Bir çay içelim ve eski günlerden bahsedelim derken, konu bir ara Paralel Yapı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gergin tutumlarına geldi.
Fark ettim ki o AKP’li dostla aynı şeyleri düşünüyoruz.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hırçın ve agresif tutumlarının hoş olmadığına dair sözleri bir AKP’liden de duymak beni şaşırttı.
‘Aman bunları yazma beni de anında aforoz ederler’ diye uyardığı için, bu yöneticinin ismi de bende saklı.
Kimse, kimseyi aptal yerine koymasın.
Herkes her şeyi görüyor.
Belli ki pek çok kişi ‘Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar’ diye düşünüyor ve bu yüzden de tepkilerini dışa vuramıyor.
Reza Zarrab’ın ABD’de yakalanıp hapse atılmasından sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan son günlerde yine sık sık Paralel Yapı demeye başladı.
17 ile 25 Aralık’ta gerçekleştirilen Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonları’ndan sonra ortaya çıkan tapelerin montaj olmadığını anlamak için uzman olmaya da gerek yoktu.
Bir kere dinlemek yeterliydi.
Nitekim tarafsız kuruluşlar daha sonra tapelerin montaj olmadığını da açıkladı.
Fakat birileri de ‘montaj, montaj’ şeklindeki sözlerle milletin gözünün içine baka baka yalan söyleyerek seçim kazandı.
Türkiye’de terör olayları arttı.
Son aylarda özellikle esnaf kan ağlıyor, piyasada ciddi bir nakit sıkıntısı var.
İşyerleri arka arkaya kapanıyor.
Ama Türkiye’yi yönetenlerin önceliği terör ve ekonomik kriz değil, Başkanlık Sistemi.
Belli ki, yaz ayında referandum olabilir diye düşündükleri için halkın kendilerine olan desteğini de diri tutmak için her olumsuzluğu yine Paralel’e bağlamaya başladılar.
‘Şehit sayısının artmasının nedeni Paralel polis ve askerlerdir’ şeklindeki sözlerle ilginç çıkışlarda yapıyorlar.
Başkanlık Sistemi gelse ne olacak?
Bütün sorunlar çözülecek mi?
Terör bitecek mi?
Milletin kazancı mı artacak?
Bunların hiçbiri olmayacak.
Tayip Erdoğan birkaç yıl önce MİT Tırlarını kastederek “O Tır’larda silah olsa ne olacak, olmasa ne olacak’’ demişti.
Sormak lazım; Sayın Cumhurbaşkanım, Başkan olsanız ne olur, olmasanız ne olur?
Sevgiyle kalın. Gerçek Kocaeli’de kalın!
