Refah Partisi içerisinde yaşanan çatlak ve gerilim, zaman içerisinde bir enerjiye dönüşerek, 28 Şubat sürecinin de etkisiyle siyasi bir organizasyona dönüşmüştü.
Başörtüsü yasağının, kişisel hak ve hürriyetlerden ziyade siyasal İslamcılıkla bağdaştırılması da ülke adına önemli simgelerden birisi haline gelmişti.
Bunlara bir de İstanbul’da ve Ankara’da, Recep Tayyip Erdoğan ve Melih Gökçek’in siyasi kurguları ve yerel yönetim şovları eklenince süreç birden büyüdü.
AKP’yi bugünlerde AKP yapan en büyük etkenlerden bir tanesi yerel yönetimlerde gösterdiği performanstır.
Bu performansın birinci sebebi, rol model belediyecilik örneklerini çoğaltmasıdır.
İkincisi ise AKP’nin tüm siyasal iletişim sistemlerini profesyonel bir şekilde kullanarak, halkla arasında gerektiğinde duygusal gerektiğinde ise profesyonel bağlar kurmasıdır.
Bu sürecin ardından gelelim CHP’ye.
CHP ise 1989’da İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyesi seçimlerini kazanmış, bu süreçleri avantaja çevirememiştir.
1990’lı yıllarda hem Kürt realitesinden uzaklaşmış, hem de yerel yönetimlerin çoğunu kaybederek, elinde rol-model hizmet ağı kalmamıştır.
Kısa bir süre önce gerçekleştirilen CHP Kurultayı’nda önce Parti Meclisi üyesi seçilen Ordu Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı, Ordu Milletvekili Seyit Torun, ardından da Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak siyasi özgeçmişini taçlandırmıştır.
Ordu'da doğan Seyit Torun, öğrenim yaşamına Ulubey'de başladı.
Liseyi Ordu'da okuyan Torun, yüksek öğrenimini yapmak için girdiği Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü'nden 1990'de mezun oldu.
Torun’un siyasi kariyerinde dikkat çeken önemli bir detay var.
Seyit Torun 1994 yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nden Ulubey belediye başkanı seçildi.
İlk kez belediye başkanı seçildiğinde ise 26 yaşındaydı.
Bir dönem Ulubey Belediye Başkanlığı yapan Torun, bu dönemde belediyecilik konusunda Almanya ve Hollanda'da araştırma ve incelemelerde bulundu.
Uluslararası arenada kazandığı deneyimleri Ordu’da yurttaşlarıyla paylaşan Torun’un artık omuzlarında daha ağır, daha ciddi yükler var.
Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi’nin büyükşehir, ilçe ve belde belediyeleri bundan sonraki süreçte onun denetiminde, onun kontrolünde olacak.
Bu noktada Torun’un tecrübesini paylaşacağına, önemli başarılara imza atacağı inancını taşıyorum.
Bakalım önümüzdeki günler neler getirecek.
Hep birlikte, bekleyip göreceğiz..
