Hatta ‘onu mekanına sokma, gazetede bu kadar yer verme’ diyenlerde var.
Böyle söyleyen kişilere ‘Evet, kaba bir adam ama ahlaksız değil’ karşılığını veriyorum.
Yıllardır bu kentte gazetecilik yapıyorum.
Genelde insan ayrımı yapmam.
Gerekirse bir simitçi ile bile oturur konuşurum.
Mesela İzmit Gazi Lisesi’nin üst tarafındaki kaldırımda tezgah açan yaşlı bir kadının yanından selam vermeden geçmem.
Hatta bazen sohbette ederiz.
Okuma yazma bilmeyen cahil bir insanı bile, kendimi onun yerine koyarak, yani empati kurarak anlamaya çalışırım.
Ve anlarımda.
Bende, ‘insanı bir bakışta gözünden tanırım' diyen kişilerden biriyim.
Önsezilerim güçlüdür.
Tahminlerim tam isabettir.
Evet, Abdülkadir Ceylan Sarı kendisinin de söylediği gibi kaba bir adam, ama ikiyüzlü ve ahlaksız değil.
Ona en sevdiğimi bile emanet ederim.
Bilirim ki yan gözle bile bakmaz.
Abdülkadir Ceylan Sarı kaba bir adamdır, fakat yalancı değildir.
Namussuz, şerefsiz ve alçak değildir.
Kimseyi kandırmaz, ikinci bir yüzü de yoktur.
İçinden geldiği gibi davranır ve buna samimiyet denir.
Dereyi geçene kadar ayıya dayı de misali kafaya koydukları kişileri kandırmak için sahte nezaket rüzgarları estirenler bu durumu anlayamaz.
İçtenliği ve samimiyeti severim.
Abdülkadir Ceylan Sarı, benim ağabeyim zaman zaman gazeteye gelir bir çayımızı kahvemizi içer ve gider.
Bir insanın problemli, ahlaksız ve ikiyüzlü olduğunu çok kısa sürede anlarım.
Dedim ya; gözünden tanırım, benden kaçmaz!
İnsanı gözleri ele verir ve bakmasını bilenlerde bunu görür.
Emin olun Abdülkadir Ceylan Sarı’da ahlaksız ve ikiyüzlü biri olsaydı bunu hemen anlardım ve görüşmezdim.
Ama tam tersine kabalığının altında temiz bir yürek var.
Ve ben bunu da görüyorum.
Bilmem anlatabildim mi?
Kaba adam dedikleri Abdülkadir Ceylan Sarı gazetemize yönelik son ziyaretinde 1980 öncesi yaşanan olayları kastederek şöyle konuştu:
‘O yıllarda karşıt görüşlü gruplar arasındaki mücadelede bile sadelik, samimiyet vardı. Şimdi fırıldaklıklar, ibnelikler var ve sahtekarlık da diz boyu. 1980 öncesi ideolojik kavga edenler bile birbirlerinin yaralarını sararlardı. Sinsilik ve kalleşlik yoktu. Günümüzde gözyaşları bile sahte. Bu nasıl bir şey? Biz toplum olarak nasıl bu hale geldik? Herkes birbirini kandırmanın peşinde. Gülüşler, üzüntüler, duygular, davranışlar, kısacası her şey yapmacık ve sahte.’
Doğru söze ne denir?
Kuşkusuz arkadaş seçimine de çok dikkat ederim.
Ayrıca bir insanın kabalığından banane, koynuma alacak, evlenecek değilim ya!
Kabalığa takılmam, ahlakına bakarım.
Bu dünyada karaktersiz insandan daha tehlikeli bir canlı yoktur.
Her türlü ahlaksızlığı ahlak edinmiş ikiyüzlü insanların yanında Abdülkadir Ceylan Sarı, kabalığına rağmen adam gibi adamdır.
Bu ülkenin Abdülkadir Ceylan Sarı gibi doğruları söyleyen dürüst ve cesur siyasetçilere ihtiyacı var.
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!
