Her gün bir toplantıya katılıyor ve o ortama çok tezat konulara değinerek alenen siyaset yapıyor.
Değişen bir şey yok; durmak yok gidere devam!
Yatıyor paralel, kalkıyor paralel.
Bıkkınlık verdi artık.
Paralelle kafayı bozdular.
İşlerine gelmediği zaman 'yargıya intikal etmiş bir dava ile ilgili yorum yapamayız' diyorlar.
Söz konusu paralel yapı olduğunda mahkemeye intikal etmiş bile olsa demediklerini bırakmıyorlar.
Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan ve İl Başkanları; sanki ağız birliği etmişçesine adeta koro halinde saldırıyorlar.
Cumhurbaşkanlığı siyaset makamı değil.
Hele hele racon kesilecek yer hiç değil.
Bir Cumhurbaşkanı’nın herkesi kucaklaması gerekir.
Bu doğru bir üslup değildir.
Osmanlıca öğrenseniz ne olur, öğrenmeseniz ne olur?
Öğrenseniz ne işe yarar?
Eğer bu ülkede Osmanlıca öğrenilecekse bunu Cumhurbaşkanı’nın değil Başbakan’ın dillendirmesi lazım.
Başbakanlık icra makamıdır.
Ne oldu, yetkiler Cumhurbaşkanı’na mı geçti?
Bu anlamda yasal bir düzenleme yapılmadığına göre bu nasıl oldu?
Tayyip Erdoğan madem siyaseti bu kadar çok seviyordu, neden Cumhurbaşkanı oldu?
AKP Genel Başkanı ve Başbakan sıfatıyla yola devam edebilirdi.
Anayasaya göre Cumhurbaşkanlarının tarafsız olması ve daha önce siyaset yaptığı partiyle ilişiğini kesmesi gerekiyor.
Fakat kimin umurunda!
Beyefendi yine bildiğini okuyor.
Yasa tanımıyor.
Bu ülkenin anlı şanlı kalemlerine ne oldu?
Hepsi suspus!
Sadece kapı arkalarında konuşuyorlar.
Gazetecilik ilke ve ahlakı söz konusu olduğunda büyük laflar ediyorlar, adeta mangalda kül bırakmıyorlar.
Fakat söz konusu Recep Tayyip Erdoğan olunca; suspus moduna giriyorlar.
Doğruları yazamıyorlar.
Eleştiri olmayınca Tayyip Erdoğan’da her yaptığının doğru olduğunu sanıyor.
Ama doğru olmadığı ortada.
Ne yazık ki Türkiye’de bunları yazacak bir kalem yok!
Olsa bu konuya değinmeme de hiç gerek yoktu.
Birileri bu gerçekleri Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a söylemeli.
Cesur olmalı ve korkmamalı.
Bence Kocaeli’de bunu tek bir kişi yapar.
O kişi Nihat Ergün’dür.
Nihat Ergün’ün kafasına silah dayasanız inanmadığı bir şeyi söylemez.
Yanlışları da hiç çekinmeden karşısında yer alan kişinin yüzüne bakarak tek tek sıralar.
Eğer aksi bir durum söz konusu olsaydı, Nihat Ergün hala bakan olarak görev yapardı.
AKP’nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın doğruların dile getirilmesi hususunda Nihat Ergün’e ihtiyacı var.
Doğrular tentürdiyot gibidir acıtır, ama iyi gelir!
Benden söylemesi.
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!
