Ben evirip çevirenlerden değilim.
Bu yüzden yazdıklarımda ve tahminlerimde çok az yanıldım.
Edepsize edebini bildirirken anlayacağı dilden, edebiyle söz edenlere de aynı nezaketle mukabele ettim.
Yaklaşık 11 yıl hizmet ettiğim partide de ne eksiklik gördüysem tamamını muhataplarının yüzüne karşı hiç çekinmeden söyledim.
Bu günlerin geleceğini çok önceden gördüğümden ve yaptığım eleştiriler birileri tarafından hiç hoş karşılanmadığından partiden uzaklaştırılmam için şahsıma çok katakulleler yapıldı.
Benim gibi birçok kişiye aynı şeyler yapıldı.
Kuruluş ruhundan uzaklaştırılan parti bir avuç menfaatperestlerin ellerine teslim edildi.
İstifa ettiğim günden bu yana hiç yılmadan bu şahsiyetleri deşifre etmek için elimden ne geldiyse yaptım.
Birçoğu artık siyaseten bitmiş, birçoğu da silinmek üzere.
Yıllardır üzerine basa basa yorulduğum hususlarda bu günlerde yeni ayılanların sosyal paylaşım siteleri üzerinden öz eleştiri yapmaları, tavsiyelerde bulunmalarını ibret ve tebessümle izliyorum.
Evet, bizde insanız ve bizden çok önde gidenlerin yeni farkına varıyoruz çoğu kez.
Ancak fikirlerimizi ifade ederken bize ait yeniler gibi değil "falanca da uyarmıştı" gibi ilaveler yaparak yapıyoruz yorum ve eleştirilerimizi.
Edebi kimden öğrendiniz sorusuna "Edebi edepsizden öğrendim" diyen tasavvuf kültüründen gelenler bazen edepsize anladığı edep üslubuyla mukabele edince nedense kıyamet kopuveriyor.
“Bu adamda edep yok” dediklerimiz bu partide yeniden baş tacı yapıldıysa kimse bana hikâye okumasın.
Eğer bu partiyi bu günkü paylaşımların kadar çok sevseydin o gün çıkarırdın bu günkü sesini.
Şimdi finale gelindiğinde istediğin kadar feveran et benim için hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur.
Konuşman gereken günlerde neredeydin?
Büyük rantların döndüğü belediye başkanlıkları belirlenirken sesin neden çıkmadı?
Seçilmiş meclis üyesine sırf aldığı ödenekleri dile getirdi diye edep dışı "Sen delikanlı mısın" diyerek hakaret edilirken sen bu partide değil miydin?
Bir ton ihalenin veya bilmem neyin ne idüğü belirsiz şekilde, insafsızca pay edildiğinde senin pozisyonun neydi?
Partinin genel başkanına, üyelerine pervasızca hakaret edilirken ve eden şahsiyetlerin hiçbir şey yokmuşçasına partiye ilhak ettirilip genel başkan yardımcılığı, Başbakan yardımcılığı ünvanı verilirken neden sesiniz soluğunuz çıkmadı?
Partinin teşkilatları bu teşkilatları adeta söven kişiye emanet edilirken neredeydiniz?
Tek liste dayatmasıyla partiyi bölen, hallaç pamuğu gibi dağıtan, emek sahiplerini gözünü kırpmadan disiplin kurullarına göndererek ihraç ettiren kişilere karşı neden ağzınızı bile açamadınız?
Bu partiyi bu duruma düşüren bu tiplere tepki göstermediniz de şimdi neden feveran etmektesiniz acaba?
Zamanlamalar ne kadar manidar.
Havuz medyasındaki bazı şahsiyetler gibi gemi batarken su aldığının farkına varmak ne kadar gerçekçi oluyor acaba?
Ben 2 ay sonra bu milletin oylarıyla seçilmiş bir meclis üyesine gayri edebi söz sarf eden bir belediye başkanına kendi lisanına uygun şekilde sorular sorduğum için mahkemeye çıkacağım.
Sen hiç denedin mi bunu?
Canavar gibi yetişmiş, teşkilatçılığın şifresini çözmüş, ilçesini avucunun içi gibi bilen şahsiyetleri bir çırpıda kenara itenlere karşı avazımız çıktığı kadar bağırırken siz neden kuyruğunuzu kısıp bizi seyretmekteydiniz?
Kendi çıkarlarından başka hiçbir şey düşünmeyenler 2 yıl önce CHP’ den gelmiş adamı partinin ilçe başkanı yaparlarken ve biz bunu her gün yazarken siz bu Dünya’ da yaşamıyor muydunuz?
Hasbi adamlara ihtiyaç duyulduğunun yeni farkına varmanız ne kadar garip!
Öz evlatlarınızı bir bir yitirdikten sonra “Hasbi adam kreşi” nden evlatlık mı edineceksiniz?
Açın gözlerinizi açın…
Bu partinin balans ayarını bozan sizlersiniz.
Sessizliğiniz, körü körüne biatınız, vurdumduymazlığınız, direksiyonu ehliyet ve liyakatten yoksun kişilere teslim etmeniz duvara toslattı sizi.
Şimdi hava yastıklarınızı açarak yara almamaya çalışıyorsunuz.
Nafile…
Bu partinin bu durumu sizin eseriniz.
Eserinizdeki fırça hataları kullandığınız cümlelerle düzelecek zannediyorsanız beyhude çaba gösteriyorsunuz.
İndirin sergilediğiniz duvardan eserinizi ve dün söylemeniz gerekenleri bu gün söyleyerek aklamaya çalışmayın kendinizi.
Ele veriyorsunuz, dün neredeydiniz dedirtiyorsunuz, kıvırmaya başladılar sözüne muhatap oluyorsunuz.
Anlayın artık…
Bugün söyledikleriniz dününüzü ele veriyor.
Yan yatıp iyice çamura batmadan kesin sesinizi bence.
Eğer mertlikten dem vurmak istiyorsanız sizden çok başka şeyler dinlemek isteriz.
Siz anladınız onu..!
Kalın sağlıcakla.
