Gerek tanıtım gerekse aktivite açısından daha dingin ve heyecanlı.
Her ne kadar tüm seçimlerde almış oldukları oy miktarı 20-21 bin bandında dolaşsa da
Hakan Savaş’ın Derince de ki saygın ve sade kişiliği kendisine destek olarak geri dönecektir ve bu seçimlerde oylarında gözle görülür artış olacaktır.
Tüm seçimlerde ikinci parti olan CHP bu seçimlerde daha iddialı görülse de diğer seçimlerde yaşanmayan gelişme bu seçimlerde yaşanacağı yani Halit Altuntaş+MHP gerçeğinin çok sürpriz sonuçlara sebep olacağı çok açık ortada.
Her iki parti birinci de olabilir ikinci de.
Gücünü 2011 seçimlerinde 11 bin hazır oyu olan MHP ile birleştiren Halit Altuntaş seçimlerin net favorisi görülüyor.
Birleştikleri gün 23-24 bin oy ile başladılar seçim çalışmalarına ve her geçen gün gücüne güç katarak devam ediyorlar yollarına.
Şu anki oylarının 29-30 bin civarında olduğunu ve rüşvet-yolsuzluk-cemaat skandallarından sonra vatandaş tepkisinin son gün ne kadarının sandığa yansıyacağının bilinmediğini de düşünürsek bu oy 33-34 binlere çok rahat çıkacaktır.
Ak Parti Haydar Bulut’la morali çok bozuk bir şekilde giriyor seçimlere ve her gün toplu istifalar yaşanıyor.
Eski teşkilatı baştan aşağı yok sayıp indirmek için her türlü katakulliyi yapan, birçoğunu da istifa ettiren Mahmut Civelek ve yarenleri şimdilerde kara kara düşünmekte.
Ama çok gariptir ki dün Haydar Bulut ve Mahmut Civelek hakkında ağza alınmayacak laflar eden bazı kişiler büro açılışlarında fotoğraf vermek için birbirleri ile yarışmakta.
Sahte ve yasak giderici bir ayniyet duygusu var anlayacağınız.
Belediyedeki pozisyonum bozulmasın, parti kazanırsa ne olur ne olmaz veya İstiklal mücadelesi (!) teranesiyle hareket edenlerin oluşturduğu bu azınlık, kaale alınmayan gruplar sahicilikten, samimiyet ve ihlastan uzak şekilde kendilerini oyalarken gece-gündüz demeden çalışanlar atı alıp Üsküdar’ı geçiyorlar tabii.
Haydar Bulut itici bir insandır.
Seçim meçim kazanamaz burada.
Seçimlerden sonra ise kazansa da kazanmasa da kimseyi tanıyacağı yoktur.
Kazansa kapısını çalamazsınız…
Kaybetse bir daha yüzünü göremezsiniz…
Ne partinin kapısını açar, ne de sizin halinizi-hatırınızı sorar.
Yolda görse selam bile vermez.
Bunu 5 yıllık döneminde tecrübe edenler çok çok iyi bilirler.
Hal böyle olunca bu adam seçilsin diye mücadele vermek, eş-dost ve akrabalarından böyle bir şahsiyet için oy istemek bir partili için büyük zulümdür.
Şurada 13 gün kaldı ve herkes görecek ki Derinceli bu adamı istemiyor.
İki hafta sonra bu gün yaşadığımız ilçeleri 5 yıl boyunca yönetecek kişilerle birlikte uyanacağız.
Kim kazanırsa kazansın nüfusumuzun en az yarısı siyasi tercihlerinden ötürü diğer insanlara kızgın olacak.
En büyük öfke ise hali-ahvalini çok iyi bildikleri insana körü körüne destek verenlere olacak.
Sen zaten iktidarın nimetlerinden istifade etmiş ve bir işe yerleştirilmişsin, yerini kaybetmemek için ilçeni satıyorsun.
Sen zaten bir müşkülün olduğunda birisine telefon edip bütün işlerini gördürebiliyorsun, işlerin görülmeye devam etsin diye ilçeni satıyorsun.
