Gün gelir AKP’liler bugünleri mumla arar.
Birkaç gün önce muhabir arkadaşlardan biri yanıma gelerek aynen şöyle dedi: muhalefet partileriyle görüşüyorum sıcak ve samimi davranıyorlar. AKP’liler ise nezaketen yöneltilmiş nasılsınız? Sorusuna bile zoraki yanıt veriyor. ‘Siz nasılsınız?’ deme gereği bile duymuyorlar’
Bu durum beni hiç şaşırtmadı.
Zira para ve iktidar insanoğlunun önünde şımarıklık ve yozlaşma çukurları açar.
Çok şımardılar ve bana göre kendilerine gelmeleri için halktan sandıkta okkalı bir tokat yemeleri gerekiyor.
10 Ağustos’ta attan düşmüşe dönebilirler.
Muhalefet partileri bir olup çok akıllıca bir iş yaptı.
Siyaseten yıpranmamış, siyasete bulaşmamış Ekmeleddin İhsanoğlu gibi bir ismi aday gösterdiler.
Ekmel Bey, herkesi kucaklamaya gayret ediyor.
Kırıcı konuşmuyor, ötekileştirmiyor.
Başbakan Erdoğan’ın kavgaya dayalı siyaset anlayışı Türkiye’de milyonlarca kişiyi rahatsız ediyor.
Bir çok AKP’li de Tayyip Erdoğan’ın agresif tavırlarını onaylamıyor.
Başbakan Erdoğan aylardır yatıyor cemaat, kalkıyor cemaat.
Paralel devlet şeklindeki sözlerini duymaktan artık gına geldi.
‘İnlerine gireceğiz inlerine’ dedi.
Hala ortada laftan başka bir şey yok.
Hukuki açıdan cemaati suçlayacak elle tutulur bir şey yok.
Toplumda cemaate haksızlık yapıldığı, güç ve iktidar uğruna yalan ve iftiralarla karalandıkları kanaati giderek güçleniyor.
AKP’li dostlar bana kızabilir, sadece gazetecilik yapan ve gerçekleri dile getirenler için kimin kırılıp kırılmadığının da hiç önemi yoktur.
Tayyip Erdoğan’ı seviyorlar ve insan sevdiğinin hatalarını göremez.
İktidar partisinde yer alanlarda bu yüzden göremiyor.
Şunu bilmeliler; Başbakan Erdoğan çok rahatsız edici ve itici.
Pek çok kişinin Tayyip Erdoğan konuşurken sinirlerinin bozulması nedeniyle evlerindeki ve işyerlerindeki TV’leri kapattıklarına şahit oluyorum.
Şeker hastalığı mıdır nedir bilemem.
Fakat çok dengesiz bir sözü bir sözüne uymuyor.
Dün ak dediğine bugün kara diyor.
Kabadayı tavırlarla devlet huzur içinde yönetilemez.
Hele Cumhurbaşkanı adayına külhanbeylik yakışmaz.
Gerginlik üzerinden siyaset yapıyor ve bu durum artık baydı, millete gına geldi.
İsrail’in Gazze’ye saldırısını bile iç siyaset malzemesi yaptı.
Oysa İsrail’in Gazze’ye saldırdığı ve 40 kişinin öldüğü ilk günde ünlülerle iftarda buluştu onlarla şen şakrak sohbet etti.
Selfie yaptı.
Cumhurbaşkanlığı’na giden yolda propaganda söz konusu olduğu için o organizasyonu iptal etme gereği bile duymadı.
Varsa yoksa güç.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu kastederek ‘zayıf bir aday’ demiş.
Sayın başkan madem zayıf neden lafını ediyorsun?
Madem zayıf neden ikide bir eleştirme gereği duyuyorsun?
Çünkü Ekmel Bey iddia edildiği gibi zayıf bir aday değil, en kötü şartlarda bile yüzde 40 oy alabilecek durumda.
Muhalefetin birleşmesi nedeniyle bu şartlarda sahaya çıkan bir adaya ‘zayıf’ demek için insanın deli olması lazım.
Ekmel Bey giderek oy oranını arttırıyor.
10 Ağustos’ta sandıklardan Ekmeleddin İhsanoğlu çıkarsa kimse şaşırmasın.
Bence AKP’liler bu ihtimali de göz önünde tutsun.
Aksi halde çok üzülürler, günlerce kendilerine gelemezler.
Benden söylemesi.
Hayatta kazanmak da var, kaybetmekte.
Sevgiyle kalın.
