son 159 gün
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nde tramvay için geri sayım devam ediyor.
Kocaeli.bel.tr uzantılı web adresinden, İzmitliler’in kaç gün sonra tramvaya kavuşacağını öğrenebilirsiniz.
“Akçaray” ismindeki tramvay için geç kalındığını düşünüyorum.
Bu saatten sonra oluşacak faydayı hesaplamakta ancak ve ancak o alanla ilgili olan bilim insanlarının işi.
Tramvay konusunda çeşitli dönemlerde esnafların ağlamaları, sızlamaları gazete manşetlerinde yerini aldı.
Gazeteler, esnafların eleştirilerine kimi zaman geniş puntolar halinde kimi zamansa küçük başlıklarla yer verildi.
Bu alanda muhalefetin yetersizliğine de dem vurmak gerekiyor.
Muhalefet, kamuoyu oluşturarak olası krizlerde etkin rol oynayabilirdi.
Ne yazık ki kent muhalefeti suskunluğu koruyor…