Sen zaten ile devam edecek bir sürü şey saymaya devam edecekler ve sonunu bağlayacakları tek şey SATMAK olacaktır.
O satanların karakterlerini, kimi-neden sattıklarını en iyi ben bilirim.
Bu gün, dün küfür ettiklerinin açılışlarında neden boy gösterdiklerini, açılıştan sonra bir kafeye gidip orada da neler konuştuklarını, velhasıl-ı kelam; asıl niyetlerini çok çok iyi bilirim.
Bunların damarlarında ne renk kan dolanır bilemem ama o kanın uğradığı kalplerinde hep puçtluk olduğunu da iyi bilirim.
Bu adamları koy kenara zaten.
Bunlar fikrin zamparası adamlardır.
Teşkilatın içindeki birçok asil karakterli kardeşim “Abi mecburen topa girmiş gibi görüntü veriyorum ama yemin ederim oy bile vermeyeceğim” diyorsa Haydar’ın vatandaştan oy alabilmesi yani partinin oyunu yükseltebilmesi mümkün değildir.
2004 yılındaki 10 bin oy kaybının mimarı olan birisi oy-moy arttıramaz burada.
İlçe yönetiminin yedeklerinde olup da bu adam hakkında ağza alınmayacak laflar edenlerin yedeklerden asil yönetime geçtikten sonra yaptığı çalışmalar ne kadar etkili olabilir?
İhlas ve samimiyetten uzak, gıybet ve dedikoduya dayalı yöneticilikten kime hayır gelebilir?
“Başka bir parti gelirse Ak Parti teşkilatlarında bulunmuş olmam sebebiyle işimden-aşımdan olurum, rahatım kaçar, şuraya-buraya sürülürüm veya Büyükşehir de çalışıyorum görüntü vermezsem hesabını sorarlar” korkusuyla hareket etmenin Derince’ ye ne faydası olacaktır?
Kötü bir örnek zaten yaşandı.
Aynı şeyleri bir kez daha yaşatmaya gerek var mı?
Derince’ ye artık huzur gelsin.
Kısır çekişmeler artık bitsin.
Dostları birbirine düşman edenler artık gitsin bu makamlardan.
Defalarca anlattım, artık herkes ezberledi; Bakın bu adam seçilirse yine kavga başlayacak.
İlk işi Büyükşehirle kavga etmek olacak.
Kaprisleri sebebiyle Derince’ ye hizmet gelmesini engelleyecek.
Milletvekillerine şekil yapacak.
Civelek’ ten başka kimseyi takmayacak.
3-5 malum Çınarlı grubuyla Derince’ yi şekillendirecek.
Yanına kimseyi yanaştırmayacak.
Teşkilatı yeniden kuracak, kendi adamlarını dolduracak.
Sizi yine ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapacak.
Seçimlere 10 gün kala hala seçim beyannamesini hazırlamamış.
Beş yıl boyunca Derince için hangi projeleri gerçekleştireceğini bilen var mı?
Hiç sordun mu “Sen seçilirsen ne yapacaksın” diye?
Adamın derdi Derince falan değil ki!
Oturayım koltuğa, gelsin paralar.
Bu iş parti işi değil artık…
Adam seçilince partiyi tanımıyor, siz hala “partim için” diyorsunuz.
Siz partiyi tanımayan adamı neden tanıyacaksınız?
Genel seçimde eyvallah ama bu seçim Derince’nin seçimi…
Şu makama uyumlu, temiz, şaibesiz, içimizden birini seçelim.
Derince bu stresten kurtulsun…
Rica ediyorum arkadaşlar; Bize bunca sıkıntıyı yaşatanların payandası olmayın.
Artık hır-gürün olmadığı bir Derince’ de yaşamak istiyoruz.
Ben anlattım ve vebali üzerimden attım.
Gerisi size kalmış.
Hesabı siz vereceksiniz.
Kalın sağlıcakla..
