Ama birilerinin kral çıplak demesi de lazım.
Bu yazının Devlet Bahçeli’yi ve MHP’lileri rahatsız edeceğinden hiç kuşkum yok.
Geçmişte kendileri ve partileriyle ilgili eleştirel nitelikli haberlere imza atan gazeteleri arayıp, sinkaflı sözleri arka arkaya sıraladıktan sonra telefonu kapatarak çok çirkin davranışlara imza atan bazı MHP’liler, şimdilerde daha kontrollü ve daha saygılı.
Kuşkusuz Devlet Bahçeli özellikle birebir görüşmelerde beyefendi tavırlarıyla belleklerde olumlu izler bırakan bir lider.
Aynı Bahçeli meydanlara indiğinde tam tersi bir kimliğe bürünüyor.
Bunun bir siyasi taktik olduğu çok açık.
Bahçeli 2002’de, DSP, Anap ve MHP koalisyon hükümeti döneminde seçim resti çekmiş ve bu rest AKP’nin tek başına iktidara gelmesine neden olmuştu.
7 Haziran’da 4 parti TBMM’ye girdi ve AKP’nin tek başına iktidarı sona erdi.
7 Haziran’dan sonra CHP-MHP ve HDP’nin bir araya gelerek bir hükümet kurma ihtimali AKP’lileri korkuttu.
AKP’nin iktidar gücünden yoksun olması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da etkisiz eleman konumuna getirebilirdi.
‘İktidardan düşersek ve bütün bakanlıklar muhalefetin eline geçerse duman oluruz’ diyerek çok endişelenen AKP’lileri, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘Yok sayıyoruz’ çıkışı rahatlattı.
Devlet Bahçeli 2002’de olduğu gibi yine ortaya çıktı ve AKP’lilerin ekmeğine yağ sürdü.
Bahçeli her fırsatta ‘Türkiye’nin bölünmesine izin vermeyeceğiz’ diyor.
Sormak lazım; ‘Sayın Bahçeli Türkiye’yi bölmek isteyenleri 80 milletvekili ile mi engelleyeceksiniz?
Yıllardır AKP’lilere ve AKP’ye ağzınıza geleni söylediniz. Ne değişti?
Siz sesinizi yükselttiğiniz için AKP’liler mi korktu?
Yoksa halk Bahçeli doğru söylüyor diye düşünüp partinize yöneldi de MHP tek başına iktidara mı geldi?
Eğer iddia ettiğiniz gibi Türkiye bir bölünme ile karşı karşıya ise MHP’nin güçlü olması gerekmez mi?
Onu, bunu yok sayan bir MHP nasıl büyüyecek?
Geçmişte solcular, ülkücülere, ülkücüler de solculara kurşun sıkmıştı.
Madem öyle CHP’yi de yok sayın.
Böyle giderse bu millet sizi yok sayacak.
TBMM’de, HDP’lilerle ben yanyana oturmuyorum.
Yok sayıyorsanız yanyana da oturmamalısınız.
TBMM Başkan Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na bile ‘HDP’yi ziyaret etme’ demek MHP’ye ne kazandırdı?
HDP’ye gitseydi oylarınız mı düşerdi? Ya da gitmedi diye oylarınız mı artacak?
Daha önce AKP’ye ve CHP’ye oy verenler bu seçimde HDP’ye verdi.
Belki de bazı MHP’liler bile HDP’ye oy atmış olabilir.
HDP, yüzde 13 oyu uzaydan almadı.
HDP’ye oy verenlerde bu memleketin insanı.
Fazla söze gerek yok; bu kafayla MHP’nin büyümesine imkan yok.
AKP-MHP ya da HDP’nin dışarıdan destek vereceği CHP-MHP azınlık hükümetinde yer alsaydınız kıyamet kopmazdı.
Tam aksine partinize olan sempati daha da artardı.
Mevlana Celaleddin-i Rûmî’ “Sen ne söylersen söyle, söylediğin, karşındakinin anladığı kadardır” der.
Bence hiç konuşmaya gerek yok.
Sabaha kadar konuşsanız değişen bir şey olmaz!
Haydi buyurun seçime..
Sizden hayır yok bari halkın ezici bir çoğunluğu AKP’ye oy versin de herkesin kafası rahat olsun.
Yeni bir hükümet kurulacak mı, kurulmayacak mı? Diye düşünerek endişelenmesin.
Son iki satırdaki sözler bana değil, sokakta karşılaştığım ve 7 Haziran’da AKP’ye oy vermeyen vatandaşlara ait.
