Benim her şeyin önünde tuttuğum bu değerleri birileri kolaylıkla ayaklar altına alabiliyor.
Çıkar dünyası olmuş bu dünya!
Dostluklar çok yapay.
Kafalarda küçük olunca kişisel çıkarlar ön plana çıkıyor.
Ve bazıları o küçücük beyinleriyle boylarından büyük laflar ediyor.
Herkesin kendileri gibi mutsuz ve gergin olduğunu düşünerek kendi akıllarınca kafaya taktıkları kişileri de çeşitli oyunlarla rahatsız edeceklerini düşünüyorlar.
Böylelerine inanın başka tarafımdan gülüyorum!
Sinek vızıltısı gibi geliyor.
Hatta odamda sinek olduğunu düşünüp, sineği öldürmek için spreye doğru bile yöneliyorum!
Birkaç hafta önce küçük beyinli bir arkadaş kendi kişisel Facebook hesabından benim Güngör Arslan’la ilgili ses kaydımı yayınlamış.
Ben bu ses kaydını göremedim çünkü kısa sürede kaldırmış.
Belli ki o küçük aklıyla ‘Güngör Arslan’la ilgili ses kaydını yayınlarsam ikisi karşı karşıya gelir İdris Çelebi’de zor durumda kalır’ diye düşünmüş.
Oysa İdris Çelebi şartlar ne olursa olsun söylediği her sözün arkasında durur.
O arkadaş demek ki bunu bilmiyordu, şimdi öğrendi!
Bu arkadaş utanmadan sıkılmadan ‘Elimde daha ses kayıtları var’ gibi sözlerle aklınca beni tehdit ediyor.
Ben öyle tehditlere pabuç bırakmam.
Nitekim bu arkadaşa da ‘Yapmazsan namertsin, haydi bekliyorum’ diye karşılık verdim.
Sonrasında bir sürü saçma sözler, lanlı lunlu konuşmalar…
Bir insanın kendisi ve birinci derecedeki yakınlarıyla ilgili ortaya atılan iddiaların eğer ardı arkası kesilmiyorsa ortada mutlaka bir bit yeniği vardır.
Zira ateş olmayan yerden duman da çıkmaz.
Bu arkadaşa başkalarına bok atmadan önce aynaya bakmasını tavsiye ediyorum.
Evet, pek çok kişi gibi bende Güngör Arslan’ı sevmem.
Allah’ın bildiğini kuldan saklamam.
Kimse kimseyi sevmek zorunda da değildir.
Güngör Arslan benim meslektaşımdır. Sevmesem bile kendisine saygı duyarım.
Aynı masa etrafında bir araya gelip uzun uzun sohbet etme imkanımız olursa bunları hiç çekinmeden gözlerinin içine baka baka da söylerim.
Kimse beni her fırsatta sinkaflı sözlerle yüklendikleri kişilerle karşı karşıya gelince yalakalık yapan ikiyüzlü kişilerle karıştırmasın.
Benim ikinci bir yüzüm yok.
İsmini bu satırlarda yazmaya bile değmeyecek kadar küçük düşünen o arkadaş, görünen o ki birinin konuşmasını izinsiz gizlice kaydetmenin özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamına girdiğini bilmiyor.
O küçük aklıyla beni rencide edeceğini düşünürken aslında kendisini küçük düşürüyor.
Suç işlediğini göremiyor.
Keşke o ses kaydının daha kısa sürede fark edip görüntüsünü alsaydım da Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunsaydım diye düşündüm.
Ama geç kaldım, zira ses kaydı hemen silinmiş.
Buradan tekrar sesleniyorum, yayınlamazsanız namertsiniz.
Hodri meydan.
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!
