Tek adaylı, CHP tarihine yakışan kurultay, ülkemize hayırlar, uğurlar getirsin.
Tek adaylı demişken, ülkeye demokrasi getirme vaadinde olan koca çınar CHP’nin tek adaylı demokrasi şöleni gerçekten güdük kaldı ve sönük geçti.
Kurultaya neden gitmediğimi soran arkadaşlarıma yanıtım ise ; "sonucunu bildiğim maçları, tribünden değil, televizyondan izlemek daha keyifli” oldu.
CHP’nin 35. Olağan kurultayını televizyon ve gazetelerden dikkatle izledim.
Tabi bir de sosyal medyadan takip ettim.
Yahu Adalet ve Kalkınma Partisi 1 Kasım 2015 tarihinde, yani sadece 76 gün önce yüzde 49 oy alıp, tüm rakiplerini sandığa gömmedi mi ?
Bu nasıl bir züğürt tesellisidir, arkadaş ?
Kurultay salonunda, her yerde “CHP iktidara koşuyor” pankartları asılmış.
İnsanların gözünde bir umut, bin heyecan, sorma gitsin !
Hayatta da, sosyal yaşamda da, politikada da, önce mağlup olduğunu, yenildiğini kabul edeceksin.
Sonra çıkıp, yurt genelindeki tüm CHP üyelerinden özür dileyeceksin.
Başarısızlığın, yenilmenin bahanesi olmaz.
Sonra da çözüm önerilerine odaklanacaksın.
CHP’de 10 yıl öncesine göre ne değişti ?
2000’li yılların başında da kurultaylar tek adaylı yapılmıyor muydu ?
Mustafa Kemaller’in bu topraklarda hiçbir zaman bahanesi olmadı.
Çünkü, kaybetme lüksleri yoktu.
Çünkü, onlar başarmak zorundaydılar.
Peki sen kendini ne kadar başarmak zorunda hissediyorsun, ey CHP kurultay delegesi ?
Yoksa ağalık sistemine başkaldırmayacak mısın ?
CHP’liler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tek adam olma heveslisi olduğunu iddia ettikleri için eleştirmiyorlar mı ?
Şayet eleştiriyorlarsa, “bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” demezler mi adama..
CHP’de artık genel başkan adayı olmayı düşünen isimler, bence önce aday adaylığı için en az 500 tane kurultay delegesinden imza almalılar.
Şaka şaka !
Ben bu satırları yazarken, CHP Genel Başkanı K.K. tam 900 küsur delegenin oyunu alarak güven tazeledi.
Kurultayı takip ederken, aklıma başka bir kurultay geldi.
Fakat CHP kurultayı değildi.
Yakın siyasi tarihin önemli kırılmalarından biri olan Fazilet Partisi 1. Olağan Kongresi..
O kongrede de gelenekçilerin adayı Recai Kutan ile yenilikçilerin adayı Abdullah Gül yarışmış ve bugünlerin ilk adımları, farkında olmadan o gün atılmıştı.
CHP’de kendi içerisinde demokratik olgunluğa erişerek yumurtayı kıramazsa, ister istemez süreç farklı noktalara sürüklenecektir.
Sırf AKP karşıtlığından alınan, “kale” olarak görülen yerler de bir anda kağıttan kartona dönüşebilir.
Bizden söylemesi.
Ne demişler; dost acı konuşur.
Ama bizim sözler, söz ola kese savaşı söz ola kestire başı” atasözüne de dönebilir.
Yerin kulağı olduğu için sözlerimizi kısa kesiyor, herkese saygılar sunuyoruz.
