“Belediye başkanlarına karşı çalışan teşkilatları çizeriz”
“Bürokratlarımıza laf edeni çizeriz”
“İl Başkanına laf edeni çizeriz”
“İl yönetimine laf edeni çizeriz”
Nasılsa teşkilat çizilmeye alışmış…
Çiz babam çiz!
Tek işiniz çizmek mi sizin?
İyi o zaman…
Affedersiniz, şuramdan çizer misiniz?
Yok, olmadı buramdan da alayım!
Gerçi küçük oldu ama az sonra büyür!
Ne adamışsınız be kardeşim, teşkilatların bir altından bir üstünden çizip çizip duruyorsunuz?
Çizme sırası onlara hiç gelmeyecek mi?
Onlar sizi ne zaman çizecek?
Öyle bir meraklısınız ki; mübarek kaleminizde uç kalmadı.
Ne heveslisiniz siz be arkadaş!
Her beyanatta, her ortamda, çizeriz de çizeriz…
O koltuğa otururken kalemi elinde tutan delegeye veya üyeye olmadık taklalar atın ama şimdi ağa babasınız ya, maşallah, çizme rekoru kırıyorsunuz.
Öyle büyük büyük havalar, aba altından değnek göstermeler, şımarık şımarık laflar…
Size sabretmenin ne kadar zor olduğunun farkında mısınız?
Teşkilatların size tahammül etmek zorunda olmadığını, emir eriniz muamelesi görmekten artık tiksindiğini, yanınızda çalışıyorsa iki de bir de ekmeğinin yüzüne vurulmasından artık gına geldiğini hissedebiliyor musunuz?
Hazır alışmışken rica etsek yandan çarklı adamlarınızı da biraz çizebilir misiniz lütfen?
Hani şu 10-15 bin maaş verdiğiniz yetmiyormuş gibi bir de yan şirketlerden besleme yaptığınız yüceler yücesi adamlarınızı!
Belediyelerde çalışıp, danışmanlık vesaire yapıp da oğulları veya bilmem nelerinin üzerine yaptığı şirketlerinden kazandığı paralarla 11 senede 15-20 trilyonluk adam olanları.
Prefabrikten çıkıp şimdilerde 2,5 trilyonluk villalarda oturanları.
Şöhreti il sınırlarını aşıp Doğu ve Güney Doğuya kadar uzanarak iş yapabilen müthiş adamlarınızın da şu çiziklerden hissesine düşeni artık bir lütfetseniz.
Üstün vasıfları (!) sebebiyle bütün makamları layık gördüğünüz damatlarınızı, bilmem ne yakınlarınızı da hatırımız için azıcık çizebilir misiniz?
Üst tarafta milleti CHP ile kavga ettirirken alttan onların en kafa adamlarının oğulları ile kendi yakınlarınızı ortak yaptırarak dudak uçuklatan servet sahibi yaptığınızda da o mübarek ucunuzu kendi yakınlarınıza bir dokundurabildiniz mi acaba?
İhale manyağı olup her kapıya peydah olan, döşeyecek alüminyum asacak tabela işi bırakmayan, dotünü koyduğun koltuktan paltonu astığın asacağa kadar tüm kurumların tefrişatlarını yapan, kantin işinden kirasını ödemediği kafe işletmesine kadar her yeri parselleyen, sulama işini yapacağım diye kestiği astronomik rakamlı faturalarla dudak uçuklatan, daha onlarca iş bitiren sizin oğlanlarınıza da hafiften bir sürter misiniz kaleminizin ucunu?
Dokunduracağınız o kadar çok adam ve mesele var ki buradan bunları kaleme almak bile bir dert.
İşin yoksa yaz da yaz.
Geçen günlerde sizin değil de bizim altını çizmemiz gereken olayları tarihe not düşmek için kaleme almaya bir niyet ettim ama takatim kalmadı.
Daha çeyreğine gelemedim.
Ne çok altı çizilecek işleriniz varmış sizin.
Ne edepli adamışsınız.
Aman susalım…
Ne haddimize!
Hâsıl-ı kelam, bizde size özendik, uçları hazırladık…
Epey de bir sivrilttik…
İncesi de var, kalını da…
Kimi incesinden kimisi de kalınından nasibini alacak inşallah.
Sadece biz mi?
Ohooo, bir sürü adam var vallahi.
Sessiz, sakin, işimden gücümden olmayayım diye ağzını açmayan, midesi bulansa da kusmuğunu şimdilik yüzünüze atmayan o kadar çok adam var ki…
Mart ayını bekliyorlar elbet.
Malum Mart ayı tehlikeli!
Kızan ayı geldi mi damlarda kimi bulurlar bilmem ama Allah önlerine çıkmaktan Ümmeti korusun.
İnşallah hedefi şaşırmazlar!
Çizer mi haşat mı eder orasını ben bilemem ama niyetleri hiç iyi değil!
Son 11 senedir çizmedik yerini bırakmadıklarınızın şimdi çizme vakti geldi.
Sıra onlarda…
Malum Derviş meselesi!
Tavsiyemdir…
Mevsim değişti, öyle yok sinyali takıldı, yok bilmem nerelerini çizeriz falan raconlarından vazgeçin artık.
Teşkilata değil, kendi iç bünyenizdeki gerçekten çizmeniz gerekenlere dönün.
Gerçi paçayı kaptırdın mı, her sırrına vakıf oldular mı bu imkânsız gibi bir şeydir lakin yine de mertlik göstereceksen ve gerçekten mertsen külhanbeyliği onlara yap.
Korkmayın… Sizi ürkütmek ve vazgeçilmezliklerini devam ettirmek için önünüze koydukları veya medyaya alttan alta servis ettikleri dosyalar onların olası açılacak dosyalarından kabarık değildir.
Siz de o yürek yoksa yine biz takviye yaparız size.
Giderayak size son kıyağımızda bu olur.
Siz yeter ki çizmeye alıştığınız saf, temiz, vatan sevdalısı teşkilatları çizmeyi değil de dünün sümüklülerinin bu gün edindiği müthiş servetin hesabını sormak için kalemi bir elinize alın.
O çizmeye alıştıklarınız bakın nasıl destek oluyorlar size.
Nasıl yağıyor bilgiler.
Dudağınızda uçuklayacak yer kaldıysa bir uçukta o zaman atarsınız.
Vay be dersiniz… Bunlar ne kavşakmış…
Öyle 10-20 trilyon kolay kazanılacak paralar değilmiş…
Bunları çizmek varken biz de gitmişiz onu bunu çizeriz diye boşuna hava atmışız…
Bir sürü kalp kırmışız…
Yok yere insan kaybetmişiz, günah almışız dersiniz.
Gerçi siz şu anda üç buçuk atıyorsunuz ama olsun…
Bir uçukta bizim için atarsınız.
Ya uçuk, ya da üç buçuk!
Kalın sağlıcakla.
